2. bölüm

81 4 0
                                    

Aramaya karar vermiştim. Elim titreyerek numarayı yazdım. Elim titreyerek aradım. İkinci çalışta açıldı. "Alo"

" beni hemen gelip bu evden alıyorsun"

"emin misin değilsen vaktimi çalma"

" Evet Eminim" dedim bağırarak.

"Tamam bağırma 5 dakikaya oradaydım" devamını dinlemeden kapattım. ve tamda dediği gibi 5 dakika sonra burada oldu. Siyah bir arabaydı çok şık duran araba çok pahalı olmalıydı. Önümde durdu ve bende arka koltuğa geçip oturdum. O da sürücü koltuğundaydı. Adamları yanında yoktu niye acaba ama bunu sorgulayacak değildim.

Şimdi ne yapacaktım bu adamın elinden nasıl kurtulacaktım. Gece 3 ya da 4 gibi uykularının derin olduğu sıra çıkıp gidecektim ve kimse beni bulamayacaktı.
Harikasın Eflal hemen plan kuruyorum kendi zekama hayranım ya. Başka bir villaya gelmiştik ve burası daha şık daha güzel ve muhteşemdi daha büyüktü. Araba durdu adam indi hemen bende indim ve beni kolumdan tuttu eve doğru sürükledi resmen.
Canım acıyor dedim bırakmadı umursamadı bile. Evin ziline bastı hemen kapı açıldı içeri girdik ev çok güzeldi. Beni 1 üst kata çıkardı bir odaya götürdü ve şunu dedi. "Artık burada duracaksın bir şeye ihtiyacın olursa şu düğmeye dokun kaçmaya çalışma camlar kilitli otomatik sinyal veriyor açılmaya çalışıldığında"

"tamam be adam"
yüzüme bakmadı kapıyı kapattı ve iki kere kitledi. Odayı incelemeye koyuldum her köşesini dikkatlice inceliyordum bir tuvalet ve banyo,dolap,giyinme kabini, çift kişilik lüks bir yatak, bir kanepe, kitaplık ama kitaplıkta sadece 3 tane kitap vardı. Neden bu kadar az ki dikkatimi çekti hepsini incelemeye başladım ama hiç bir şey bulamadım. Baya zaman geçmişti yukarı çıkan adım sesleri duydum biri geliyordu kapım açıldı ve bir hizmetli içeri girdi kırmızı bir elbise ve önünde beyaz önlük vardı. Bana şunu söyledi
"Berk bey sizi aşağıda bekliyor"
adamın adı Berk miydi? Demekki Berk iyi adını öğrendim en azından.
"Tamam"
geliyorum. Hizmetli çıktı arkasından bende çıktım o önden ben arkadan ilerliyorduk.
Bir yemek masası üstünde çeşit çeşit yemekler çok harika bir masaydı en başında bir tabak ve en sonunda bir tabak vardı.
"Bunlar kimin için?"
Diye sordum hizmetliye o ise cevap vermedi.
"Buyrun"
dedi sandalyemi çekti bu hizmetliler böylemi oluyor ya. Neyse. Oturdum tam karşıma Berk denen adam oturdu sanırım Berk'ti.

**

"yemek yemeğe başlamadan önce tanışalım ben Berk, Berk ATAKUL ya sen"

" sence de geç olmadımı tanışmak için neyse ben Eflal"
Adam güldü niye güldü komik olan neydi.
"Eflal çok güzel ismin var."  

"Biliyorum."
Niye gülüp duruyordu bu adama ruh hastası ya salak.
"Niye gülüyorsun?" 

"Seni alakadar edermi?"  

"Bana bakıp güldüğün için alakadar eder."

"Boşver çok takma kafana herşeyi." Göz devirdim. Salak ya. "Ne yapacaksın benimle niye burdayım ben?" 

"Patron istedi."
Ne noluyo lan nereye düştüm ben.      " Kim patronun benimle ne yapacak?"

"Çok merak etme."

"Lan şerefsiz seni öldürürüm anlat güzelce napacaksınız benimle?"

"Bağırma bana terbiyeni koru."

"Terbiyemi korumazsam nolur?"

"Alın götürün şunu odasına!"
İki tane adam tuttu beni götürüyor bende bir yandan
"şerefsiz!!"
Diye bağırıyordum. Odaya attılar resmen fırlattılar beni. Arkamdan kapı yine iki kere kitlendi. Odada söylenip bir yandan bağırıyordum. Sinirden algıyor etrafı dağıtıyordum. Kafayı yiyecektim
"pislikler!!"
Diye bağırdım. Kimse odama gelmiyor hiç bir ses yoktu aşağıda noluyor acaba şuan ne konuşuyorlar. Odama biri geliyordu adım sesleri duydum kapı açıldı az önceki hizmetli geldi elinde bir tepsi ve yemek vardı. "Berk bey bunları getirmemi söyledi ağrı kesici ve sakinleştirici hapta var."

"Teşekkür ederim ama istemiyorum."

"Ben yinede buraya koyayım belki yersiniz."

"Tamam teşekkürler."
Kadın gülümseyip çıktı. Yemekler çok güzel kokuyordu çok açıkmıştım biraz yedim başım ağrıdığı için ağrı kesiciyide içtim. Biraz rahatlamıştım. Su içtim ve kanepeye uzandım. Yarım saat falan geçmişti sanırım rahatlamaya başlamıştım. Tamam uykuya dalıyordum ki odama birisi geldi. Gözlerimi açtım Berk denen o şerefsiz ve hizmetli gelmişti hizmetli tepsiyi alıp çıktı. Berk arkasından kapıyı kapattı ve kitledi.
"Nasılsın?"

"Sanane!"

"Sordum nasıl olduğunu merak ettim lazımsın sonuçta."

"Neye lazımım.?"

"Çok soru soruyorsun ama hakkın ama söyleyemem maalesef sabahı beklemen lazım."
Bişey demedim. Bekledi bir süre sonra kapıyı açtı çıktı tekrar iki kere kitledi. Noluyo lan noluyo kafayı yicem,delircem
"OFFFFF!"
Diye bağırdım. Duvar saati vardı saate baktım saat çoktan on bir olmuştu. Dört saat sonra evden çıkmam lazımdı ama nasıl çıkacağım kapım kitliydi. Lavaboya gitmem gerekti ve o sıra küçük bir cam vardı sığar mıydım oraya sanmıyorum. Biraz yatağa uzandım. Saat bir olmuştu. Napacaktim.? Oturmuş karanlığı izliyordum düşünüyordum yarın ne olacaktı.?

Karar Vakti Where stories live. Discover now