BİR GARİP GELİN

13.BÖLÜM < Sorunsuz Bir Gece >

Dıd.
Dıd.
Dıd.
Dıd.

EKG cihazından gelen sesler tüm odayı dolduruyordu. Yatağın yanındaki ikili koltuğa üç kişi sıkışmışlardı.

Ben sinirden oturamadım,odanın içinde mekik dokuyor kendimi sakin tutmaya çalışıyordum. Âgah ağayı çok defa uyarmama rağmen kendini tutamamıştı ve sebepsizce dövmüştü adamcağızı.

Söylenmekten dilimde tüy bitti ama konuşmaktan vazgeçmeyecektim, âgah ağanın son beyin hücresini de yiyene kadar durmayacaktım. Durmadım da

"Ya aklım almıyor! bir insan neden canını sıktı diğe başka bir adamı döver! Ben anlamıyorum!"

Oturduğu yerden gururlu bir şekilde başını havaya kaldırdı "Hak etti"

"Neyi hak etti! Adam seninle iki cümle tek kurdu neyi hak etti!"

Ayağa kalkıp takım elbisesini düzelterek yanıma geldi "Tamam esra. Bak,zeynep'inde uykusu geliyor gel biz eve geçelim sen orda ye benim kafamın etini. Hadi"

Sinirim hat safaya çıktı,hem suçlu hem güçlü kavramının vücut bulmuş haliydi bu adam!

"Ben senin başının etini her hâlükârda yerim de bacağını kırdığın bu adam eve gidince evdekilere ne diğecek?"

"Ne-ne diğecek? Evdekiler derken? Kim varmış evde?" Safa yatması sinirlerime dokundu

"Ne-ne var evde, işte karısını diyorum. Karısı görürse ne desin?! Manyak herifin teki canı sıkıldı diğe beni kum torbası yaptı mı desin?!"

"Ha bu evlii"

"Eveet evlii ve sayende bir süre yürüyemeyecek"

"Baştan niye söylemiyorsun peki evli olduğunu? Biz hallederiz aramızdaki meseleyi hüsameddinle"

sonra yatakta yatan adama doğru gidip yatak direklerini tuttu "kardeşim sende kusura bakma bir anlık şey oldum sana patladı"

Âgah ağanın bu ani viraj kırmasıyla iclalle birbirimize şaşkınca baktık

"Adam konuşma boyunca çocuklarından bahsetti. Dinleseydin bilirdin"

Bana dönüp "Ha bir de çocukları var! Maşallah alah analı babalı büyütsün. Rabbim anasız bırakmasın"

Sırıttı, ellerini birbirine vurdu "E artık biz gidelim sabaha çok önemli işlerim var. Iclal gel ben seni de bırakırım gideceğin yere"

Koridordan giderken iyi çocuk diğe söylenerek hastaneden indik.

