AŞIK MAFYA -(18+)-

16 BÖLÜM

(Afranın ağzından)

Aslı koltuğa mayışarak uyuduğunda paltomu üzerine örtdüm. Sayıklamaya başladığında gülümseyerek yanı başına oturdum. O kemerli burnu, herşeyi görüpte susan gözleri, burnunun etrafına yayılan çilleri. Hele o dolgun dudaklarına ne demeli? Kendine gel afran. Beline kadar gelen saçları dağılmış derin derin uyuyordu. Sağ elimi kaldırarak saçlarına yaklaştırdım. O ipek miss gibi kokan saçlarına dokundurmak istedim sert kaba elimi. Yapamadım çirkin ellerimle onun güzel saçlarına dokunursam eğer onuda çekerim bataklığıma. Onu kirletirim. Kaşlarım derince çatıldığında ayağa kalkarak aslıyı dikatlice kucağıma aldım. Yavaş adımlarla uyanmamasına dikkat ederek odaya götürdüm onu. Yatağın üzerindeki pikeyi çekerek dikkatlice bıraktım aslıyı. Üzerine pikeyi örterek odadan çıktım. Mutfağa geçerek ilk yardım çantasından ağrı kesici ilacı aldım. Uykudan kalktıkdan sonra başının ağrıyacağını biliyorum o yüzden önem almak iyi olur diye düşündüm. Tepsiye su ve ilacı koyarak geri odaya döndüm. Ellerini yana açmış uzun saçlarını her tarafa dağıtmış kaşları çatık bir şekilde uyuyordu. Tepsiyi komidinin üzerine bırakarak yanına oturdum. Kulağına yaklaşarak konuşacaktımki. Kokusu buna izin vermedi. Pamuk gibi yumuşacık gelen kokusu beni garip hisslere sokuyordu. Gözlerimi sıkıca kapatarak geri açtım. 'Aslı uyan' hemen seslenmemle uyanarak gözlerime baktı. O kadar yakındık ki. Ah kahretsin. Yataktan kalkarak 'uyan hadi ilaç içmen gerekiyor' yavaş yavaş algılamaya başladığında etrafına baktı 'ben buraya nasıl geldim' dedi gözlerini zar zor açarak. 'Ben getirdim' dedim. Gözlerini büyütmüş bana bakarak işaret parmağını önce bana sonra kendine tutarak ağzını O şeklinde açtı. 'Sen? Beni? Yatağamı getirdin?' Dedi şokla. Sanki büyük birşey olmuşcasına. 'Evet aslı ben seni yatağa getirdim.' Elini ağzına götürerek pikeyi kaldırarak üzerine baktı. Kafamı sallayarak gülmeye başladım. Resmen ona birşey yapdığımı düşünyor ve bu durumda gayet hoşuma gidiyordu. 'Ama üzerimde kıyafetlerim duruyor' kaşlarımı çatarak sanki anlamamış gibi oyuna devam ettim. 'Yani? Geri giydirmiş olamazmıyım?' Gözümü kırparak sırıtdım. Ellerini üzerine kapatarak yataktan kalktı. 'Gitmeliyim hemen' dedi. Kapıya ulaştığında elini kafasına koyarak 'ahh bu ağrıda ne böyle' yanına giderek elinden tutdum. İçimde birşeyler haraketlenmişti. 'O kadar içersen ve aniden kalkarsan ağrar tabi. Hadi otur ilacını iç' ilacı ve suyu ona uzatarak içmesini sağladım. Bardağı yerine bırakarak gözlerini kaçırdı. 'Şimdi gideyim' dediğinde kolundan tutdum. 'Hayır' gözlerime baktığında kafamı yana eğerek genişce güldüm. Hipnoz olmuş gibi gözlerime baktığında 'yapma şunu' dedi. Gülümsemeye devam ederken 'korkuyormusun' dedim. Kafasını salladı. 'Ama gitmemen için yapıyorum.' Dedim 'yapma lütfen korkuyorum' gerçekten korkuyordu. Kollarından tutduğumda gözlerinin dolduğunu gördüm. 'Korkutmak istememiştim' ona yaklaşarak saçlarını kulağının arkasına verdim. 'İyimisin?' Dedim. Yüzüme bakmaktan korkuyor gibi gözlerini başka yerlerde gezdirerek kafasını salladı. Bu durum canımı sıkmıştı. Çenesinden tutarak bana bakmasını sağladım. 'Benden korkmana gerek yok. Ben yanında olduğum süreçte korkmana gerek yok aslı.' Birşey söylememişti. Dudaklarını ısırdığında istemsiz gözlerim dudaklarına kaydı. Gözlerimi sıkıca kapatarak geri açtım. Kendime gelerek ellerini bıraktım. 'Sen uyu ağrında geçer yarın seni eve bırakıcam' dedim. Odadan çıkarak salona geçtim. Kanepeye oturarak ellerimi yumruk yaptım. Onu korkutmuştum. Benden korkmuştu resmen. Ah salak afran ne diye kıza takıntılarını gösterip onu korkutuyorsun ki? Telefonumu elime alarak evde durumların nasıl olduğuna baktım. Gözlerim kapandığında koltuğa yatak çatık kaşlarımla kapatdım gözlerimi.

