17 BÖLÜM

1.5K 61 9
                                    

(Afranın ağzından)


Tam 1haftadır aslıyla görüşmüyor konuşmuyorduk. Son yaptdığımız şeyden sonra desem daha doğru olur. Bir birimizi yeni tanımışken kendimi tutamamıştım. Onum öylece dudaklarımı izlemesi beni zorlamıştı. Her konuda her şeyiyle beni tatmin ediyordu. Ama bazı güzellikler ağır cezalara bedel olur. 1hafta sesini duymamıştım. Kokusunu alamamıştım. Yüzünü bile göremiyordum. Benim nasıl biri olduğumu öğrendiğinde beni belki bir daha görmek istemeyecektir. Ama artık onunla konuşmalıydım. Ya ondan sonsuza dek vazgeçecektim yada konuşup devam edicektik. 1haftadır beynimin içerisi çok karışıktı. Aslı bana başka geliyordu. Önceki hayatımda ki kadınlar sadece flört ve hisslerimin büyük olamayacağı bir sevgili. Ve ya seks'te yanımda olan kadınlar. Bana aslı kadar garip hiss etirmiyordular. Önceki hayatımda herşeyden önce önceliğim seks'ti. Ama aslıda tam tersi. Şuan aslıda ki önceliğim onun bana güvenmesiydi. Tabi ki ona karşı arzum ve şehvetim yerinde. Ama önce onun bana güvenmesini sağlamam lazımdı. Benim acelem yok. Bunlarl aslıyla konuşup artık bir yere varmayı düşünüyordum.

Şirketimden çıkarak arabama binerek aslının evinin önüne geldim. Kapının önünde durduğumda elim zilde asılı kaldı. Ne olacaksa olsun artık. Zile bastığımda kapıyı defne açmıştı. Defne bana gülümseyerek 'merhaba afran' hafif tebessüm ederek 'merhaba defnecim ablan evdemi acaba?' Defne içeri bakarak 'evet şuan film izliyor. Ben çıkıyordum zaten siz konuşun' gülümseyerek içeri geçtiğimde defnede evden çıkmıştı. Aslı dizlerinin üstüne pikeyi örterek elindeki bildiğim kadarıyla sıcak çikolatasıyla film izliyordu. Yabancı bir filmdi evet. Yavaş adımlarla yanına yaklaştığımda başını sağa eğerek bana baktı. Biraz duraksadıktan sonra elindekini masaya bırakarak kalktı. 'Afran?' Solgun ve yorgun vücudu beni sarsmıştı. Çatık kaşlarıyla bana baktığında konuşma gereği duyarak bir adım daha atdım. 'Rahatsız etmedim değil mi?' Başını hemen olumsuz anlamda salladı. 'İyimisin peki?' Diye sorduğumda kaşları eski halini almış omuzları düşmüştü. Bir adım daha atdığımda artık aramızda hiç bir mesafe yoktu. Onu fazlasıyla özlemiştim. Elimin birini sırtına atarak onu kendime çektim. Kendini güvende hiss etmesi gerekti. Bemden 1haftadır nerede olduğumu soracaktı. Biliyorum.

(Aslının ağzından)

Elini sırtıma atarak beni kendine cekip sarımıştı. 1haftadır aramamış mesaj bile atmamıştı. Şimdi gelip bana iyimisin diye sorup sarılıyordu. Sinirlerim gitdikce kendini belli ederken geriye bir kaç adım atıp uzaklaştım ondan. Gerçekten herkese güvenmek zararlı ola biliyordu. Güvenim ikinci kez sarsılmıştı. Ve üçüncü kez sarsılmasını istemiyordum. Beni anlamasını umuyordum. 1haftada beni unutup böyle davranması beni çok sinirlendirmişti. Gözlerime buruklukla bakıp 'seni anlıyorum' dedi. Beni anlıyormuydu? Artık sinirlerimi kontrol edemeyerek küçük bir kahkaha atdım. Gözlerimi ciddiyetle gözlerine sabitledim.

