8. AZAP ÇIĞLIKLARI

31 9 6
                                    

Selamlar!! Oy verip satırlar arası yorumlar yapalım lütfen.

İyi okumalar!

8. BÖLÜM: "AZAP ÇIĞLIKLARI"

 BÖLÜM: "AZAP ÇIĞLIKLARI"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Aidan, vampir tapınağı

Kalbimden yükselen azap çığlıklarını susturmak kanlı bir zemini temizlemek gibiydi. O azap çığlıkları atmayan kalbimde yer edinmişti artık. Susturulamayan çığlıklar kalıcı olarak yerleşmişti. Ne kendisini ne de lekeleri silinebilirdi.

Ama şimdi herkes, her şey susmuştu. Ne zihnimdeki şeytanlar fısıldıyordu. Ne de kalbimdeki azap çığlıklar kendini belli ediyordu. Tam ihtiyacım olduğu zamanda gitmişlerdi. Giderkende ardında sessiz benliğimi bırakmışlardı.

Ormandaki sessizlik sessizliğime karışıyordu. Ormanın derinliklerinde tüm ihtişamıyla gözler üzerinde olan ve uzun zamandır gelemediğim vampir tapınağını incelemeye başladım. Büyük ihtişamlı yapı genişlemesine duruyordu. Siyah rengi karanlıkta belli olmazken üzerindeki kırmızı, süslü şeritleri daha da ön planda çıkartıyordu. Koca bir avlu vardı yapının önünde ve bu avluyu çevreleyen büyükçe yarasa heykelleri vardı. Vampirler, yarasanın soyundan geldiğine inanıldığı için yarasalara tapmışlardı yüzyıllarca. Bu tapınağa gelen vampirler insanlar gibi ibadet etmek için değilde tanrının yoluna kurban adamak için gelirlerdi. Benim tanrılarla işim yoktu. Her seferinde bu tapınağa şeytanlarla iletişim kurmak için gelirdim.

Kimsenin bilmediği benimde Andrew sayesinde öğrendiğim şey bu tapınağın cehenneme açılmasıydı. Evrende birçok geçişler vardı. Bu geçişler sayesinde insanların, kurtların, elflerin ve bunun gibi birçok ırkların sınırları arasına karışabiliyordun. Yalnızca bunu güçlü kişiler yapabiliyorken çok yaygın bir durum değildi. Ama evrende cehennem açılan bir kapı olduğunu öğrenseler oraya giriş yapmak isteyeceklerdi.

Zihnimde birçok şeytanım vardı her biri zihnimin içinden fısıldıyordu bana. Ama benimde onlarla iletişim kurmam gerekiyordu. Bu yüzden şeytanlarla anlaşma yapmak istediğimde buraya gelirdim.

Tapınağın girişine gelirken kolumda hâlâ sızısı olan yaradan az da olsa kan akıyordu. Elimle yaranın üzerine bastırdım. Kan elime bulaşırken kapının anahtar kısmına kanlı parmağımı yerleştirdim. Büyükçe kapı sesli bir şekilde iki yandan açılınca alışık olduğum tapınağın içerisine baktım. Kan vampirlerin kimliğiydi ve vampir kanı her kapıyı aralardı. Vampir kanına ait değilsen kapı açılmazdı.

O kurtun savaş alanında yaraladığı kolum çok ağrıyordu. Çünkü kurt zehri vücudunun herhangibir yerinde bir damla da olsa kan akarsa yaralanan ve zehirlenen yerin acısı artardı. Kolumdan zaman geçtikçe artan sızıyı görmezden gelerek tapınağa adımı attım.

KAN KIRMIZISIWhere stories live. Discover now