{7} Mahv edilmiş hayat (part1)

129 29 50
                                    

Salih vücuduna değen darbelerle dişlerini iyice sıkıyodu , vücudunun esgi yaralarıda yeniden kanıyoken yeni yaralarda ekleniyodu her günki gibi

Salihin sessiz haykırışlarını hiç kimse duymuyodu , gözlerinden akan kırmızı yaşları kimse görmüyodu

Salih "Baba lütfen gel" dedi içinde

...

İdris aniden karışmış olan rüyasından uyandı

Kulağında hala titrek bi sesin Baba lütfen gel diyişi vardı

Yan tarafa baktığında Sultan uyuyodu , kalktı yatağından yaşlı adam ve odadan çıktı

Balkonda koltuğa oturup düşünmeye başladı bu kabusları

Son bi haftada her şey çok yolunda gitsede kabusları onu rahat bırakmıyodu

Sultan artık oğullarından ayrı kalmak istememiş ve hepsini eve geri toplamıştı

Yamaç eve geri dönsede müzikten yinede vaz geçmemişti

Cumali hapisten çıkmıştı ama hala deli Ramboydu

Kahraman silah işlerini tek yüklenmişti sırtına

Selim ise mekanların başındaydı

İdrisin dört tane bacak kadar torunu vardı

Mutluluk buydu galiba ama neden İdriste Sultan gibi mutlu olamıyodu

Sultanın mutluluğunun nedenini düşündü , ah doğru tüm oğulları yanındaydı onun

Aniden İdrisin aklına Salih gelir , o lanet kararı verdiği gece

_________________________

Gonca "O bebek senin oğlun"

İdris "O gece sarhoştum , bu çocuğu kabul edemem"

Gonca "Senin sarhoş olman bu bebekin var olduğu gerçeğini yok etmiyo"

İdris "Bu çocuğu aileye katamam , katmam . Bizim ailemiz Koçovalı evinin çatısının altındakilerdir"

Gonca "İdris ne saçmalıyosun"

İdris bu el kadar bebeğin gözlerinden korkmuştu , ya büğüdüğünde ona düşman olursa

_________________________

İdris o gece Goncayı son kez görmüştü , Paşaya havale etmişti bu işi , Paşada kadını Kasım diye biriyle evlendirmişti

İdris hafızasını bir az daha zorladı ve en son Goncanın öldüğünü , sekiz yaşlı oğlunun ise Vartoya yollandığını hatırlamıştı

Bu olayın üzerinden 20 yıl geçmişti aceba çocuk yaşıyo mu hala

...

Bir saat sonra İdrisin çalışma odasındaydı Paşa

İdris "Salihi bulmanı istiyorum"

Paşa duraksar Salihi gözüm görmesin , kaybolsun şu velet , Salih Çukura adım atarsa kelleni alırım kelimeleri duymaya alışmış kulaklar bu defaki cümleyi sindirmeye çalışıyolardı

İdris "Salih nerede sekiz yaşından sonra ne oldu?"

Paşa kendini toparlayım boğazını temizleyip
"Dedesinin yanındaydı , dedesi öldükten sonra kayb oldu ortadan , en son bi ay önce Çukur yakınlarındaydı"

kan kokusuTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang