13 BÖLÜM

1.5K 51 6
                                    

Şirketde biriken dosyaları inceıiyor imzalıyordum. Kaç gündür gelmediğim için herşey karışmıştı. Oda yoktu. 1haftadır gelmiyormuş. Karşıma çıkamayınca öyle kaçış yolu bulmuş demek ki. Telefonuma arama geldiğinde. Bilinmeyen numara olduğunu görerek açtım.

-alo buyrun?

-beni iyi dinle aslı kaan elimizde istediğimiz miktarda parayı getirmezsen kaanı en son mezarda görürsün. Haa eğer getirmem diyorsan defneyi alırım. Acımam aslı. Eğer polise haber verirsen başın çok büyük derde girer. Defneyi birdaha göremezsin.

İşitdiğim sözlerle nefes almayı durdurmuş beynimin idrak etmesini bekliyordum. Kulaklarım uğulduyordu. Ellerim titriyor yerimde duramıyordum.

-tamam kaç para?

Kekeleyerek söylediğim sözü zar zor söylemiştim.

-6milyon

-tamam konum at

Çok fazla konuşamıyordum. Nefesim kesilmiş göğsüm daralıyordu. Telefonuma konumm geldiğinde çekmecemden büyük bir çanta alarak şirketin kasasına girdim. 6milyonu zar zor doldurarak şirketden koşarak çıktım. Atdığı konum buraya 2saat uzaktaydı. Arabama binerek son gazla gidiyordum.

1saatin sonunda ormanlık alanda depo gibi bir yere geldim. Arabadan inmeden silahımı ve çakımı yerine yerleştirdim. İnerek depoya doğru yavaşca adım atıyordum. Kimse yoktu ne ses vardı ne bir adam. Sağa dönerken kaan ı gördüm. Sandalyeye bağlanmış elleri kolları ağzı bile bağlanmıştı. Gözlerine baktım sadece. Aklıma geldi anılarımız. Sonra ihaneti geldi aklıma. Yakıp kül ettim bütün hatıraları. 'Geldim nerdesiniz' sesimi yükselterek konuştuğumda köşelerden adamlar çıktı. Nerdeyse 10adam kaanın etrafını sarmıştı. 'Oo hoş geldin aslı arıca' 'parayı getirdim uzatma ve onu bırak' adam gür bir kahkaha atarak yanındaki adama işaret yaptı. Adam bana doğru yürdüğünde çantayı arkama aldım. 'Sakın bir adım atma. Önce onu bırakın. Sonra para' dediğimde galiba büyükleri olan adam 'akıllısın zeki kız.' Adamına işaret yapınca iri yarı adam kaanı çözmeye başladı.

'Evet şimdi paramı ala bilirmiyim?' Hiç güvenesim gelmiyordu. Bi bokluk vardıda ama ne. Kaana bakarak yanıma gelmesini işaret ettim. Ve parayı onlara doğru fırlatdım. Adam çantayı açıp parayı saymaya başladı. Kaana bakarak 'hadi gidelim.' Dedim. Ama kaan haraket etmedi. 'Yürüsene neden gelmiyorsun?' Anlamaz gözlerle baktım ona. Gülümseyince arkamdaki adamlarda gülmeye başladı. Hepsi birden kahkaha atınca şüphelendiğim doğru çıkmıştı. Kumpas kurmuştular bana. Ah salak aslı ah. 'Gerçekten çok aptalsın' kaanın bana bakarak söylediği söz kalbimi kırmıştı. Gözlerine buruklukla baktım. Arkadan adamlar gelip beni sürütleyerek sandelyeye bağladı. Kaan önüme diz çöktüğünde fısıldadım. 'Neden?' Dedim sadece. Birşey söylemedi. Aynı kırgınlık kızgınlık öfkeyle baktı gözlerime. Arkadaki adam ağzımı bağladığında büyükleri olan adam kaana bakarak 'biraz tutalım sonra öldürerek yakıp yok edelim' dedi. Buraya kadar mıydı? Daha çok genç değil miydim? Peki defne? O nasıl yapardı yalnız? Gözlerim dolduğunda görmesinler diye başımı aşağıya eğdim.

Tam bilmesemde artık 2saatdir bağlı oturuyordum. Kaan o süreçte karşımda oturmuş parayı sayıyordu. Ara sıra bana baksada gülerek geri sayıyordu. Adamlar içeri girdiğinde büyükleri olan silahın tetiğini çekerek kafama dayadı. 'Vakit geldi prenses' gözlerimi sıkıca kapatdım. Ve sadece defneyi barışı düşündüm. Yolun sonu gelmişti. Annem ve babamın yanına gidiyordum. Dudaklarıma geniş gülümseme yayıldığında. 1el silah sesi geldi. Kulaklarım çınladı. Nefesim kesildi. Öldüm mü? Bu kadarmı? Hiç acı çekmedim oysaki. 1el daha silah sesi geldiğinde gözlerimi açtım. Yaşıyordum.peki kim vurulmuştu? Etrafıma baktığımda afranı gördüm. Ağzımı bağladıkları için konuşamıyordum. Beni henüz görmüyor önüne gelen adamları vuruyordu. Kaana baktığımda bacağından vurulmuş yerde cebelleşiyordu. Bütün adamları vurduğunda gözleri beni buldu. Oldukca şiddetli ağlıyordum. Göz yaşlarım ağzımdaki bezi ıslatmış tuzlu suyu tatmama sepep oluyordu. Afran sarsılmış halime baktığında içimde fırtına koptu sanki. Koşarak yanıma geldiğinde 'iyimisin birşey yaptılarmı sana' hem konuşuyor hem ipleri çözüyordu. Ağzımdakinide açtığında ellerimi boynuna sararak sarıldım ona. Afranda ellerini sıkıca belime sardığında 'çok korktum' dedim ağlayarak. Saçlarımı okşayarak 'tamam sakin ol geldim. Birşey olmadı korkma. Şimdi burdan çıkmamız lazım' arkadan bir adam geldiğinde elinde benim para dolusu çantam vardı. 'Arkanda' dedim sadece ama afran umursamadı. 'Benden o sakin ol' dedi sadece. Benden ayrıldığında elimden tutarak depodan çıktık. Afranın arabasına bindiğimizde öne çantayı tutan adam arkaya biz oturmuştuk. 'İyimisin' diye sorduğunda. Gözlerim yeniden doldu. 'Kırgınım' dedi sadece. Küçük kumandadan bir düğmeye bastığında şoför ve ön koltuk olan yerden siyah perde indi aşağıya doğru. Bana dizini işaret etdiğinde 'gel' dedi. İtiraz etmeden yanına giderek başımı dizine yasladım. Saçlarımı okşadığında gözlerimden yaşlar firar etdi. 'Ağla küçük hanım' son dediği cümleyi zar zor duymuştum.

AŞIK MAFYA  -(18+)-Onde histórias criam vida. Descubra agora