33

3.5K 228 66
                                    

perdenin ardındakiler-beni kendinden kurtar
"yine de kalkar severdim, gülüşün özeldi. beni kendinden kurtar."

ekin: hassiktir

ekin: aldattın mı

ekin: siktir feza (12:47)

ekin: ne farkın kaldı şimdi allah kahretsin

feza: nw aldatması ekin dıe bi yüzümü yşklayayum (12:48)

feza: ekin seni nasıl aldatabilirim (12:50)

feza: emre'yi bulup beni eve götürmesini söyledim gece yarısı da kusmak için uyandım ve mesajlarımızı gördüm

feza: seni aldatmam

feza: bunu nerden çıkarttın

ekin: gecenin dördünde özür dilerim demişsin

ekin: ondan önce de burda sana çok benzeyen birisi var dedin

ekin: aldattığını düşünmem sence de çok normal değil mi

ekin: sana inanmak istiyorum

ekin: beni aldatmadığına inanmak istiyorum feza

feza: ekin ben sana aşığım ne aldatmasından bahsediyorsun

feza: bu şekilde bakınca haklısın baya şüpheli davranmışım

feza: ama şunu unutma

feza: aramızda neler olursa olsun ben sana aşığım ve bu değişmeyecek

feza: seni asla aldatmam duydun mu beni

ekin: umarım

feza: seni seviyorum

ekin: salak

feza: dün gece için de ayrıca özür dilerim seni de gece gece uykundan ettim

feza: meraklandırmak istememiştim

feza: ama seni çok özledim

ekin: müsaitsen görüntülü konuşalım mı??

fezoş kişisinden gelen görüntülü arama.
onayla/reddet

heyecanla saçlarımı düzeltip telefonu açtım. feza yorgun bakışlarıyla beni bekliyordu. beni gördüğünde gülümsedi, gözlerinin içi bile güldü.

"günaydın." diye mırıldandı. "günaydın, sen hala yatıyor musun?" dedim şaşkınca. ben çoktan kahvaltımı yapmıştım. "mesajlarınla uyanmıştım." dedi.

gülümsedim.

"seni özledim." kelimeler ağzımdan bir anda çıkmıştı. bu anlık itirafımla duraksadı ve hafifçe gülümsedi.

"ben de." dedi. derin bir nefes alıp kamerayı bardağa yasladım.

"bir daha eğer yanlış bir şey yaparsam bunu bana söyle. fark etmeyebilirim, sen de bana tavır alma feza. sen benim sevgilimsin. sorunların olduğunda kabuğuna çekilme, seni anlamama izin ver." dedim ilgiyle.

bakışları yumuşadı. "haklısın, üzgünüm." dedi.

"tamam, anlat bakalım. bensizken neler yaptın?" gülümsedi ve yattığı yerden doğruldu.

"emre bana balık aldı!" dedi heyecanla. "nasıl yani?" dedim şaşkınca. kamerayı çevirip japon balığını gösterdi.

"adını da ekin koyduk." dedi.

kahkaha attım. "NE?"

kamerayı tekrardan kendisine çevirdi ve "sen yokken balığıma bakıp yanımda olduğumu hissetmen için."

ben bu çocuğa aşıktım. şapşiikkkk

"ben de alayım bari. gerçi miraç köpek alalım diye tutturdu ama..." gülümsedi. "seni seviyorum." dedi bir anda.

"seni seviyorum salak." dedim ben de utangaç bir tavırla.

"abla günaydın." miraç mutfağa gözlerini ovuşturarak girdi.

"günaydın balım." dedim. gözlerini kısarak bir bana bir de elimdeki telefona baktı. "o kim?" dedi.

"feza abin, hani sana oyuncak alan." dedim hatırlaması için. hatırladığında kocaman gülümsedi ve telefonumu elimden alıp fezayla konuşmaya başladı.

feza miraç'la o kadar güzel ilgileniyordu ki. ben miraç'ın meyve suyunu doldururken miraç feza'ya en sevdiği renklerden bahsediyordu.

feza bizden çok uzakta olmasına rağmen ikimize de iyi geliyordu.

ben feza'ya aşıktım ve bu asla değişmeyecekti.

sınır: 55 oy

FEZA ASLA ALDATMAZ BEBEĞİMİ TANIMADINIZ MI YA ÇOK ÜZÜLDÜK BÖYLE DÜŞÜNMENİZE 😿😿
19.10.23'

ankara'yla bozuşuruz|textingWhere stories live. Discover now