Jungkook kütüphanenin rafları arasında yanlışlıkla bulduğu bu günlüğü bakınmak için okumaya başladığında kelimenin tam anlamıyla aşık olmuştu. Günlüğün sahibi kendi ve yaşamı hakkında her şeyi günlüğe çok güzel bir şekilde aktarmıştı. Jungkook yazıl...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
🎶Eric Satie-Gnossienne No.1 🎶
🌷
Oda rüyasındaki anılarla birleşince Jungkook dengesini kaybedip sendeledi. Hızla kapı koluna tutundu. Gözleri kapalı bir şekilde birkaç dakika öylece durdu. Derin nefesler alıp sakinleşince gözlerini yavaşça açtı.
Rüyasındaki anılar piksel piksel gerçeklikle örtüşünce başının zonkladığını hissetti Jungkook. Rüyasındaki gibi tam kapıdan odaya bakıyordu.
Büyük boş odanın köşesinde ince tül perdenin kapattığı kocaman pencerenin önünde duran piyano ve sehpası, piyano üzerinde duran vazodaki kurumuş çiçek ve yerde duran eski model halı.
Büyük odada sadece bunlar vardı. İnce güneş ışıklarının aydınlattığı oda. Tam da rüyadaki gibi. Jungkook artık gördüğü rüyanın sadece rüya olmadığına emindi. Karşısındaki oda rüya değil gerçekti.
Adımını odaya attı Jungkook. Artık odanın içindeydi. Ama şimdi fark ettiği şey onu şaşırtmıştı. Çünkü kapıdayken fark etmediği bir şey vardı. Boş odanın sağ tarafında duvara yaslı birkaç tuval ve yanında yerde boy boy fırçalar ve boyalar duruyordu. Önlerinde şövalede duran büyük tuval birkaç fırça darbesi almıştı. Boyası çok kuru ve eski duruyordu.
Odanın sol tarafı müzik sağ tarafı resimdi. Jungkook dolu olmayan ama aynı zamanda boş sayılmayan odaya bakındı. Rüyasında bu kadar geniş görmemişti. Odayı çok da doldurmayan gün ışığı odayı içindeki eşyalarla beraber hem huzurlu hem de gerici yapıyordu.
Jungkook odaya genişçe bir göz attı. Rüyasında olması garip hissettiriyordu.
Odaya ilk defa gelmiş olmasına rağmen tanıdık his onu çekiyordu. Karnında hem heyecan hem de gerginliğin sancısı vardı.
Piyano ve resimin birleşimi ona huzuru hatırlatırken anlamlandıramadığı bir his aynı zamanda onu hüzünlendiriyordu.
Etrafına bakıp etrafın loş havasını süzerken sol tarafta anca fark ettiği kapı bakışını duraksamıştı. Girdiği oda kapısının solunda kalan kapı duvar rengiyle aynı olduğundan neredeyse fark edilmiyordu.
Gerginlikle yutkundu Jungkook. İstemeden de olsa ayakları onu kapıya çekiyor, beyni ona ilerlemesini söylüyordu. Gerginlikle adımı attı Jungkook. Yavaş adımlarla odanın içindeki oda kapısına ilerlerlemekteyken duyduğu takırtı sesiyle duraksayıp yönünü oda kapısına çevirdi.
Taehyung'un bakışı Jungkook ve az önce dönük olduğu kapı arasında birkaç defa gidip gelse de konu hakkında bir şey demeden kutuyu açtı. Sıralı yağlı boya tüplerini Jungkook'a gösterdi.
