EXO PLANET LORDLARI

Bölüm 3

BÖLÜM – 3

Geceden başlayan yağmur sabaha kadar devam etmişti Exo Planet'te. Cama vuran yağmur damlaları Lord Jong In'i uyandırdı. Yağmuru izlemeyi çocukluğundan beri çok severdi. Yavaş hareketlerle yatağından kalktı. Yarası hala acıyordu. Balkon kapısını açıp derin bir nefes çekti. Yağmur kokusunu iliklerine kadar hissetmişti. Jong In balkonda yağmurun tadını çıkarırken abisi Lord Jong Dae odaya girdi. Jong In'i ayakta görünce telaşlandı. "Jong In ayağa kalkmak için fazla mı acele ediyorsun acaba?" dedi biraz kızgın bir sesle. Jong In biraz şımararak "Ama abi baksana ne güzel yağmur yağıyor. Ayrıca artık iyileştim ben. Tamam yaram hala acıyor ama olsun" dedi abisine gülümseyerek

Kim Jong kardeşler sohbet ederken Lord Min Seok elinde ilaç şişesi ile kardeşlerin yanına geldi. Onları mutlu görünce kendini iyi hissetti. "Bakıyorum keyfiniz yerinde Lordlarım" dedi Min Seok sıcak bir gülümseme ile ve elindeki ilaç şişesini Jong In'e uzattı. Jong In ilaç şişesine yüzünü ekşiterek baktı ve "Abi artık bunu içmek istemiyorum. İyileştim ben gerçekten" dedi. Min Seok "Merak etme Jong In bu son ilaç artık içmek zorunda kalmayacaksın" dedi. Jong Dae başı ile Jong In'e işaret etti. Jong In hiç istemese de ilacı içti.

Oturup vazife ile ilgili konuşmaya başladılar. Min Seok arama çalışmalarına yarın başlanacağını söyledi. Jong In sıkkn bir ifade ile "Keşke bende size yardım edebilseydim" dedi. "Sen önce iyileş iyi ol gerisi önemli değil" dedi Jong Dae sırtını sıvazlayarak. Min Seok "Bizimle gelemesen bile anlattıkların bize çok yardımcı oldu Jong In. Merak etme. Hem Exo Planet'te kalıp Chan Yeol ve Kyung Soo ile birlikte burayı muhafaza edersin. Lütfen kendini kötü hissetme" dedi. Lordlar konuşurken Jun Myeon'un yardımcısı lordların konsey odasında toplanması gerektiği haberini getirdi.

Lordlar toplanıp konsey odasına gittiler. Lord Jun Myeon elinde kağıtlarla lordların yanına geldi. Lord Yixing için gönderdiği ulaktan haber geldiğini ve Lord Baek Hyun ve Lord Se Hun'un vazife için hazırlanmaları gerektiğini söyledi. "Baek Hyun ve Se Hun, Lord Yixing'i Exo Planet'e getirmek için izlemeniz güzergah bu kağıtta yazıyor. Yanınıza elli süvari alın ve hemen yola koyulun. Yolunuz uzun. Yixing ile Ex'act kentinin kuzeyindeki Diamond Köyü'nde buluşacaksınız" dedi Jun Myeon. "Vazife anlaşıldı lordum. Lord Yixing'i sağ salim Exo Planet'e getireceğiz" dedi Lord Baek Hyun. "Umarım yolda o pislikler ile karşılaşırız da Jong In'e pusu kurmak neymiş hesabını sorarız" dedi Lord Se Hun öfkeyle. Baek Hyun onun sırtını sıvazlayıp "Önceliğimiz Lord Yixing Se Hun. Merak etme onun da zamanı gelecek" dedi. Diğer lordlar ile vedalaşıp vazifelerine hazırlanmak için çıktılar. Jun Myeon, muhbirlerin Chen ve Lay'in Exo Planet civarında göründüğü bilgisi getirdiklerini anlattı lordlara. "Bunlar gözlerini karartıp Exo Planet'e sızabilir. Lord Chan Yeol birliğini hazır tut. Hem okçu birlikleri hem de süvari birlikleri telakkuzda olmalı. Lord Baek Hyun ve Se Hun'un yokluğunda süvari birliğine sen liderlik edeceksin Lord Kyung Soo. Şimdiden kılıçları bileylemeye başlayın" dedi Jun Myeon. Gravity Dağı'ndaki arama çalışmaları için Lord Jong Dae ve Lord Min Seok'un da bir an evvel vazifeye başlamaları gerektiğini söyledi. "Jong In'in anlattığı güzergahta ve Gravity Dağı'ndaki kilise civarında çalışmalara hemen başlamanız lazım. Kilise kilit noktası. Suho iyileşene kadar yer değiştirmemişlerdir. Kiliseyi ter etseler bile hala Exo Planet yakınlarındadırlar. Min Seok, Exodus Köyü civarına da yoğunlaşın. Sen o civarı çok iyi biliyorsun. Ekiplerinizi hazırlayın ve hemen çalışmaya başlayın" dedi.

Herkes vazifelerine hazırlanmak için gitti. Jong In ve Jun Myeon konsey odasında kaldılar. Jong In hüzünlü gözlerle yere bakıyordu. Jun Myeon onun kötü hissettiğini fark edip yanına oturdu. "Ne o Lord Jong In bu ne hal böyle. Lordum böyle vazifenize odaklanamazsınız ama" dedi gülerek. Jong In şaşırmış bir şekilde Jun Myeon'a baktı. "Vazife mi? dedi. "Evet vazife. Biliyorum tam olarak iyileşmedin, sana vazife verdiğimi duysa abin Jong Dae beni öldürür ama kendini iyi hissetmeyeceğini bildiğim için seni çok yormayacak bir vazife hazırladım sana" dedi Jun Myeon. Jong In ona sarıldı. "Herkes vazifesiyle uğraşırken burda boş boş oturacağımı düşünüp gerilmiştim Lordum. Beni unutmadığın için minnettarım" dedi ve ekledi "Peki benim vazifem nedir?" diye sordu. Jun Myeon ona gülerek "Senin vazifeni daha sonra anlatacağım" dedi ve birlikte konsey odasından çıktılar.