There Will Always Be Protagonists With Delusions of Starting a Harem

7-Erkek Arkadaşı Bir Zombidir.

Zhong Qiu, Ye Zhizhou'yu kucağına aldı ve onu örttü. Kapının eşiğindeki insanlara soğuk bir tavırla baktı. Normal bir renge dönüşen gözlerinde alışılmadık derecede soğuk bir parıltı vardı. "Herkes gözlerini kapatsın! Dışarı çıkın!"

Herkesin yanından beyaz bir bulanıklık geçti, Liang Ping, Zhong Qiu'nun arkasında belirdi ve onu omzundan tuttu; neşteri, loş depodaki ürkütücü ışığı yansıtıyordu.

"Patronumuzu bırakın!"

Ye Zhizhou tepesini patlatmak üzereydi. Zhong Qiu'nun korumasından yararlanarak kendi alanından bir bornoz çıkardı ve onu giydi. Homurdandı, "Liang Ping, onu döv! Zhong Qiu, eğer karşılık vermeye cesaret edersen seni hadım edeceğim!!"

Gözlüklü genç adam muhtemelen kötü bir zamanda geldiğini düşünerek yutkundu. Sessizce geri çekildi…

"Bir yere mi koşuyorsunuz?" Yan Zheng deponun girişinde duruyordu. Eli geriye doğru sallanarak deponun dışında içinden geçilebilecek bir açıklık olmayan bir ateş duvarı oluşturdu. "Bize açıkça söyle, sen kimsin?!"

Zhong Qiu, rüzgar yeteneğini kullanarak Liang Ping'in tüm saldırılarından çevik bir şekilde kaçındı ve hızla Ye Zhizhou'ya yaklaştı. Onu kaldırdı, gözlüklü gencin önüne inene kadar birkaç kez atladı ve Ye Zhizhou'yu ona teslim etti.

"Lao Bo, bu benim savaş kupam, götür onu." Kapıda Yan Zheng'e doğru hücum ederken şunları söyledi.

Ganimet? Ye Zhizhou'nun bastırılmış öfkesi iyice patladı, Lao Bo'nun grubunu saran büyük ruhsal güç patlaması gök gürültüsü kadar şiddetliydi. Zhong Qiu'ya büyük bir manevi güç darbesi attı ve kendi cübbesinin kemerini kavradı. "Zhong Qiu! Dövüşmeye devam edersen ben soyunurum, hemen burada ve şimdi!"

Zhong Qiu'nun hücumu aniden durdu. Yan Zheng'in elinde hazırlanan ateş topu cızırdadı. Liang Ping'in neşteri elinden kaydı ve yüksek bir çınlamayla yere çarptı. Ayağa kalkıp dövüşmeye hazır olan Lao Bo, Ye Zhizhou'nun sözlerinden utanmış ve şaşkın bir halde yere oturdu.

Ye Zhizhou'nun öfkesi ve kızgınlığıyla bağlantılı büyük miktardaki manevi güç, deponun içinde durmaksızın dolaşıyordu. Zhong Qiu, ruhsal gücünde iletilen duyguları hissetti ve çevresinde esen rüzgarın yavaşladığını hissetti. Geri döndü ve Ye Zhizhou'ya doğru yürüdü, diğer adamı tuttu ve sırtını sıvazlayarak rahatlattı, daha nazik bir ses tonuyla onu ikna etti, "Sinirlenme, görmediler. Sadece bana vücudunu göster. Yapma." kızgın olmak."

Odak noktası bu mu? Ye Zhizhou kafasına sol kroşeyi attı. "Ben mi, bir kupa mı?"

Zhong Qiu başını yana eğdi ama elleri hala Ye Zhizhou'nun belini tutuyordu, "Hayır, ben senin kupanım."

Ye Zhizhou yumruğunu geri çekti ve dizini kaldırdı, "Hala dövüşecek misin?"

"Yapmayacağım." Zhong Qiu dizinin üzerine çöktü ve samimi bir şekilde orayı ovuşturdu, başını Ye Zhizhou'nun kulağının yanına yaklaştırdı ve sesini alçalttı, "Sadece seninle yatakta kavga etmek istiyorum."

Ye Zhizhou alay etti, Zhong Qiu'nun dersini almadığını görebiliyordu. Diğer adamı kenara itti ve kolunu çekerek iğne deliğine sertçe bastırdı. "Doğru tahmin edersem, aldığınız ilaç vücudunuzdaki virüsü yalnızca geçici olarak baskılayabilir. Ruh haliniz değiştiğinde veya uzun süre enjeksiyon yapılmadığında virüs alevlenecektir. Hala yatakta yatmak gibi şeyler yapmak istiyorsunuz." bu mu? Hayal etmeye devam et! Sonsuza kadar ayağa kalkamayacak şekilde böyle kal!"

Kendini yeni toparlayan Lao Bo yine utanç içinde yere düştü. Şu anda inanılmaz bir şey duymuş gibiydi.

Yan Zheng'in ağzının kenarları seğirdi. Yetkilerini geri çekti. Aşıkların kavgası olduğu ortaya çıktı….. Gerçekten hepsini oynadım.