Herkesin bir derdi vardır şu acımasız hayatta ve bu dertler çoğu zaman kendimizi yalnız hissettirir bizlere
O durumlarda ne yapacağımızı bilemeyiz oradan oraya savruluruz
Bir çıkış yolu ararız kendimizce
İlgilendiğimiz alanlara yöneliriz
Kendimizi yalnız olmadığımıza inandırırız
Ama bir yere kadar bunu yapabiliriz
Bütün sesler susunca ve gerçekten de yalnız olduğumuzu kabullenince işte o zaman her şey dank eder
Avazın çıktığı kadar bağırmak istersin ama elinden gelen sadece susmaktır
Susup bir köşede yalnızlığının içinde kaybolmayı beklemek
...
Tüm sesler sustu
Karanlık senin oldu
Aydınlık seni terk etti
İyi günler sona erdi
Ağladın
Haykırdın
İsyan ettin
Sonra sustun
Susmak sana acı verdi
Bağırmak dertlerini silmedi
Ama hayatın devam edeceğine
Tüm bunların bir gün biteceğine inanarak yaşamaya devam ettin
Belki ruhunu bıraktın orada
Belki onca şeyi yaşayan çocukluğunu, gençliğini
Ayağa kalkmak zorunda olduğunu hissettin ve tüm bunları orada o enkazın altında bırakarak bir gün yine oraya dönerek o enkazı tamamen ortadan kaldıracağına, çocukluğunla barışarak yeni bir hayata devam edeceğine inanarak yaşamaya devam ettin
Buna umut ederek sustun
Ve senden kendine bir söz vermeni istiyorum :
" Bir gün bu acılar son bulacak, yeni bir hayat benim olacak. Içimdeki enkaz ortadan kalkacak ve o içimdeki ses artık susmayacak
Bir gün tüm bunlar olacak
Sadece inan"
...
YOU ARE READING
BEDEN VE RUH
RandomRuhumuz kafesin içindeyse onu kurtarmanın zamanı gelmedi mi artık? Bu kitapta kendimle baş başa kaldığım zaman yazdığım yazılar mevcuttur. Umarım bu yazdığım yazılar size bir yol olur...