18.BÖLÜM < İtiraf >

7.2K 281 7
                                    

Gözlerimi yorgunlukla açtım, ilk önce tavanla buluştu gözlerim. Sonra kulaklarım işitmeye başladı, her neredeysem yanlız değilim

Başım çatlıyordu, yavaşça gözlerimi aşşağıya indirdim, âgah ağa bir doktora bağırıyordu. Uyandığımı fark edince yanıma gelip oturdu, yüzümü avucunun içine aldı

"Esra, merak etme daha iyi olacaksın"

Ağzımı açmama fırsat vermedi "Kendini yorma, birazdan eve geçeceğiz. O zamana kadar dinlen"

"Annem nasıl? Ya zeynep?"

"İyiler, hepsi iyi. Sen içini ferah tut" Başımı sallayarak ellerinin arasından kurtardım gözlerim kapatıp yattım

  ~~~*~~~~~*~~~~~*~~~~~*~~~~~*~~~

Bir sancının varlığıyla inlereyerek uyandım, etraf karanlıktı ama ay ışığı odayı aydınlatıyordu odamd olduğumu anladığımda doğrulup nefes aldım. Âgah ağa koltukta oturmuştu, gördüğümde irkilsem de belli etmedim

"Ağam" sesimle daldığı düşüncelerden çıktı,

"Esra, uyandın mı" söyledikleri sorudan çok kendine fark etmesi için söylediği bir şeydi, yanıma gelip oturdu "Nasılsın?"

Başımı sallayıp gülümsedim, ay ışığı gözlerindeki kızarıklığı görmemi sağladı "asıl sen nasılsın? Rengin solmuş" Aklıma gelen ilk şeyle telaşlandım

"yoksa sana birşey mi oldu ?"

"Sen oldun"

"Ne?"

Sinirle ayağa kalktı, kafasını ellerinin arasına alıp sıvazladı, sinirle saçlarını geriye çekti "Göz göre göre silahın önüne atlamak zorunda mıydın?!"

"Ya sana birşey olsaydı?!"

"Ya o kurşun koluna değil kalbine gelseydi?!"

"Sen canını hiç mi düşünüyorsun be kadın!!!"

Krize girmiş gibiydi, korkup kolundan çektim, oturmasını sağlayıp ellerini kafasından çektim. Çekiştirdiği saçlarını nazikçe düzelttim

"şşş tamam. Geçti gitti, ben iyiyim"

"Ya sana birsey olsaydı?"

"Olmadı ama"

"Ya olsaydı, canını hiç mi düşünmüyorsun"

"Olmazdı, sen izin vermezdin"

Saçlarıyla oynarken onun da uzanması için yer açtım, kafasını dizlerime koydu, saçlarıyla oynamaya devam ettim

"Sen varken kimse ailene zarar veremez. Buna izin vermezsin, kendin söyledin bana bunu"

"Vermem"

Bir süre sessiz kaldık, aklıma gelen soruyla sessizliği bozdum "Kimin yaptığı belli mi?"

"Mehmet bakıyor, aileni koruması için adamlar koydum evin önüne, ama kimse daha eve yaklaşmamış"

"Bir fikrim var mı peki?"

"Var, ama emin degilim"

"Kim?"

"Yılmazlar"

Biraz düşündükten sonra aklıma düştü "Şu zehra yengenin geldiği aşiret mi?"

"Evet, o"

Neden böyle birsey yaptıklarını anlamadım, anlamak için de zaman harcamadım çünkü mayışmıştım âgah ağayı rahatsız etmeden yatağın sırtına kafamı koyup yattım

BİR GARİP GELİN Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt