7.BÖLÜM < İlk Gece >

19.3K 419 8
                                    

Âgah karamandan

Âgah ağa bu gecenin gelmesini hiç istemiyordu. Ama bunu kızın dediği gibi karısını sevmelke bir âlâkası yoktu. Onun hayatında aşık olduğu bir tek bir kişi vardı o da kızı. Evet, o kızını seviyordu, ona aşıktı. Hayatında başka hiçbir kadına ihtiyacı yoktu âgah ağanın.

Ama karşısındaki kadın bu bilgiyi sınarcasına her seferinde karşısına dikiliyordu. Her konuşmalarında kız kendinden emin bir şekilde konuşuyor, başı her zaman dik tutuyordu.

Bu ağayı her zaman şaşırtmıştı.

Konaktaki kadınlar her zaman başları eğik onlardan ne istenirse onları yaparlardı. Ağa bu duruma o kadar çok alışmıştı ki abisi hasta bir kardeşi olduğunu söylediği zaman da konaktaki kadınlar gibi sesini çıkarmadan oturur ve kendiyle ilgilenir diye düşünmüştü.

Ama işler hiç istediği gibi gitmemişti. Önce kızın hasta olmadığını öğrenmiş, sonrasında ise değil konaktaki kadınları, hayatı boyunca gördüğü hiçbir kadına benzemediğini ağaya ıspatlamıştı bu kız.

Ve şimdi karşısına geçmiş senin sevgine ihtiyacım yok demeye çalışıyordu. Buraya nasıl geldiğini biliyor ama anlaşılan kimseye onu aileden biri gibi görsün diye yaranmayacaktı.

Bu ağayı güldürmüştü, buralarda sırf kocası onu sevsin de kuma getirmesin diye yapamayacakları hiçbir şey olmayan kadınlar görmüştü.

buna rahmetli karısı da dahil

Yengesi zehra bile abisi öldükten sonra baba evine dönmemek için herkesin gönlünü hoş tutmaya çalışmıştı.

Kendini ezdirmemesi onun sorunuydu ama ağaya karşı davranışları? Ya onlar ne olacaktı?

Kadın onunla konuşurken yeri geldiğinde sözünü kesmiş yeri geldiğinde ise ağayı görmezden gelmişti. Aşirette bir ağanın sözü kesilmez, bir ağaya selam vermeden yanından geçilmez. Ama bu kadın bunları yapmıştı.

Ama o zamanlar zeynep yanında ve mutlu diye birşey diyememişti.

Kimse o söz vermeden konuşamazdı, kimse onun gözlerinin içine bakarak cevap veremezdi.

Başını iki yana sallayıp göz ucuyla ona bakan kadına eğlenir gibi baktı.

Onu korkutmak istedi, ona âgah ağanın kim olduğunu göstermek istedi.

Belkide en çok kendine göstermek istiyordu kim olduğunu kadın onun ayarlarıyla oynamıştı, her gördüğünde konuşmayı unutuyordu sanki ve ağa bundan nefret ediyordu.

Karşısındaki kadına doğru eğilip tehditkâr bir tavırla konuştuğunda esra ne hata yaptığını anlamaz bir biçimde adama bakıyor, hatasını anlamaya çalışıyordu. Ama anlayamazdı.

Ona aşiret ve törenin ne olduğunu kimse öğretmemişti. Ailesi tüm herkesten uzak bir yaşam sürmüş, böylesine birşeyin olma ihtimâlini bile düşünmemişlerdi. Çünkü esra üniversiteyi kazanınca gideceğini ve bir daha geri gelmeyeceğini söylemişti abisi.

Akrabalarının da onlara sırt çevirdiğini biliyordu âgah ağa. Bunu bu sabah ögrenmişti, o zaman anlamıştı böylesine güzel bir kadını bu yaşına kadar nasıl bekâr kaldığını.

Âgah ağa ilk önce olanları aklında tarttı

Kız üniversiteye hazırlanmıştı, bütün hayatını kurmuş olmalıydı ama abisinin borcu yüzünden birden bire karamanlara gelin gelmişti.

Peki kızın bunda ne suçu vardı?

Âgah ağa bu farkındalıkla duraksadı.

Kızı bilmediği bir şey yüzünden sorgulayabilir miydi?

Buna hakkı var mıydı?

