"Bunu içelim."

"Jungkook, en son senin dediğini yaptığımızda başımıza bunlar geldi."

"Bunu hekimden aldım mide ilacı"

Jungkook şişenin kapağını açıp ilk önce kendisi biraz içmiş ardından da bana uzatmıştı. Emin olmasam bile şu anki durumdan daha iyi olacağıma inanmak istiyordum. Daha fazla kusmak istemediğim için tereddütte kalsam bile şişeyi yavaşça elime almış ve ilacı içmiştim.

"Az yedik onu da kustuk zaten, bu ilaç etkili gelecektir."

"Mantardan iyi mi anlıyormuşsun Jungkook?"

İmayla sorduklarımdan sonra Jungkook hafifçe sırıtmış ve kafasını koltukta geriye yatırmıştı. Hala gülmesi daha da sinirlenmeme neden oluyordu. Biz zehirlenmiştik hemde onun yüzünden zehirlenmiştik ve o hala gülebiliyordu. Bazen ben mi olayları büyütüyorum diye düşünüyordum ama hayır kesinlikle sorun bende değildi. Tek sorun, Jungkook'un her şeyi dalgaya almasıydı ve hiç ciddi kalamamasıydı. Şu halde bile kendi yaptığı hataya gülüyordu.

"Merak etme birazdan geçecek"

"Çok sağol ya"

-

Aradan geçen saatlerin sonunda kusmalarım ve bulantılarım sonunda geçmişti. Normalde zehirlenmeler bu kadar çabuk geçer miydi emin değildim. Büyük ihtimalle az yediğimiz için ve yediklerimizi de hemen çıkardığımız için etki etmişti. Fakat saraya döndüğümüzde bir hekime görünmeyi kesinlikle ihmal etmeyecektim.

Jungkook mutfaktan elindeki su ile yanıma gelip fazlaca yakınıma oturmuştu. Öyle ki bacaklarımız bile birbirine değiyordu.

Elindeki bardağı önümüzdeki ahşap sehpaya bıraktıktan sonra bedenini tamamen bana çevirmiş ve bir elini saçlarıma atıp hafifçe okşamıştı. Yine ani temaslarından birini yapıyordu ve ben elimde olmadan heyecanlanıyordum. Aslında heyecanlanmamam gerekiyordu sonuçta sadece arkadaşımdı ama elimde olmadan kalbim hızlanıyor, midem kasılıyordu.

"Daha iyi misin?"

Jungkook'un parmaklarının saçlarımın arasında hafifçe dolaşmasına o kadar dalmıştım ki sorduğu soruya bile sadece mırıldanarak cevap vermiştim. Temastan rahatsız olan biri değildim hatta hoşuma giderdi ve Jungkook bunu çok iyi biliyordu.

"Özür dilerim."

Saçlarımın arasındaki dokunuşların yok olması ile boşluğa düşmüş gibi olsamda kendimi hızla toparlamış ve bakışlarımı karşımdaki bedene çıkarmıştım.

"Önemli değil bilerek yapmadığını biliyorum."

"Belki bilerek yaptım."

Jungkook'un alay edercesine gülmesi ile bende gülümsemiştim. Bilerek yapmadığına adım kadar emindim o sadece egosuna yenik düşmüştü.

"O zaman kendini de zehirledin"

"Bana bir şey olmaz"

Jungkook'un sözleri ile istemeden de olsa gözlerimi devirmiştim.

"Gördük az önce"

Daha fazla tartışmak istemediğim için başka bir şey söylememiş ve yorgunlukla esnemiştim. Gerçekten yorgundum ve uyumak istiyordum. Bedenimi hafifçe geriye çekmiş ve başım Jungkook'un dizlerine gelecek şekilde koltuğa uzanmıştım. Aslında bunu yapmakta biraz tereddüt etsemde sonradan bir şey olmayacağını düşünmüştüm. O istediği gibi dokunabiliyorsa bunu bende yapabilirdim.

Jungkookta dizlerine yatmamı sorun etmemiş aksine parmaklarını az önceki gibi saçlarıma daldırıp yavaşça okşamaya başlamıştı. Zaten uykum vardı Jungkook'un dokunuşları ile iyice mayışmıştım. Ağırlaşan göz kapaklarıma daha fazla karşı koymayarak kapattığım esnada Jungkook'un sorusu ile tekrar açmak zorunda kaldım.

"Taehyung kızgınlığın mı yaklaşıyor?"

Yorgun ve tam açılmayan bakışlarımı aşağıdan bana bakan bedene gönderdim. Neden böyle bir şey sorduğunu anlayamamıştım ve çok fazla uykum olduğu için hiç umursamamıştım. Şu an tek isteğim uyumaktı.

"Feromon kokun artmaya başladı"

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Selamlarr

Bu bölüm aşırı hoşuma gitmedi ama idare eder diye düşünüyorum. Umarım siz beğenmişsinizdir

Yazdığım ilk ficim ve sonlara yaklaşmak bi tuhaf hissettirdi.

Yeni bir fic yayınladım hemde korku fici bakarsanız çook mutlu olurum

Diğer bölümde görüşmek üzere 💖🤍

A lost omega ~ 𝑇𝐾Where stories live. Discover now