(Aslının ağzından)

Afran gittikden sonra uyumamış bekliyordum. Uykum yoktu. O kadar sıkılıyordum ki odadaki herşeyi inceliyordum. Beyaz yatak, tavan duvarlar heryer ağacla hazırlanmıştı. Önümde beyaz dolap vardı. Yatağımdan kalkarak dolaba ilerledim. Kapağını açarak içinde kadın kıyafetleri gördüm. Acaba kimindi? Aklıma bir sürü şeyler gelmişti. Dolabı kapatarak odadan çıktım. Banyoya girerek işlerimi hall ettim. Çıktığımda afranı gördüm. Küçük koltuğa uzun boyu ve iri bedeniyle zar zor sığışmıştı. Mutfağa geçerek kendime su aldım. Oturma odası sıcak olduğu için afranın yanındaki koltuğa oturdum. Suyumdan bir yudum alarak afranı izlemeye başladım. Uyurken o kadar masum görünüyorduki bakan sanki onun sert bir mafya olduğunu anlamayacak. Yeni yeni çıkmış kirli sakalları onu oldukca çekici yakışıklı gösteriyordu. Başımı yukarı kaldırarak suyumu içerek bitirdim. Yeniden afrana baktığımda yerinde kıpırdadığını gördüm.

Ayaklarım benden istemsiz afrana giderken kendimi durduramıyordum. Yanına çömelerek dizlerimi yere koydum. Ellerini çeneme yaslayarak yakından onu izledim. Dolgun çatılmış dudakları başımı döndürüyordu. O gün beni nasıl öptüyse kendime gelemiyordum resmen. Gözlerim dudaklarından yukarı gittiğinde afranın bana baktığını gördüm. 'O kadar'mı yakışıklıyım küçük hanım' panikleyerek 'b ben hayır' geri çekilmek istediğimde başımdam tutarak beni yüzüne dahada yakınlaştırdı. Gözlerimi büyüterek anlamsız gözlerle baktım ona. 'Seni istiyorum aslı bana karşılık ver' dudağıma fısıldadığında gözlerim istemsiz ağırlıkla kapandı. Bana yaklaştığını hiss ediyordum.

Dudaklarıma onun sert dudakları değdiğinde kalbim hızla atmaya başladı. Nefesimi keserek dudaklarımı araladım. Başımdaki elini biraz daha öne getirerek ikimizi dahada yakınlaştırdı. Öpüşüne karşılık veriyordum. Utanmıştım ama çok güzel duyguydu. Dudaklarımdan ayrıldığında koltukta oturarak beni belimden tutarak kucağına oturtdu. Bacaklarımı aralayarak tam sertliğinin üzerine oturdum. Başını arkaya iterek boğukca inledi. Ellerini kalçama yerleştirerek dudaklarımzı yeniden haps etdi bir birine.

Altımdaki aleti kabarmış daha fazla hiss ediyordum. İkimizde arzuyla yanıp tutuşuyorduk ama durmamız lazım. Yoksa sonu hiç iyi olmayacaktı. Ellerimi omuzlarına getirerek onu kendimden itmeye çalıştım. Ama buna izin vermeden kalkarak beni altına aldı. Üzerime çıkarak kendimi bana bastırdığında kadınlığım sızlamıştı. Dayanamayarak bende kendimi ona bastırdığımda ikimizde inlemiştik. Dudaklarımdan ayrılarak boynuma yöneldi. Boynumu sanki aslan gibi parçalamaya çalışıyordu. Gözlerimi kapatdığımda dilini boynuma deyidirmesiyle belimi yay gibi geriyordum. Yeniden onu hiss etdiğimde kendini bana aşağı yukarı sürtüyordu. Üzerimden doğrularak üstündeki kazağı bir hışımla çıkardı. Geri yerini aldığında ellerimi sırtına geçirmiştim. Bana sürtündüğünde tırnaklarımla pençe izleri bırakıyordum sırtında. Son kez kendini bana sertce bastırdığında belimi yukarı kaldırarak başımı boynuna gömdüm. Nefes nefese kaldığımzda afran üzerime çökmüştü. 'Biz ne yaptık afran?' Gözlerim dolduğunda tavana diktim gözlerimi. Afran soruma cevap vermemişti. 'Ya sana karşı hisslerim olursa? Ya sende bana plan kuruyorsan? Ya sende benimle oynarsan? Ne yaptık biz?' Afran derin derin nefesler aldığında 'konuşsana afran cevap ver' cevap almadığımda başımı aşağıya eğerek afranın düzenli nefes alış verişlerinden uyuduğunu anladım. Kolumu uzatarak koltuğun başından pikeyi alarak üzerimize örtdüm. Üzerime hem afran hemde uyku çöktüğü için gözlerimi kapatdım.