21.BÖLÜM < Gezinti >

6.2K 256 5
                                    

"Kızım orası hiç temiz olmuş mu? düzgün sil!"

"Gelin o örtüyü dikkatli ser! Kırışacak sonra!"

Zahide Hanım balkonun ortasında durmuş tüm Konağı idare ediyordu. Ali ağa sabah kahvaltıda ortaklık kuracağı yeni lojistik firmasının müdürünü Konağa buyur ettiğini ve bu akşam toplantıyı burada yapacaklarını söylediğinden beri zahide hanım tüm konağı baştan aşağı temizletti

Her gün temizlediğimiz Konağa "Leş götürüyor" Dediği gibi bir de kileri temizlettirmişti

Evet, biz misafirleri kilerde ağırlayacağız zaten

Zahide hanım emir yağdırmaktan yorulunca  balkonun köşesindeki divana oturdu, berivan ablaya dönerek bağırdı

"Berivan bana bir çay getir" Berivan abla başını sallayarak elinde heder olan paspası kenara koyup mutfağa indi

Aybüke, ayşe ile yanıma yaklaşıp sessizce fısıldaştılar "Bu nasıl iş, her gün temizlediğimiz yerlerin üstünde iki defa geçtik"

Ayşe duyulmasın diye eğildi "Babam Konağa ilk defa iş getiriyor, bu yüzden annem bu kadar titizleniyor"

Aybüke omuz silkti, cevaptan pek de tatmin olmamıştı anlaşılan "Olsun, yine de bu canımızı çıkartacağız anlamına gelmiyor" Son sözlerini sesli söylemişti

Zahide hanımın duymasına endişelenerek kızları uyardım "Şşş duyacak şimdi" Duyarsa canımıza okurdu

Biz köşede durmuş hem fısıldaşıyor hem de işimize devam ediyorduk. Elime aldığım yastıkları birbirlerine vurduğumda çıkan toz üçümüzün de hapşırmasına ve zahide hanımın dikkatini bize vermesine neden oldu

"Siz ne geveliyorsunuz orada!"

Sesi duymamızla çil yavrusu gibi dağıldık. Zahide hanım elini havada sallayıp bağırıyor, bize nutuk çekiyordu "Çeneniz değil eliniz çalışsın, eliniz!"

Ben elime yastıkları alıp sirkelemeye devam ettim, ayşe ve aybüke de ellerindeki bezlerle her biri bir odaya girdi

İşimiz bittiğinde- daha doğrusu zahide hanımın bağırmaktan başı döndüğünden dinlenmeye gidince bizi de rahat bıraktığında- salona geçip oturdum.

İş yaparken fark etmemiştim ama dinlenince sol kolumun acısı gün yüzüne çıktı, birkaç kez sıvazlayıp rahatlatmaya çalıştım. O sırada içeriye ayşe girdi, aybüke de ardından belini tutarak içeriye geçip oturdu "Oy belim!"

Aybükenin bu abartılı sızlanışına elinde çaylarla içeri giren berivan abla göz devirdi. Çayları teker teker elimize verip yanımıza, halıya oturdu. Yazmasını düzeltip konuştu

"İstediğiniz kadar sızlanın. Yarın öbür gün kısmetiniz açılır da giderseniz sızlanmaya zamanınız olmaz, kıymetini bilin hanımımın"

Kızlarla birbirimize bakıp gülümsedik yağ çekmede berivan abla gibisi zor bulunur...

Aybüke kaşlarını çatarak araya girdi "Durduk yere nereden çıktı bu kısmet işi şimdi?"

Berivan abla bunu söylememizi bekliyormuş gibi oturuşunu düzeltti, sır verir gibi başını eğdi "Bu iş anlaşması için gelenler var ya?"

Üçümüz de hızla başımızı salladık. Berivan abla bizden onay alınca konuşmasına devam etti

"Adı tuğrulmuş, bekar" Doğrulup genişçe gülümsedi "Dalyan gibi bir şey" Göz ucuyla ayşeye baktığımda yutkularak berivan ablayı dinlediğini gördüm. O sırada berivan abla konuşmasına devam ediyordu

BİR GARİP GELİN Where stories live. Discover now