'Beni anlıyormusun? Gerçekten mi? Nasıl anlıyorsun acaba? Bende bunu anlamıyorum. Benimle birşeyler yaşayıp beni onca fikirle düşünceyle bırakarak ortadan kayb oldun. Ve şimdi birden bire ortaya çıkarak bana sarılıp iyimisin diye sordun? Gerçekten garipsiniz. Bak ben senin önceki hayatında olan birileri gibi değilim. Sana güvenmeye çalışıyordum resmen. 1haftada beni öylece bırakıp gide biliyorsan neden bana öyle birşey yaşatdın?' O kadar çok sinirlenmiştim ki küfür etmemek için kendimi zor tutuyordum ama tutamadım. 'Ben söyleyeyim. Beni kullandıktan sonra siktiri çekip diğerleri gibi bir köşeye atacakdın. Nede olsa kendini yakışıklı ve zengin sandığın için etrafında ucuz kadınlar çoktur. Ama asla ben öyle biri değilim. Ve asla öyle birşey olmayacak. Ben senin için bir oyuncak değilim. İstediğinde yanımda olupda ertesi gün siktiri çeke bileceğin bir kadın değilim. Sende aynı kaan'ın yaptığı gibi yapamicaksın!' Öfkeyle söylediğim onca sözü dinlemiş sözümü kesmemişti. Son sözümle kaşları derince çatılmıştı. 'Beni asla o kaan'la bir çerçevede tutma!' Kendini sıkarak dişlerinin arasından tısladığı cümle korkmama neden olmuştu. Ani beklemediğim bir hareketiyle elimden tutarak beni kanepeye oturtdu. Kendide yanıma oturarak bana taraf döndü.

'Bak o günden sonra yaptığımın şokunu atlatamadım. Senin sınırlarında olan birşey yaptım. 1haftadır aklım çok karışık. Düşünerek herşeyi çözmeye çalışıyorum ama birşeyleri beceremiyorum. Ve birşeyleri değilde herşeyi çözmek için buraya geldim. Eğer beni tanıdıktan sonra hayatında istersen seninle bir ömür geçireceğim. Eğer beni istemezsen sonsuza dek beni görmeyecek ikimizde bir birimizden vazgeçeceğiz' son söylediği cümle kalbimi ağır yaralmıştı. Demek ki onun için kolaydı herşeyi bir anda unutup bir birimizden vazgeçmek. Söylediği sözlere cevabım yoktu. Son söylediği cümlenin ağırlığını yaşıyordum hala. 'Seni dinliyorum afran' derin nefes alarak başlamasını bekledim. 'Çok açık konuşacağım. Gerisine kendin karar verirsin aslı. İzlediğini sandığım bir film var. Grinin 50'tonu. Benim karakterim oradaki 'fifty shades of Grey' gibi. Onun gibi bir odam olmasada onun karekterinde biriyim. Sekste kendi kurallarım var. Ve bazı sınırlarımda. İstersen bazı şeyleri senin için kanıtlaya bilirim. Mesela seni şu koltuka yan çevirip o güzel kalçana şaplak ata bilirim. Ama bu senin hoşuna gitmeye bilir.' Onun böyle biri olduğunu garipsemedim. Ama tuhaf ve korkutucu gelmişti bana. 'Seninle daha yeni tanıştık. Sana böyle bir şeyde bulunmayacağım. Ama şimdilik. Bana güvenmeni sabırla bekleyeceğim. Henüz sevgili değiliz. Ama henüz'

Henüz demişti. Henüz sevgili değiliz ama sonra olabilirdik. Garantilemişmiydi sevgili olucağımızı?. Ne bile bilirdiki ben onu isteyeceğim? 'Peki sen neden bu kadar eminsin? Ya ben seni istemezsem? Nasıl bu kadar emin konuşuyorsun?' Dudak altından sırıtarak ciddileşti. 'Peki sen nasıl eminsin olmayacağımızdan?' Beni yakalayarak tam aklımdan vurmuştu. Silahını doğru yöne kullanıyordu ve akıllıydıda. Cevap vermedim. Ne diye bilirdimki? Cevabım yoktu. Başını aşağı sallayarak güldü. 'Bende öyle düşünmüşdüm' ona kaçamak bakışlar atarak ellerimi önümde birleştirdim. 'Yani kendim için kurallarım vardır. Ben sevişmem'

'Becerirmisin?' Aniden söylediğim sözle kendime tokatlar yağdırmak istiyordum. Ahh kahr etsin ne yaptım ben böyle? 'Onu söylemicektim ama sen istersen neden olmasın;)'

~

Şuan afran gitmiş bende bıraktığı düşüncelerle cebelleşiyordum. Benim için öyle bir karakteri olması problem değil. Ama bana yapacak olanları aklımdan bile geçirmek istemiyorum. Yatak odama giderek kapıyı kapatdım. Biraz uyumak çok iyi gelirdi diye düşünüyorum. Yoksa onunla ilgili şeyler düşünmekten aklımı yitirecektim. Düşünmelerin ve üstümdeki yorgunluğun ağırlığı gözlerime ve kalbime çöktüğünde kalbimdeki sızıyla uykuya daldım.

AŞIK MAFYA  -(18+)-Where stories live. Discover now