Senin bu adamı anlamam için daha çok yolu var esra

~~~~~~*~~~~~~*~~~~~*~~~~~~*~~~~~~

Eve geldiğimizde âgah ağa yolda yatan zeynep'i kucağına alarak odaya çıkardı. Bütün gün bu topuklularla yürümek ayaklarımı ağrıtmıştı kendimi kanepeye atmadan önce topukluları savurdum,ayaklarımı uzatıp derince bir nefes aldım.

Bu günün baş karakteri de karşımdaki koltuğa kendini attı.

"Ne oldu birden sana öyle? Bugün ki şaşırtmaların bir kırıkla kalır diyordum ama sen beni şaşırtmaya devam ediyorsun âgah ağa-"

"Çok uzattın esra. Tamam işte masraflarını ben karşılayacağım dedim konu kapandı. Gereksizce lafı dolandırma"

"Ben gereksizce laf-" yüzüme gelen yastık sözümü yarıda kesti

"Çok konuşuyorsun esra,yakında çenen kopacak benden söylemesi. Az laf çok iş bak biz hâlâ yemek yemedik açım ben"

Bana fırlattığı yastığı alıp bende onun yüzüne fırlattım "Kimin yüzünden yiyemedik acaba?"

Yastığı tekrardan bana attı "Açım esra aç! açken sana katlanmak daha zor oluyor. Hadi birşeyler hazırla da yiyelim"

Yastığı tekrardan ona fırlattım "kalk kendi yemeğini kendin hazırla!"

Homurdanarak kalktı koltuktan. Buzdolabını açıp kahvaltılık birşeyler çıkardı,onlarla doymayacağını bildiğimden ayağa kalkıp saçlarımı yukardan topuz yaptım. Bu saatte yenilecek en hızlı yemeği yaptım. Yani spagetti.

Masaya indirdiğim spagettiyi gören âgah ağa yüzünü kırıştırdı "sen buna yemek mi diyorsun?"

"Eliniz uslu dursaydı da daha lezzetlisini yeseydik ağam ama malesef elimizdeki imkânlar bu kadar"

Hatasını bikdiğinden sesini çıkarmadan yemeğini yedi.

"Bacağı kırılan hüsameddin ama üzgün olan sensin. Ne oldu,canını birşey mi sıktı?"

"Hayır,ben iyiyim"

"Bana yalan söyleme"

Sıkıntılı bir nefes verdim,çatalı masaya bıraktım "Bu yemek zeynep içindi. Birlikte vakit geçirirsiniz diğe düşünmüştüm" buruk bir gülümseme peydah oldu yüzümde "Zeynep seninle dans etmek için bavula o kelebek kostümünü bilerek koymuştu.Ama bu gece pek de planladığım gibi olmadı"

"Ben zeynep'in gönlünü alırım sen merak etme" Başımı salladım. Yemekler bitince mutfağa taşıdım tabakları,son tabağı âgah ağa ben getiririm dedi. Tabağı tezgâha bırakırken ayağı kayıp yere düştü

yanına tabakları da alarak

"Sen iyimisin?" Ayağa kaldırıp koltuğa oturttum. Başını tezgâha vurduğu için şişmişti dolaptan buz çıkarırken zeynep'i salona girerken gördüm,ses onu da uyandırmıştı.

"Baba sen iyi misin?"

"İyiyim birtanem ayağın takıldı sadece"

"Baba başın şişmiş. Ne oldu?" zeynep'in gözleri doldu

Elimdeki buzu getirip âgah ağanın başına koyup yanlarına oturdum. Biraz geçtikten sonra elini elimin üstüne koydu "Tama gerisini ben hallederim,sen kırılanları topla zeynep yanlışlıkla basmasın" başımı sallayıp süpürgeyle her tarafı süpürdüm

Âgah ağa zeynep ağlamasın diğe bahçede ona iyi olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Yanların gidip telefondan müzik açtım.

Zeynep'i kucaklayıp dans etmeye başladım. Babasının durumunu unutup oda benimle dans etmeye başladı.

Âgah ağa kızına eşlik ederken bende koltukta oturup onları seyerettim. Zeynep yorulunca âgah ağa kızını alıp yukarıya çıktı. Bende koridorda arkalarından gidiyordum

Planladığım gibi bir akşam geçirmesek de günü istediğim gibi bitirmiştim

Her ne kadar gecenin sonunda kırık bir bacak ve sinir küpü bir esra olsa da...

Âgah ağanın hâlâ neden böyle bir şey yaptığını anlayamamıştım. İlk önce nedensizce hüsameddine şamdanla saldırdı sonra birden pamuk kesildi. Hüsameddin... ne değişik isin ama. Adamı hiç görmesen 60 yaşındaki imanlı dede derdim.

Aman ne iman abidesi,sorsan caminin yolunu bilmez

"Yine neler geçiyorsun kafandan" âgah ağa konuşana kadar sırıttığımın bile farkında değildim kendimi düzeltip yatak odasının kapısını açıp içeriye girdim. Duşun verdiği rahatlamayla kafam yastığı bulur bulmaz yattım

|Bölüm sonu