2😈

529 71 214
                                    

Bölümlerin uzunluğu o anki ruh halime göre gelecek, ama bölümler kısa olunca da hikâyenin bölüm sayısı uzayacak tabiki de.

Yorum yapmayı unutmayın lütfen,

İyi okumalar 💖

Hoseok'un bazı sorunlar nedeni ile okuldan erkenden ayrılması gerekmişti, Jungkook ise son iki dersi yalnız geçirmek zorunda kalmıştı. Son dersin bitmesiyle çantasını toparlayıp eve gitmek için hareket etti. Okuldan çıkmak için koridoru döneceği sırada kolu sertçe tutuldu ve sırtı duvarla buluştu.

Acıdan dolayı yüzünü buruşturduğunda karşısında kendisine sırıtarak bakan alfa yüzünden derin bir nefes aldı. Yine başlıyordu.

"Selam güzelim, beni özledin mi?"

Si-woo yüzünde oluşan büyük gülümseme eşliğinde konuştuğunda Jungkook'un midesi bulanmıştı. Çünkü alfa, onu etkilemek için feromonlarını kullanıyordu şuan. Vitası da en az Jungkook kadar rahatsız olurken sinirle gözlerini kıstı.

"Ne yaptığını sanıyorsun gerizekalı? Çekil önümden!"

Sinirle konuşup dibine kadar giren bedeni ittirmeye çalışsa da işe yaramamıştı, hatta sırıtmasına sebep olmuştu.

"Bana gidelim hadi, eğleniriz biraz."

"Oradan bakınca palyaçoya mı benziyorum lan! Git kendine seni eğlendirecek birini bul."

Gülüşünü bozmadan Jungkook'a yaklaştıkça Vita onu öldürmek için kontrolü devralmak istiyordu. Sakin kalmak adına derin nefesler alırken burnuna dolan feromon kokusuyla kusmak istedi.

"Hadi güzelim zorlama istersen."

Si-woo, Jungkook'a biraz daha yaklaşıp duvarla arasına alırken Jungkook onu her ne kadar itmeye çalışsa da engel olamamıştı. Daha fazla dayanamayan Vita gözlerini kapatmış kurdunun etkisine geçmek isterken son anda vazgeçip gözlerini açmış, karşısında duran Alfa'ya sırıtarak bakmıştı.

Jungkook'un karşı çıkmaması Si-woo'yu memnun ederken yüzünü boynuna yaklaştırmaya başladı Ama bu hamlesi yarıda kaldı, ensesinden sertçe tutularak dizinin arkasına yediği tekme yüzünden dizleri üzerine çöktü.

"Sana daha önce Jungkook'u bir daha rahatsız edersen kafanı ezerim demedim mi lan!"

Jimin'in sinirle ekşiyen feromonları etrafa yayılırken dizlerini kırarak eğilmiş ve Si-woo ile göz göze gelmişti. Sinirden küçük gözleri seğirirken sakin kalmak için kendini zorluyordu.

"Zorla birşey yapmadım, kendisi karşı çıkmadı" Si-woo konuştuğunda Jimin'in bakışları kısa bir anlığına Jungkook'u bulmuş, onun ürkek bir şekilde gözleri dolu dolu kendisine bakıp başını olumsuz anlamda sallaması ile tekrar önüne dönmüştü.

Park Jimin safkan alfa olduğu için normal alfa'lara göre iki kat daha fazla güçlüydü, bunun yanı sıra boks yaptığı biliniyordu ve daha önce katıldığı dövüşlerde birincilikleri de olmuştu. O yüzden alfa'ların bile ona bulaşmadan önce defalarca kez düşünmesi gerekiyordu.

"Yok yok... Sen kaşınıyorsun!" dedi sinirle, Siwo'nun kolundan tutarak ayağa kaldırıp konuşmasına fırsat vermeden kafasını burnuna geçirmişti. Acı ile inleyen zayıf alfa geriye sendelerken yüzü buruştu.

