26

39.1K 1.7K 420
                                    

İyi okumalar.💗

Masaya doğru yürüyen abime baktım. Kaşları çatık, dimdik yürüyordu. Beni gördüğü andan beri bakışlarını bana kilitlemiş, başka hiçbir yere bakmamıştı.

Pusat ise her zamanki durduğu yerde yoktu.

Stresle alt dudağımı dişleyip abimdeki bakışlarımı ellerime çevirdim. Çok stres olmuştum, aklımdan binbir türlü düşünce geçmişti.

Masaya iyice yaklaşınca sarılmak için ayağa kalktım. Kaşları hafif düzelecek gibi olsa da tekrar çatıldı.

Karşıma geçtiğinde kollarımı beline sarıp stresle karşıya baktım. Bana sarılmamıştı. Neden sarılmamıştı?

Bedeninden ayrılıp dolu gözlerle yüzüne baktım. Bana değil masaya bakıyordu. "Abi?" Nefes alıp, "Otur." dediğinde afallayıp ellerimi masaya dayayıp yavaşça oturdum. Bakışlarım ondayken masadan bakışlarını ayırmayarak sandalyesine oturdu.

"Noldu abi?" Stresle sorumu sorup abime baktım. Derin nefes alıp verdi, ardından bakışları yavaşça bana döndü. "Sen anlat, neler oldu?"

Kaşlarım anlamsızca çatıldı, birkaç saniye yüzüne bakıp düşündüm. Aklımdan tonlarça şey geçti.

"Anlatsana, durma. O komutanla aranızda ne oldu Beren, anlat hadi. Anlat!" Son kelimeyi söylerken bağırıp iki eliyle masaya vurduğunda dolmuş gözlerimle irkildim. Sağ gözümden bir damla yaş hızla yanaklarımdan dudaklarıma doğru süzüldü.

"Ab-"

"Ne abi ne?!" Bağırmaya devam ettiğinde etrafa bakıp sessizleşti. Abim bana ilk defa bu şekilde sesini yükseltiyordu.

Pusat'la beni öğrenmesine mi üzülseydim, bana bağırmasına mı? Yoksa Pusat'ın her zaman olduğu yerde bugün olmamasına ve hissettiğim yalnızlığa mı?

"Abi bi dinle, bak lütfen." Sinirle soluyup masaya vurduğu ellerini yumruk yaptı. "Beren, sen aptal mısın? Ha, aptal mısın Beren sen?"

Aptal değildim. Ben aptal değildim, değil mi anne? Değildim, abim değildi bana bu şekilde hakaret eden kişi, abim değildi. O olamazdı. Bana neden böyle bağırıyordu, ben suç mu istemiştim?

"Abi, bak lütfen-"

"Lütfen falan yok," İki elini sanki pislik varmış gibi eline sürtüp ellerini tekrar masaya vurdu. "yok! Anladın mı beni? Ha bir de hanımefendi kendinden o kadar emin ki, askeriyenin yan kaldırımında, cilveleşiyor!" Son kelimesini bana yaklaşarak öfke dolu gözlerle fısıldadığında ağlamam şiddetlendi.

Etrafımdaki kimse umrumda değildi, isterlerse salya sümük ağladığımı bile görsünlerdi ama abim bana böyle davranmasaydı. Küçükken bunu çok yaşamıştım ama bir gün, babamın yaptıklarını abimin de yapacağını düşünememiştim.

Abimin karşısında 10 yaşındaki Beren vardı, yaprak gibi titriyor, karşısındaki adamın her hareketinde gözleri büyüyor, gözyaşı çoğalıyor ve gözünden bir şelale gibi akıyordu.

Göğsüne bir darbe yedi, yere düştü inleyerek. Babasının darbesi onun göğsünü morarttı, ama şimdi kalbi sancılanıyordu. Fiziksel şiddet geçerdi, ruha uygulanan her bir şiddet, o kişide derin yaralar bırakmakla beraber o kişinin hayatını karartırdı. Küçük Beren, o an öldü sandı, o kadar büyük bir acı çekiyordu ki..

KATONA | YARI TEXTINGWhere stories live. Discover now