BÖLÜM 8

66 45 104
                                    

YENİ BÖLÜME HEPİNİZ HOŞGELDİNİZ 💙
VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ⭐💬

Herkese yeni bir günden daha merhaba. Güne de merhaba tâbi. Bugün kendimi aşırı derecede mutlu hissediyorum. Her böyle hissettiğimde başıma birşey geliyor.

En son böyle hissettiğimde merdivenlerden düşmüş kafamı yarmıştım. Her neyse. Bugün vlog çekmeye karar verdim. Olduğunca büyük olan salonumun ortasında durmuş televizyonun üstündeki rafta duran kameram ile bakışıyordum.

Aslında sosyal medya fenomeni olmak gibi bir niyetim yok ama video çekmek hoşuma gidiyor. Tabi ki sosyal medyaya başlamak pek sağlıklı bir fikir değilmiş gibi geliyor. Yani insanların beni sima olarak tanıması bana biraz ama ufacık korkutucu geliyor. Neyse gülü seven dikenine de katlanır.

Bugün anneme de bir uğramayı düşünüyorum. Kadını resmen unuttum ya. Canım annem ve tabi ki teyzoşum, ikisini de çok özledim. Bence annemin artık buraya yani evine gelmesi gerekiyor.

Hiç vakit kaybetmeden televizyona doğru yürüdüm. Üstündeki raftan kameramı kaptığım gibi direk çantamı ve telefonumu alıp çıkış kapısına doğru yürüdüm.

Ayakkabılarımı alıp kapıyı açtım ve kendimi evden dışarı attım. Bu arada eve ayakkabı ile girenler var ya. O ev, ev olmaktan çıkmıştır bence. Yani ev dediğin böyle temiz olacak. Ayakkabın ile sokaklardaki tüm kiri eve taşıyorsun. Bir de işim gücüm yokmuş gibi evi her gün temizleyeceğim.

Ayakkabılarımı giyip merdivenlere doğru yürüdüm. Basamakları inerken aklıma dünkü olay geldi. Hâlâ o olayın böyle şaka veya kâbus olmasını diliyorum. Gerçekten böyle bir olayın yalnızca Türk dizilerinde olduğunu düşünürdüm. Ama ne yazık ki kardeşim bile yaptı bunu. Hayatıma entrika bile eklendi. Daha ne isteyeyim ki?

Merdivenleri inme işini bitirip apartman kapısını açıp kendimi açık havanın kollarına attım . Bugün hava ılık ve kapalıydı. Ekim ayındaydık ama hava hâlâ tam anlamıyla soğumamıştı.

Kameramı elimle havaya kaldırıp temiz havayı ciğerlerime çektim. Daha sonrasında ise hafıza kartını kontrol etmediğimi hatırladım. Hemen hafıza kartı yerini açıp baktım. Allah'a şükür ki içinde hafıza kartı vardı. Bir de dolmamışsa baldan yenmezdi vallahi.

Videomu başlattım. Hafıza kartının da hafızasının dolmasına daha çok vardı. O zaman artık başlayabilirim. Kayıt hala devam ediyordu. Ne acemi kızım ben ama ya.

"Hepinize yepyeni bir vlogdan daha merhaba değerli takipçilerim. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Beni soracak olursanız galiba iyiyim. Ama sormazsanız da canınız sağ olsun. Bugün 2-3 günü içeren bir vlog çekmeye başladım. Çünkü neden olmasın? Bugün önemli planlarım yok ama yine de sizi çok ihmal ettiğimi düşündüğüm için bir vlog çekme kararı aldım. Her neyse o zaman hem vlogumuz hem de günümüz başlasın." deyip arabama gitmek için yol aldım.

Arabamı sitenin içine park etmiştim en son. Ee o zaman nerde bu araba? Allah Allah gerçekten nerde bu araba? Şaka gibi. Ben hala etrafıma bakınırken arkamdan birinin boğazını temizleme sesi geldi. İrkilerek arkamı döndüğümde yirmili yaşlarda bir erkek bana gülümsüyordu. Pardon. Kafayı mı üşütmüş bu adam.

"Merhaba ben Emre. Bende bu sitede oturuyorum. Az önce arabama doğru giderken sizi gördüm. Bir sorununuz varmış gibiydi. Bir sorun mu var?"adının Emre olduğunu öğrendiğim kişi benden bir cevap beklerken ben hâlâ neden benimle muhattap olduğunu çözmeye çalışıyordum. Bir sorun varsa var yani sana mı söyleyeceğim derdimi. Ayrıca ben yıllardır bu sitede oturuyorum. Asla bu çocukla rast gelmemiştim.

KAYBET-MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin