XV

52 37 7
                                    

Mira, Nehir'in uyuduğunu görünce sessizce yanına yaklaştı. Onun huzurlu uyku halini gözlemledi ve gülümseyerek düşündü.

Nehir'in dinlenmeye ihtiyacı olduğunu biliyordu ve onu rahatsız etmek istemiyordu. Bu yüzden Emir'le dışarı çıkmaya karar verdi.

Emir ve Mira, köyün etrafında dolaşmaya başladı. Doğanın güzellikleriyle çevrili olan köy, huzur ve sakinlik doluydu.

Yemyeşil tepeler, şırıl şırıl akan bir dere ve çiçeklerle dolu bahçeler ikisini de büyüledi. Her adımda yeni bir keşif yapmak için heyecanlanıyorlardı.

Emir ve Mira çiçekli yollardan geçiyorlardı. Emir güzel bir çiçek kopardı ve Mira'ya uzattı.

Mira, Emir'in uzattığı çiçeği sevinçle kabul etti. Kokusunu içine çekti ve gülümseyerek Emir'e teşekkür etti. İkisi birlikte yürümeye devam ettiler, çiçekli yollarda adımlarını atarken birbirlerine gülümseyerek bakıyorlardı.

Etraftaki kuş sesleri yeşillik alanı dolduruyordu. Bir yerde oturup dinlenmeye karar verdiler. Emir, çiçeği Mira'nın saçlarına taktı ve ona hayranlıkla baktı.

Mira, gülümseyerek ona sarıldı ve teşekkür etti. İkisi bir süre sessizce oturdular.
..
Köyün sokaklarında dolaşırlarken, birkaç köylüyle karşılaştılar. Onlarla sohbet ettiler, yerel hikayeleri dinlediler ve köyün tarihini öğrendiler. Her biri, köylerine olan sevgilerini ve geleneklerini koruma çabalarını anlattı. Bu samimi ve misafirperver insanların arasında kendini çok iyi hissettiler.

Mira, Nehir' uyandığında ona anlatacağı birçok hikaye ve deneyim biriktirmişti. Çok geçmeden eve gittiler.

Nehir'in uyandığını fark ettiğinde, hemen yanına döndü.

Nehir, uykusundan yavaşça uyanırken Mira ona gülümseyerek yaklaştı. "Nasıl hissediyorsun, iyi uyudun mu?" diye sordu.

Nehir, uykulu bir şekilde gülümsedi ve "Harika uyudum. Siz nereden geliyorsunuz ?" diye sordu.

Mira köyü keşfetmek için dışarı çıktıklarını anlattı.

Nehir, Mira'nın anlattıklarını heyecanla dinledi ve "Keşke ben de sizinle gelebilseydim. Ama dinlenmeye ihtiyacım vardı. Bir sonraki sefere beraber gideriz, olur mu?" dedi.

Emir, Nehir'in sözlerine gülerek başını salladı. "Tabii ki, bir sonraki sefere beraber gideriz. Şimdi dinlenmiş olduğuna göre, belki birlikte akşam yemeğinden sonra şehire gidebiliriz. Ne dersiniz?"

Nehir, Emir'in teklifini kabul etti ve birlikte akşam yemeğini yedikten sonra köydekilere veda ettiler.

Sürücü koltuğuna Emir, yanına ise Mira oturdu. Arka koltuğa ise Nehir geçti.

Nehir:
"Dün akşam siz ne izliyordunuz?"

Mira gülümseyerek:
"Gerilim filmi."

Nehir:
"İkiniz oturup gerilim filmi mi izlediniz, insan romantik komedi falan seçerdi.."

Emir:
"Romantik komedi filmlerini sevmiyorum. Ne öyle vıcık vıcık ilişkiler.."

Mira:
"Ciddi ilişkileri de ben seviyorum. Ne o öyle odun gibi.."

Nehir, Mira ve Emir'in arasındaki bu konuşmayı ilgiyle dinliyordu. Onların farklı film tercihlerine şaşırmıştı.

Nehir, gülerek cevap verdi, "Herkesin zevki farklıdır tabii. Ben romantik komedileri seviyorum, içindeki romantizm ve komedi beni her zaman güldürür."

Emir, alaycı bir şekilde gülerek, "Senin gibi duygusal biri için romantik komediler tabii ki ideal olur."

Mira, Emir'e hafifçe vurarak, "Romantik komedilerdeki duygusallık güzeldir. İnsanları mutlu eder."

Emir, Mira'ya dönerek, "Ben gerilim filmlerindeki gizem ve heyecanı daha çok seviyorum."

Yol boyunca güzel bir müzik eşliğinde keyifli bir yolculuk yapıyorlardı.

Mira, Emir ve Nehir arabadan indiler. Birlikte vakit geçirmenin keyfini çıkarıyorlardı.

Mira, Emir ve Nehir, güzel bir akşam geçirmek için restorana gittiler. Yemek yerken, birbirleriyle sohbet ediyor, gülmeleri ve neşeli anları paylaşıyorlardı.

Yemeklerini bitirdiklerinde hesabı ödeyip dışarı çıktılar arabaya binip eve doğru yol aldıklarında, birbirlerine gülerek konuşmaya devam ettiler.

Emir:
"Araba kullanmasını biliyor musun?"

Mira:
"Biliyorum ama uzun zamandır kullanmıyorum, unutmuş olabilirim.."

Nehir:
"En son Polat'ın sürücü derslerinden sonra her şeyi unuttuk."

Emir:
"Neden?"

Nehir:
"Polat'ın arabayı sürmeyi öğrenmesi ile babaların araba sürmeyi öğretmesi aynı olduğu için öğrenemedik."

Mira:
"Biraz sinirleniyor yapamayınca.."

Nehir:
"Hiç öyle biri değildir! Hiç yani.."

Mira, Nehir'in imasına güldü.

Geceyle DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin