3.Bölüm:Suikastçı

163 38 83
                                    

Erika Takatou

"Oh,cevap vermeyecek misin?" Kızın yüzündeki masum gülüşün yerini sinsi bir sırıtış almıştı.

Burada hiçbir şey anlamayan tek kişi ben olmalıydım.
Kimdi bu kız ve Kota neden sinirliydi?

××××××××××××××××××××××××××××××××××××××

"Reika,bu kadar yeter!" Kota'ya benzeyen bir yüz daha dalmıştı,odaya. Bunun Kral Ouzou olduğuna emindim. "Niye Ouzou? Ben Kota ile konuşuyordum,seninle değil." Reika,Ouzou'ya sinirle bakarken,kahküllü araya girdi.

"Bence bu kadarı yeterli." Çocuk,Reika denen kıza yaklaştıktan sonra sırıtarak yüzüne baktı. Eli ile kızın çenesini tutup,kendine döndürdü. "O gözlerine dikkat etmelisin,Rei." Reika, çocuğa kızgın bir şekilde baksada hiçbir şey yapamıyordu. Çocuk ise aynı şekilde sırıtmaya devam ediyordu.

"Sende o ellerine dikkat et,Ryuuji." Kota kardeşinin elini çektiğinde,Reika teşekkür etmek yerine sinirle kapıyı çarpıp gitmişti. "Kendinden bu kadar emin olmamalısın,Kota." Ryuuji deli gibi gülerken,bir an için olsa da gözüm korkmuştu. Onun normal olmadığı kesindi.

"SEREMONİ BAŞLAMIŞTIR! KONUŞMA YAPMALARI İÇİN KRAL OUZOU VE PRENS RYUUJİ FURUYA'YI BURAYA DAVET EDİYORUM!" Bir kızın ses büyüsünü kullanarak bağırmasıyla,Kota'ya benzeyen yüzler kayboldu.

"Ne oluyor,Sarı Kirpi?" Soruma cevap vermesini beklediğim Kota,sakin bir şekilde bana döndü. "Kişisel soruları mesai saatinde cevaplayamam." Dediğinde gülerek arkamdaki koltuğa attım,kendimi. "Hep aynı cevabı vermekten bıkmadın mı?" Dediklerime sadece göz devirdi.

Aptal Kota!

"Neden Ülkeni bırakıp,bizim ülkemize geldin?" Kota'nın bunu cevaplamayacağına adım gibi emindim.
"Kişisel soruları mesai saatinde cevaplayamam."
"Kişisel soruları mesai saatinde cevaplayamam." Onunla aynı anda dediğime gülümsedim. Kota ise ifadesiz bir şekilde bana baktı.

"Bunu cevaplaman bir emirdir,desem." Bir saate bir bana bakarken,ne için bu kadar sabırsız olduğunu anlayamamıştım. "Cadı avını desteklemediğim için bu ülkeyi terk ettim." Bu sebep bana mantıksız gelmişti. "Sadece bunun için mi?" Dedim,düz bir şekilde.

"Ev-" Sözü bölünmüştü. "Sevdiği kadın bir cadıydı." Sözünü bölen kişi ise,Aoto Takuma Gonzales'ti. Ama şuan onu umursayamazdım. Kota'nın sevdiği bir kadının olma ihtimalini aklımdan hiç geçirmemiştim. Yanına yaklaşan her kadını tersleyen biri'nin,eskiden bir kadına aşık olması tuhafıma gitmişti,sadece.

"Sıra size geliyor,onun için gelmiştim. Hazırlansanız iyi ederseniz!" Bir anda gelen Aoto,bir anda kaybolmuştu. O gidince odaya bir sessizlik hakim olmuştu ve bu benim hoşuma gitmiyordu. "ESKİ PRENS KOTA FURUYA'YI BURAYA DAVET EDİYORUM!"

Gelen sesten sonra Kota herkes gibi kaybolmuştu ve ben burada beni çağırmalarını bekliyordum. Kota çıktığında yuğlamalar başlamıştı,bu da çok rahatsız ediciydi.

"Ne oldu,Takatou. Rahatsız görünüyorsun." İşittiğim sesle başımı konuşan kişiye,Ouzou Furuya'ya çevirdim. "Bu seni ilgilendirmez,Kral Furuya." Dedim,kendimden emin bir şekilde. "Peki,öyle olsun." Derken gülümsemesi garibime gitmişti. Neden gülüyordu,bu değişik?

"Kota kısa konuşur,sıra her an sana gelebilir." Dedi,neşeli bir ses tonuyla. "Bu kadar neşeli olman hoşuma gitmedi,Furuya." Dediğimde yüzündeki gülümseme daha da genişledi. "Senin de bu kadar ciddi olman hoşuma gitmedi,Takatou. Hayat eğlenince güzel." Bunu başka bir yerde duymuştum ama nerede duymuştum?

"Afrodit'in aşıkları kitabında vardı,bu cümle." Hatırladım! Geçen sene akademiler ayrıyken, seçmeli derslerde görüyorduk,Afrodit'i. "Derslerin iyi olmalı." Dedim,alayla. "Derslerim çok iyi." Dedi,neşeyle.

"Neden bu kadar neşelisin,Furuya?" Sorumu gülümseyerek yanıtladı. "Bilmem. Sanırım benim doğam bu." Dedikten sonra tek kaşını kaldırdı. "Peki ya,sen?" Dediğini anlamamıştım. "Ben?" Kollarını göğsünde birleştirip,kafasını yana yatırdı.

"Neden bu kadar ciddisin,Takatou?" Sorusuna omuz silktim. "Bilmem. Sanırım benim doğam bu." Tam ağzını açıp bir şey diyecekken,bir ses duyuldu. "KRALİÇE ERİKA TAKATOU'YU BURAYA DAVET EDİYORUM!" Bu denildikten sonra kendimi kalabalığın önünde buldum.

Ciddiyetimi koruyarak kürsiye çıktım. "Ben Erika Takatou,Anorya'nın Kraliçesiyim. Beni kolay bir lokma olarak görürseniz,sonunuz olabilirim." Dedim,soğukkanlı bir şekilde. Tam sözlerime devam edeceğim sırada Gökten gelen çığlıkla yukarı baktım.

Kızın biri üstüme bıçakla geliyordu. "ĐĤĴĶŁÌŘƏẂßQÆŸŪ" Ağzımdan çıkan büyü ile elimde oluşan kılıca baktım. Kız bana yaklaştığında kılıcım onu kesmek üzereydi ki, harika bir refleksle kaçındı,bu saldırıdan. Üst üste gelen saldırılarımdan da kaçmıştı. Bu kız bir suikastçıydı,demek.

"YURA HOMURA,OLDUĞUN YERDE DUR!" Duyduğum isimle olduğum yere çakıldım. Bu kız Miya'yı öldüren katildi. Kız da benimle birlikte durduğunda şokla gözlerim büyüdü. Bu isim beni kızdırıyordu.

"Ne oldu,müdire hanım?" Kız umursamaz bir şekilde konuşurken,bu beni sinirlendirmeye yetmişti bile. "ĢĴĶŁŒÏŰŸÞŘƏẄÆßḌŊƁĈŽXQ" Güçlü büyülerimden birini yaptığımda,görmek istediğim manzarayı görmüştüm. Tabii bu mutluluğum kısa sürmüştü.

Birinin kanı akmıştı ama bu kan Yura Homura'nın kanı değildi...

Birinin kanı akmıştı ama bu kan Yura Homura'nın kanı değildi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

⬆️Yura Homura

Yura'yı değiştirdim,sizce hangisi daha iyidi. Kardeşim beğenmedi diye değiştirdim.

Sizce bu bölüm nasıldı?

Pek içime sinmedi ama olsun.

Vote atıp,yorum yapmayı unutmayın.

Bb.

The Choice İs Yours Where stories live. Discover now