Jungkook kütüphanenin rafları arasında yanlışlıkla bulduğu bu günlüğü bakınmak için okumaya başladığında kelimenin tam anlamıyla aşık olmuştu. Günlüğün sahibi kendi ve yaşamı hakkında her şeyi günlüğe çok güzel bir şekilde aktarmıştı. Jungkook yazıl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎶SYML - Where's my love
🌷
O günden beri Jungkook, Taehyung'u doğru dürüst görememişti. Zaten sınav haftasındaydılar ve zorlu geçiyordu ama en azından öncesinde koridorda ya da kütüphanede karşılaşırdı. Jungkook, Taehyung'un ondan bilerek kaçıp kaçmadığını merak ediyordu. Yanlışlıkla gösterdiği yüzü yüzünden onu bir daha görmek istemediğini düşünmek istemiyordu ama içi içini yiyordu. Şimdi son sınavlarını verip ara tatile gireceklerdi. Yani bugün onu yeni dönemden önce göreceği son şansıydı.
"Jimin?"
"Efendim?"
Jimin önündeki ders notlarına son bir göz atıyordu.
"Namjoon sunbaeyle konuştunuz mu hiç? Bugün sınavları var mı, biliyor musun?"
"Namjoon hyung mu? Evet şu anda sınavdalar bizim başladığımız saatte onlar da sınavdan çıkacaklar. Yani birkaç dakikaya."
Jungkook'un morali bozuldu. Son şansını da bu şekilde kayıp mı edecekti..
Sınav görevlisi dersliğe girdi.
Hayır bu şekilde bitemezdi. Bunu yapması gerekiyordu. Hayır bunu yapmayı istiyordu. Tüm cesaretini toplayıp sandalyesinden hızla kalktı. Bu son şansıydı. Bunun için buradaydı.
"Nereye gidiyorsun?"
Jimin fısıldadı.
"Yapmam gereken daha önemli bir şey var!"
Jungkook çantasını koluna takıp sınıftan koşaradım çıkarken Jimin arkasından bağırdı. Ama Jungkook çoktan kapıdan çıkmıştı. Jimin özür dileyerek yerine oturdu.
Jungkook'un kalbi kolunda,bacağında,sırtında kısaca her yerinde atıyordu. Koridor boyunca yürürken nefesleri sıkılaştı. Son hızla yürümüş üst sınıfların sınav katına gelmişti bile.
Sınıfın önünde dururken heyecandan bayılacak gibi hissetti. Nefesini düzene sokmaya çalıştı. Sadece normal konuşacaktı. İyi olup olmadığını soracaktı.
