41.BÖLÜM:YILDIZLAR

Start from the beginning
                                    

Barlas benim gibi doğrulup bacaklarını kendine doğru çekip gökyüzüne çevirdi gözlerini.

"Fark etmez. Dileyebileceğim bir şey kalmadı."

"Belkide bu yıldız sen Dilek dileyesin diye kaymıştır."

Barlas, gökyüzünden yayılan ışıkla parlayan yemyeşil gözlerini gözlerimle buluşturdu.

"Bir Dilek hakkım daha olsa yine seni dilerdim. Garanti olsun."

Gülümseyerek başımı iki yana salladım ve yeniden yıldızlara döndüm.

"Birbirimizi bulmasaydık nasıl olurdu sence? Yani ne olurduk?"

"Yok olurduk."

Barlas'ın gözlerine bakan gözlerim mest olmuşken dilim tutulmuş gibi baktım gözlerine. Yok olurduk... Belkide gerçekten yok olurduk...

"Başta yok olmak istediğin için mi istemedin beni?"

"Hayır, sen yok olma diye istemedim. Ama beni dinlemedin. Yok olmayı seçtin ama biz aksine var olduk."

Gözlerim dolu dolu yeniden gökyüzüne baktığımda Barlas'ın olmadığı bir hayat düşündüm. Tam anlamıyla koca bir boşluk oluştu içimde. Barlas'ın olmadığı bir hayat. Yıldızları sönmüş bir gökyüzünden farksızdı...

"Barlas... Bana, beni özgür bırak dediğinde ne demek istedin."

"Ben demek sen demek Adel. Beni öldürmeden özgür kalamazdın. Eğer beni öldürüp özgür kalsaydın beni de özgür bırakmış olurdun."

"Benim için ölecektin..."

Mırıltım Barlas'a ulaştığında Barlas yüzünü giderek yüzüme yaklaştırdığında dudaklarıma çarpan nefesiyle fısıldadı.

"Gözümü bile kırpmam."

Barlas'ın mırıltısı Aralık dudaklarıma ulaştığında, Barlas usulca dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Öyle yavaş öyle nazikti ki dudakları. Okuduğu kitabın satırlarını ezberler gibi öpüyordu sanki. Dudaklarımı ezberlemeye çalışır gibi. Öpüşü bile bin bir tane duygu barındırıyordu. Öyle sıradan değildi, duyguluydu. Dudaklarımız usulca ayrıldığında alnını alnıma yasladı.

"Adel... bir gün sana seni sevmediğimi söylersem sakın bana inanma. Bu anı, seni öptüğüm bu anı hatırla. Sakın inanma. Hayatımdaki tek gerçek bu çünkü."

Gözümden akan bir damla yaş yanağımdan süzülürken göz yaşlarım arasında gülümsedim. Bu yaş mutluluktandı.

"Barlas, bu öpücüğü saklamayı çok isterdim..."

Barlas gülümseyerek alınlarımızı ayırıp elini kalbime götürdü.

"Sakla Sirius, burada sakla."

Başımı sallayarak gülümsedim, Barlas'ın yaptığını yaparak elimi bende onun kalbine götürdüm ve bir süre hissettim. Kalbini hissettim. Benim için atan kalbini...

"Sende beni burada sakla..."

Barlas yataktaki elimi elinin arasına aldığında dudaklarına götürdü ve yavaşça öptü. Bir süre gecenin sessizliğine karışan gürültülü sessizliğimiz sonunda yataklarımıza uzanarak gökyüzünü seyretmeye başladık. Barlas'la sessizliğimizde bile bir gürültü vardı. Biz sussak kalplerimiz konuşurdu. Bizim sessizliğimiz gürültülü sessizlikti.  İçimden yıldızlara seslendim. Bizi birleştirdiğiniz için teşekkür ederim. Tüm kalbimle teşekkür ederim. Hayattaki karanlık her şeye rağmen aydınlattığınız için Dilek dileyelim diye kayarak öldüğünüz için. Binlerce kez teşekkür ederim yıldızlar... Bazen sizi aydınlatmaya binlerce ışık, binlerce mum yetersiz kalırdı, bazen sizi aydınlatan ışık gökyüzündeki sayısız yıldızdan gelen ışık kırıntıları olurdu. Ben artık beni aydınlatan kocaman ışıklardansa yıldızlardan gelen ışık kırıntılarına razıydım. Bugün gözümü yıldızlar eşliğinde sevdiğim adamın yanında kapatıyordum...

SİRİUSWhere stories live. Discover now