Aralarındaki iki adımlık boşluğu kapatan Jimin, tekrar yakasından tuttu ve sinirle soluyarak konuştu. "Seni son kez uyarıyorum, bende üçüncüsü olmaz biliyorsun. Seni öldürmem için bana sebep verme sakın."

Cümlesini bitirdiğinde yakasından tuttuğu bedeni kenara savurdu. Derin bir nefes aldıktan sonra arkadaşını dönerek Jungkook'a yaklaştı ve bileğinden tutarak peşinden sürükledi.

Bütün gözler ikisinin üzerindeyken aldırmadan okul çıkışına yürüdüler. Jimin'in arabasına bindiklerinde alfa, arabayı çalıştırmadan bakışlarını Jungkook'un yüzüne çıkardı.

Vita ona korku ile bakarken derin bir nefes alıp alnına düşen siyah tutamları kısa parmaklarıyla geriye taradı alfa. "iyi misin?" diye sordu, sesi kısıktı. Vita derin bir nefes alıp başını olumlu anlamda salladı,daha sonra konuşması gerektiğini anlayınca, "iyiyim." diye yanıtladı.

Birkaç dakika sessizlik oluştu ortamda. Jungkook'un heyecanlı soluk alışverişleri, kalbinin çarpıntı sesi vardı.

Çünkü Jimin saçlarını okşuyordu!!

"Neden orada öyle durup karşılık vermedin güzelim?" Jungkook'un kendini koruyabileceğini biliyordu Jimin, neden tepkisiz kaldığını merak ediyordu. Tabi Jungkook yanıt vermek yerine hayaller âlemine dalmış, şeytanı ile konuşmaya başlamıştı.

_güzelim dedi!!!

Tabi diyecek, ben Park Jungkook'um..

_salak mısın sen Jungkook, güzelim dedi adam sana??

Güzele güzel denir başka ne diyecekti?

_egonu sikeyim sinsi yaratık seni!

Kes kes...

"Jungkook?"

Jimin karşısında sessiz kalmış çocuğa endişe ile baktı. Jungkook ise boğazını temizleyip kendini toparladı hemen. Bakışları kendisine endişe ile bakan ela irisleri bulunca derince yutkundu.

"Ben, sadece.... Sadece o an karşılık verecek gücü bulamadım, vücudumu hareket ettiremedim hyung.."

Dolgun dudaklarının kenarı kıvrıldı. "Vurmana gerek yoktu aslında, çeneni kullansan uzaklaşırdı hemen."

_çene işlevine de dikkat edermiş

_sapık alfa

_bunun niyetini sevmedim Jungkook

_şerefsiz de olsan bunu hak etmiyorsun

Kes sesini dedim sana!

_seni düşünüyorum burada

Düşünme sanane?

_adam sabah dilin dedi şimdi çenen

_her gün farklı bir şeyini keşfediyor

Canıma minnet

_sende sapıksın

Daha bişey görmedi, zamanı gelince herşey 3D girecek- ay yeni görecek

_terbiyesizlink

_ahlaksızlink

_edepsizlink

"Hyung... Ayıp ediyorsun ama."

Dudaklarını büzerek isyan edince alfa gülümsedi. Geri çekilip duruşunu düzeltirken Jungkook'a yandan bakarak konuştu.

"İyi misin, gidelim mi artık?"

"İyiyim hyung, gidebiliriz."

Jimin onay alınca arabayı çalıştırdı. Jungkook'u evine bırakacak, daha sonra ise kendine ait küçük spor salonuna geçecekti. Jungkook ise sabaha kadar deli gibi Jimin'in kendisine "güzelim" diye hitap ettiğini kendine hatırlatıp hayaller kuracaktı.

•••

Okuduğunuz için teşekkür ederim 💖

BERCESTE-JİKOOKWhere stories live. Discover now