27. BÖLÜM: KUZEN

Start from the beginning
                                    

"Unutmamışsın."

Barlas'ın sesiyle gözlerim kapıdan bana bakan Barlas'ı buldu.

"Neyi?"

"Kahvenin yerini..."

Aklıma gelen düşünceyle, öfkeyle elimdeki fincanları bırakıp Barlas'a döndüm.

"Neden yaptın bunu?"

Barlas rahat bir tavırla duvara yaslanıp ellerini cebine koydu.

"Neyi neden yaptım?"

Sinirle güldüm.

"Sare'ye neden arkadaş olduğumuzu söyleyip beni böyle bir duruma düşürdün."

Barlas bir anda ciddileşerek bana doğru yaklaşmaya başladı.

"Ne o hoşuna gitmedi mi? Hani beni sevmiyorsun Ya, gözümle görmek istedim. Madem beni sevmiyorsun o halde bizi böyle görmen yada böyle durumlarda kalman bir sorun yaratmaz öyle değil mi?"

Barlas tek kaşını havaya kaldırdı, sorgulayan bakışları gözlerime ulaştığında, gözlerimi kaçırarak zorlukla yutkundum.

"E-Evet doğru. Haklısın sorun değil. Bir şey hissetmiyorum. S-Sizi böyle görmem de bir şey ifade etmiyor ayrıca."

Barlas'ın dudaklarında sinsi bir gülüş peydah oldu.

"Demek öyle."

Bende tek kaşımı havaya kaldırarak meydan okurcasına Barlas'ın gözlerine bakmaya başladım.

"Öyle."

Barlas bir şey demeden mutfaktan çıktığında  tezgaha yaslanıp derin bir nefes aldım. Kendimi biraz olsun rahatlattıktan sonra tezgaha geri dönüp, dört kişilik ölçüyle cezveye koyduğum kahveyi ocağa aldım. Kahve kısa sürede piştiğinde, fincanlara paylaştırıp tepsiyi elime aldım. Salona adımladığımda, Barlas'ın gözleri beni buldu. Kahveleri herkese dağıttıktan sonra tepsiyi kenara koyup kendi kahvemi elime alarak Barlas ve Sarenin karşısına, Uraz'ın yanına oturdum. Kahveyi tam dudaklarıma götürecekken Barlas'ın Sare'yi yanağından öpmesiyle  dalgınlıkla kahveyi elime döktüm.

"Ah!"

Sıcak kahve dikkatsizliğimle elime döküldüğünde acıyla inledim. Kahve epey sıcaktı.

"Adel!"

Barlas'ın ne zaman yerinden kalktığını bile görmemiştim. Yanıma gelip elimi ellerinin arasına aldığında, beni hızla ayağa kaldırdı.

"Krem sürmemiz lazım, kızarmaya başlamış."

Acıyla başımı salladığımda bu kez araya giren Uraz olmuştu.

"Sen kremi ver ben hallederim-"

"Gerek yok ben sürüp geleceğim. Canım, siz Uraz'la oturun biz geleceğiz."

Sare anlayışla başını sallarken, Uraz bozularak yerine oturdu. Barlas beni hızla yukarıya çıkartıp yatağına otutturduğunda panikle kremi aramaya başlamıştı. Hızla kremi ararken tüm dolapları teker teker dağıtmaya başladı. Elime kahve dökülmüş gibi değilde, başımdan aşağı kaynar su dökülmüş gibi bir hali vardı.

"Beni bu kadar çok severken nasıl Sare'yle olabildin?"

Barlas sonunda bulduğu kremle yanıma oturduğunda, hızla elimi kendine çekerek, nazik hareketlerle yanan yere krem sürmeye başladı.

SİRİUSWhere stories live. Discover now