7

321 47 14
                                    

Seungmin karşısındaki bedenin geri çekilmesi ile rahat bir nefes alması bir olmuştu. Ancak bu rahat nefes Genç Kralın sorusu ile bozulmuştu

"Boynuna ne oldu?"

"Yo-"

"Efendim gelebilir misiniz?"

Seungmin'in sözünü bölen Hyunjin'in yanına gelen kaslı bedenin konuşmasıydı. Her ne kadar elçi görmese de Hyunjin kısa bir anlığına Changbin'e 'neden böldün?' dercesine sahte bir sinirle bakmış, ardından hızlıca ifadesini düzeltip başını sallamıştı.

"Hemen geleceğim"

Seungmin onu onaylamış, asker olduğu belli olan beden ile birlikte ileriye gitmelerini izlemişti. Ne konuşacaklarına adı kadar emindi Seungmin. Ne de olsa Hyunjin ile konuşmaları boyunca kimse yanlarına gelmemişti ve doğal olarak kimse durumu söylememişti. Seungmin'in aklı tanıştığı ve konuşmaktan keyif aldığı genç adamın kral olduğunu öğrenmesiyle iyice kafası karışmış, askerlerini unutmuştu bu süre üçinde. Hızlıca, yanına bir şey ister misiniz diye gelen hizmetliye Taeyong ve diğerlerinin nerede olduğunu sordu

"Kalacakları odalara yerleşiyorlardı efendim"

Duyduklarıyla her ne kadar bir sorun olmaması gerektiğini bilse de kralın durumu bilmemesinden dolayı aklındakileri söyledi sakince

"Doktor gönderilmesinde bir sakınca var mı?"

"Komutan Changbin hepsinin doktora göründüğünden emin oldu efendim. Herhangi bir sorun yok. Doktor birkaç morluk içinde krem verdi"

Seungmin kafasıyla onayladı orta yaşlardaki kadını.

"Siz iyi misiniz? Bir şey ister misiniz?"

Orta yaşlardaki kadın her ne kadar doktora yönlendirmek istese de, az sonra kralının bunu yapacağına emin olduğundan bir şey söylemedi.

"Hayır, teşekkür ederim"

Kadın başıyla selam vermiş ardından izin alarak ayrılmıştı genç elçinin yanından. Kumral saçlı genç adam, krala bakmak için arkasını döndüğünde sarı saçlının aceleyle kendisine geldiğini fark etmişti. Yüzündeki ciddi ifadenin yanı sıra, gözlerinde olması gerekenden fazla endişeli bir ifade vardı. Seungmin bir anlığına eliyle yara bandını kontrol etti. Hayır kan da yoktu.

Neden bu kadar endişelenmişti

"Doktora gitmeliyiz. Lütfen benimle gel"

Seungmin kralın gerçekten endişeli sesini duyması ile her ne kadar doktora gitmekten nefret etse de reddedememiş, genç kral ile birlikte sarayın içine girmişti. Gözleri sarayın içindeki aydınlık, kibar hava ile etrafa bakmak istese de, Hyunjin'in endişeli ve hızlı tavrından bunu daha sonraya bırakmıştı. Asansöre binmeleri ile yavaş yavaş hareketlenen asansör ile Seungmin duraksamıştı. Kendi sistemlerinin aynısı olduğu çıkan sesten ve hızdan belliydi. Her ne kadar bunu sormak istese de şu an sırası olmadığından sustu ve geldikleri kata baktı.  Kapılı kapılarla dolu odaların bulunduğu koridorun en sonunda bulan kapıya ilerlediler.

Genç elçi kapıyı açmak için öne atılsa da genç kral onu hızlıca engellemiş, birkaç adımda diğerinin önüne geçip, kapıyı açmıştı bile. Kumral saçlı, kafasını saygıyla eğip, teşekkür mırıldandığında Hyunjin bu sefer onun tavrına bir şey demedi. O kadar fazla boynundaki yaranın varlığına ve Seungmin'in hissettiği acı boyutuna odaklanmıştı ki... Boynundaki yarayı tam olarak görmese de, duydukları ona yetmişti. Her ne kadar yolların güvenli olduğuna dikkat edilmesi gerektiğini defalarca söylese de bir aksaklık olmuş, yolda saldırıya uğramışlardı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 25, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Don't leave me again || HyunSeungHoWhere stories live. Discover now