Erika, çok çabalamasına rağmen asla mutlu bir sona ulaşamayacak. Tanrı kaderini böyle yazdı ve kimse bunu değiştiremez. Ya da değiştirebilir mi?
[~Erizou~]
Onları boşverip,odadan dışarı çıktım. Ouzou ne diyecek merak ediyordum.
×××××××××××××××××××××××××××××××××××××××
Kapıyı yavaş yavaş açarken,tereddütle içeri girdim. "Lütfen gel." Ouzou gülümseyerek bana bakıyordu. Kanlar içinde yatan Ouzou yoktu,karşımda. Mako'nun güçlerini hafife almıştım.
"Niye çağırdın,beni?" Dedim,düz bir ses tonuyla. Sanki onu ben yaralamamışım gibi konuşuyordum. "Nasıl olduğumu sormayacak mısın?" Dediğinde ona ufak bir bakış attım. "O kadar yakın olduğumuzu sanmıyorum, Furuya." Derken çok ciddi duruyordum.
Bir an olsa da yüzü düşmüştü ve ben bunu tuhaf bulmuştum. "Yakındık." Diye mırıldansa da,ben bunu duymuştum ama pek üzerinde durmamıştım. Eğer üzerinde dursaydım biliyorum ki,bu işin içinden asla çıkamazdım.
"Beni neden çağırdın? Seni yaraladığım için beni cezalandıracak mısın?" Koltuğa oturdum ve ona alayla baktım. O ise sırıtarak ayağa kalktı,pencereleri kapatıp,perde ile örttü. "Takatou,sence sen beni yaralayabilir misin?" Sorusuna gülerken,arkama yaslandım.
"Neden böyle bir yöntem seçtin? Dikkat çekmeyi seviyor musun?" Yatağa zıplayarak girerken,neden bu kadar rahat olduğunu kavrayamamıştım. "İlgiyi kim sevmez ki?" Dediğinde,çok tatlı ve masum duruyordu.
Gerçek Ouzou Furuya'nın,bu olmadığını en az adım kadar emindim. "Ouzou,bu Dünya'da ki en kurnaz büyücü olabilir. Sana Dünya'nın en değerlisi olarak davranır ama seninle işi bittiğinde,ya mezardasındır ya hapiste. Dikkatli ol,Takatou." Bu sözleri bana Kota söylemişti ve Kota asla yalan söylemezdi. Ya da ben öyle sanıyordum...
"Tamam,haklısın. İlgiyi ben bile severim ama bunu bir kenara bırakalım." Dedikten sonra ciddi bir şekilde ona baktım. "Neyin peşindesin,Furuya?" O'da aynı şekilde çiddileşti,bu beni meraklandırmaya yetmişti.
"Yardımını istiyorum." Dediğinde gülmeden edemedim. Anoryalılar ile ne zamandan beri yardımlaşacak kadar yakın olduk? "Anorya'nın Kralı,Tonga'nın Kraliçesinden yardım mı istiyor? Ne kadar ezikçe." Yattığı yerden kalkıp, bana doğru gelirken gülümsedim.
"Hadi ama Takatou. Bence bize yardım edebilirsin." Dedikten sonra kollarını oturduğum koltuğun kollarına koyduğunda bana doğru eğildi. Fazla yakın olmamız hoşuma gitmemişti. Parmağımı,alnına bastırarak onu geri ittirdim.
"Ama o sence,Furuya." Diyerek onu reddettim. Umarım onu fazla üzmem ama üzülmesi kimin umurunda ki?. Arkasındaki çekmeceyi açıp, içinden bir kitap çıkardı. Kitabı bana fırlattığında,harika bir refleksle yakaladım.
"Bu ne?" Dediğimde bana küçümsermiş gibi baktığını fark ettim. "Hapsedilen kötülükleri biliyor musun?" Ondan daha iyi bildiğime emindim. "Ne oldu,Furuya? Sana öğretmemi mi istiyorsun?" Dedim,alayla. "Doğru düzgün cevap verir misin?" Dediğinde ona baktım. Ciddi duruyordu. Bu kadar mı önemliyd,bu yardım.
"Cadılar,Vampirler,Devler,Kurt Adamlar,Kara Elfler,İblisler ve İnsanlar." Dedim,kendimden emin bir şekilde. Diğerleri kurtulabilirdi ama insanlar asla bu evrende bulunamazdı. Buraya tesadüfen gelseler bile evren onları tespit edip,öldürürdü.
Bu kitap benim işime yaramayacağı için,kitabı Ouzou'ya geri fırlattım. O da çekmeceye geri koyup,benim önümde durdu. Ne diyecekti ki? Yeterince zaman kaybetmiştik,zaten.
"Bizde Reika bir cadı. Sizde hangi kötülük var?" Diye sorduğunda söylemekte tereddüt ettim ama o bana söylemişti. "Olivia bir Kara Elf,Airi ise soyları tükenmiş olan Deniz Kızlarından." Son dediğime epey bir şaşırmıştı. Onlarda Mako varsa,bizde de Airi vardı. Eşittik.
Kendini toparlayıp,bana baktı. Çok ciddi duruyordu ve bu beni çok germişti. Bu yardım ne kadar önemli olabilirdi ki? Boğazını temizleyip,konuştu.
"Yasaklı ormana girmemiz gerek." Yasaklı orman mı? Orası neresi? Bu muydu,önemli olan? Daha adını bilmediğim bir yere gidip,ne yapabilirdik? "Akademinin yanındaki ormandan bahsediyorum." Dedi,bir aptala dermiş gibi."Eee,niye oraya girmeliyiz?" Dedim,merakla.
"Mako ve Ryuuji'nin dediğine göre, Pandora'nın Kutusu açıldı." Bunu duyar duymaz,ayağa kalktım. Bunun gerçek olmasına imkan yoktu. Pandora kutusu açılamazdı,açılamamalıydı.
Onu reddetme gibi bir şansım yoktu. Evet,bu çok önemliydi. "Sana yardım etmeyi kabul ediyorum,Furuya." Derken ben bile kendime inanamıyordum. "Sevindim." Elini bana uzattı,sanırım sıkmamı istiyordu. Elini tutup,sıktım.
"Halkım için." Dedim,kendimden emin bir şekilde."Halkımız için." Dedi,kararlı bir şekilde.
Gerçek savaş daha yeni başlıyordu. Biz vs Gerçek Kötüler arasında bir savaş...
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
Daha yeni taşındık ve ben bu evi çok sevdimm. Taşınırken aklıma geldi.
Diğer bölüm,Mako ve Ryuuji'nin Yasaklı Orman macerasını anlatacağım.
LÜTFEN BİRİLERİNİ ETİKETLEYİN👉🏻💗💌❤️🩹.
Neyse umarım beğenirsiniz. Vote ve yorum atmayı unutmayın.
