There Will Always Be Protagonists With Delusions of Starting a Harem

3-Erkek Arkadaşı Bir Zombidir.

Ye Zhizhou sabahın üçte manevi ağında bazı hareketler hissetti. Ürkütücü uykululuk anında ortadan kayboldu ve uzaklardaki karanlığa doğru bakarak oturdu. Hareketlerle bölgeyi araştırmak için daha fazla manevi güç gönderdi.

Orijinal olay örgüsüne göre, üçüncü ve dördüncü seviye hız tipi zombilerden oluşan bir grup, şafaktan önce bu küçük benzin istasyonuna gelecek. Wei Xu'nun küçük ekibi zorlu bir savaşa girdi ve orijinal Liu Chen, herkesin dikkatinin dağıldığı bu anı, arazi aracının arkasında saklanan Xu Yi'yi almak ve onu bir zombi kalabalığının içine itmek için kullandı.

Aklı sistemden gelen verileri gözden geçirirken, kendilerinden çok uzak olmayan bir yere sessizce park etmiş arabaya baktı ama çok geçmeden bakışlarını geri aldı. Eğer doğru tahmin ederse, öğleden sonra arabanın arkasında uyurken belli belirsiz gördüğü kişi baş kahraman Xu Yi olacaktı. Artık zombiler saldırmaya başladı ve orijinal Liu Chen, Xu Yi'ye zarar vermek isterken, Ye Zhizhou'nun onu grubundan ayrılmaması ve üçüncü erkek başrol Liang Ping ile tanışmaması için dikkatli bir şekilde koruması gerekiyordu.

Wei Xu, Ye Zhizhou'nun ani hareketleri karşısında alarma geçti ve silahının tutuşunu sıkılaştırdı, kaşlarını çatarak Ye Zhizhou'ya baktı, "Nedir o?"

Ye Zhizhou sözsüz bir jest yaptı ve ruhsal gücünü dikkatlice geri çekerek ciddi bir şekilde konuştu: "Bir grup yüksek seviyeli hızlı zombi yaklaşıyor, oradan ayrılmamız gerekiyor."

Wei Xu'nun ifadesi bunun üzerine değişti, hızla onların etrafını hissetme yeteneğini kullandı. Bir şey bulamayınca bıkkınlıkla silahını bıraktı, "Çok gergin değil misin? Tamam sen uyuyabilirsin, ben de kendi başıma nöbet tutabilirim."

Eğer şu anda uyursa bir daha uyanmayabilir.

"Bu zombiler yaklaşık üç kilometre uzaktalar ama hızlarından dolayı yakında buraya ulaşacaklar, kaybedecek vaktimiz yok. Herkesi uyandırın!" Konuşmayı bitiren Ye Zhizhou çatıdan aşağı atladı ve malzeme arabasına gitti. Dışarıda uyuyan yakışıklıyı sarstı, "Herkesi uyandırın, üst düzey zombiler geliyor, artık buradan çıkmamız lazım."

Wei Xu ani hareketlerinden dolayı sinirlendi. Onu takip etti ve tısladı, "Liu Chen ne yapıyorsun!? Herkes tükendi! Onları bir anda uyandıramazsın!"

Genç adam uyanır uyanmaz Wei Xu'nun sözlerini duydu, kafası karışmıştı ve ne yapılması gerektiğinden emin değildi. Ye Zhizhou, Wei Xu'ya aldırış etmeden onu iterek insanları tekrar uyandırmaya çağırdı ve ardından arazi aracına doğru diğer yöne döndü.

"Kahretsin! Sen çok..." Wei Xu neredeyse tepesini uçuracaktı. Hızla onu takip etti ve diğer adamı uzaklaştırmak için ellerini uzattı, "Xiao Yi'yi rahatsız etmeyin, yükseltmeden sonra bolca dinlenmeye ihtiyacı var! Buraya geri gelin!"

Ye Zhizhou çevik bir şekilde onun elinden kaçtı. Sağ eli hızla arabanın kapısını açtı, Qiu Xiangyu'yu ön koltukta dürttü ve sadece arka koltukta örtülen loş silueti gördü, "Uyan! Ayrılmaya hazırlanın!"

Wei Xu bir anlığına ellerine hayretle baktı, Qiu Xiangyu'nun yeni uyandığını görünce Ye Zhizhou'yu sürüklemek için yukarı çıktı, "Liu Chen, çok fazlasın! Az önce bana Xiao Yi'yi artık rahatsız etmeyeceğini söyledin, şimdi ne yapıyorsun?! Zaten senden hoşlanmadığımı söyledim!"

Bu kuş beyinli!

Ye Zhizhou, sıkı kavrama nedeniyle nefes almakta güçlük çekiyordu. Wei Xu'nun belindeki ellerine vurdu, "Bırak gideyim! Ne zaman değerli Xiao Yi'ni rahatsız ettiğimi gördün?! Bırak! O zombiler yakında burada olacak, gitmemiz lazım!"

Uyanan Qiu Xiangyu şaşkınlıkla onların mücadelesini izledi. Bu sözleri duyunca refleks olarak etrafı araştırma yeteneğini kullandı. Yüzü sertleşti ve kükredi: "Arabaya binin! Gerçekten zombiler geliyor!