Âgah ağa yatakta doğrulup ayağa kalktı, boğazını temizleyip kadına bir kere bile gözü değmeden konuştu

"Bu seferlik hatalarını görmezden geliyorum. Ama bir daha.." ağa kıza doğru eğilip gözlerinin içine baktı

"Bunları tekrarlamayacaksın, anladın mı beni. Töreyi bilmezsin diye bu seferlik susarım"

kızcağız hemen başını salladı. Âgah ağanın ilk başta ne dediğini ya da ne yaptığını anlamamıştı ama son söylediği kızın aklında bir anlam kazanmıştı. Doğruydu, aşiret ya da töre ile ilgili bildiği hiçbirşey yoktu, annesi onun gibi küçü yaşta evlenmesine müsaade etmemişti. Babası eve para getiriyor diye susmuştu. Akrabaları zaten onları yok sayıyordu..

O sırada âgah ağa kadından ayrılıp ayakta doğrulmuş, konuşmaya başlamıştı

"Sana dokunmayacağım esra. Benim sevdiğim biri var zaten. Dediğin gibi; bu bir zoraki evlilik birbirimizi sevmek zorunda değiliz. Ben şimdi gidiyorum, sen yat beni bekleme" dedi ve arkasından bakan bir çift göz eşliğinde odadan çıktı.

Âgah ağa koridorun sonundaki küçük balkona çıkıp derin bir nefes aldı. Esraya birini sevdiğini imâ etmişti ama onun ne düşündüğü umrunda değildi,sonuçta ağa bu gece yaşanacaklarda kurtulmuştu.

Öte yandan kızı yeterince korkuttuğunu düşünüyordu. Âğaya hata yapması ayrı, bir de o hatayı anne ve babasının yanında yapması apayrıydı. Onlar âgah ağa kadar anlayışlı olmazlardı bu duruma. Ağa,

Bu kadın kendi başına kalırsa başına iş alır, diye düşündü.

ve o baş ağanın sorumluluğundaydı.

Esra konakla ilgili herşeyi ögrenene dek onu koruyacak, arkasında duracaktı. Sabah ayşeye haber verecek ve esraya yardım etmesini söyleyecekti. Balkondan inip sessizce konağın büyük ahşap kapılarından geçip gitti.

~~~~~~~~*~~~~~~~*~~~~~~~*~~~~~~~~

Esra karamandan

Hâla yatakta oturuyordum. Âgah ağa odadan çıkalı uzun bir zaman oldu ama sanki hâla burdaymış gibi sesi kulaklarımda yankılanıyordu.

Âgah ağanın söylediği sözler doğruydu. Annem bana iyi bir gelin nasıl olunur öğretmedi, ya da bir ağaya nasıl davranılması gerektiğini. Çünkü annem benim bir erkek için yıllarımı vermemi deği, okuyup sadece kendim için yaşamamı istedi.

Onun kaderini yaşamamı istemedi..

Söylediği sözlere üzülmüştüm, ama bilgisizliğimi yüzüme vurduğu için değil, ona saygısızlık yaptığımı düşündüğü için.

Ben herkese hak ettiği saygıyı verdiğimi düşünürken bilmeden de olsa ona saygısızlık yapmıştım.

Kalkıp kapının solunda kalan duşa girdim ve bütün gün üstümde olan stresi gelinlikle birlikte bedenimden sıyırıp attım.

Duştan çıktıktan sonra beyaz ahşap dolaba ilerleyipbir gecelik çıkardım, saçmarımı da kuruttuktan sonra yatağın ucunda oturdum.

Bu gece yaşanacak olanlardan kurtulmuştum. Madem ağa birini seviyordu

ki büyük ihtimâl o kişi karısı olmalıydı

Ağanın bana yaklaşmasına olan korkum da söyledikleriyle birlikte gitmişti. Bu beni rahatlattı, ailemin beni sattığı bu evde bir de kocasına düşkün biri gibi davranmak zorunda kalmayacaktım.

Bundan da kurtulduğuma göre geriye tek bir görevim vardı bu aileye karşı, oda zeynep'e annelik yapmaktı.

O kızın gözlerindeki yanlızlık emarelerini teker teker silecektim.

Yorganı açıp içine girdim ve sabaha kadar deliksiz bir uyku çektim.

|Bölüm sonu

BİR GARİP GELİN Onde histórias criam vida. Descubra agora