+18
"Komutan, geri döneceğinize söz verdin. Unutma."
Cevap olarak asker selamı dışında bir şey alamamıştı.
Meriç, çok sevdiği gözyüzüne benzetirdi onu; uzakta olsa da sevdiği ve koruduğu gökyüzüne..
Yağız, çok sevdiği vatanına benzetirdi onu; koruma...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bu bölümleri mutsuz sonla bitse nasıl olurdu, diye düşünerek yazmaya başladım. Etkileneceklerin okumamasını tavsiye ederim.
Her bölün ayrı bir son olacaktır ✨️
Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️
Bir Yıl Sonra
Meriç kravatını düzeltirken bir yandan da saatine bakıyordu. Geç kalacaklardı. Ama Yağmur hâlâ hazır olmamıştı. İçeriye girip kuaförü darlamamak için kendini zor tutuyordu.
Onun aksine Yiğit ve Yağız aşırı sakin bir şekilde arabaya yaslanmış sigara içiyorlardı. Sanki bir saat sonra evlenecek olan Yiğit değil, Meriç'di.
"Ulan siz ne rahat adamlarsınız? Beş dakikaya çıkmazsa geç kalacağız hâlâ sigara içiyorsunuz?"
"Ne yapalım hayatım? İçeriye girip kuaföre yardım mı edelim?"
"Kayınço az sakin. Gelin ve damat gelmeden düğüne başlayamazlar ya."
Yiğit lafını bitirdikten sonra sigarasını yere atıp ayağının ucuyla ezdi. Ondan hemen sonra Yağız da aynısını yapmıştı.
Kısa bir süre sonra sonunda kuaförün kapısı açılmış ve Yağmur görünmüştü. Meriç ellerini havaya kaldırıp şükrettikten sonra Yağız'ın yanına geçmişti.
"Sana düğün yapamadığım için kusura bakma. Benim elimde olan bir şey değil."
Yağız gülümseyip kafasını Meriç'in omzuna koydu.
"Sen yanımdasın ya gerisi önemli değil."
Yiğit ve Yağmur arka tarafa oturduktan sonra Yağız şöfor koltuğuna Meriç de onun yanına oturmuştu.
Düğün salonuna geldiklerinde gelin ve damat yukarıya çıkarken Yağız ve Meriç misafirlerin yanlarına gitmişlerdi.
Eski timlerinin masalarına gittiklerindr kısa bir özlem gidermeden sonra Meriç bir sandalye çekip yanlarına oturdu. Masada hem eksik hem de fazladan kişiler vardı.
Fazla kişiler Harun'un, Kenan'in ve Dila'nın eşiydi. Bir adette bebek vardı ki kendisi asla Yağız'ın kucağından inmiyordu. Dila'nın kızı meraklı gözlerle etrafa bakarken Meriç onlara bakıp gülümsedi.
Yağız'a baba olmak çok yakışırdı..
Eksik kişiyse Mert'ti. Kaya ile sürekli ettikleri kavgalar son aylarda artmış ve ayrılmışlardı. Meriç düğüne gelir sanıyordu ama gelmemişti.
Gelmemişti çünkü son ettikleri en büyük kavga bu düğün yüzünden çıkmıştı. Kaya'nın Yağmur'un evleceğini duyduğu anda verdiği tepkiyle Mert kendini tutamamıştı. Hâlâ Yağmur'u sevdiğine dair şeyler söylemiş, bütün yaşadıklarının bir yalan üstüne kurulu olduğunu ima etmişti. Bunun üstüne Kaya'da ona inanmıyorsa gidebileceğini söylemişti ve Mert gitmişti.
