XI

74 44 49
                                    

Mahalleme yaklaştım, arkadaşlarımın başına gelenleri düşünürken kapıya kadar geldim.

Bahçe kapısı açık kalmıştı. Oysa sabah kapattığıma emindim. Nedense izleniyor hissine kapıldım ve hızla arkamı döndüm. Kimse yoktu. Açık bahçe kapısından geçip kapının önünde durdum. Her şey normal görünüyordu, tâ ki evin kapısını da açık görünceye kadar.
..

Merakla içeri adım attığımda, evde sessizlik hakimdi. Ev, bu sefer bomboş gibiydi. İçimde garip bir his uyandı. Neler olmuş olabilirdi?

Merdivenlerden hızla yukarı çıktım ve yatak odasını kontrol etmeye başladım. Her yerin dağınık olduğunu fark ettim.

Odadan çıktım, durum burada da aynıydı, eşyalar yerlere saçılmış, sandalyeler devrilmişti. Hızla diğer odalara girdim, ama kimseyi bulamadım. Kim dağıtmıştı evimi?

Panikle aşağı indim ve kapıya doğru koştum. Bir süre bahçede etrafta dolaştım. Ancak, bahçe bomboştu. Seslerden ve çocukların kahkahalarından eser yoktu.

Korkuyla içeriye geri döndüm. Bir ân önce durumu çözmeliydim. Evimin telefonunu aramak için mutfağa gittim, telefon da yerinde değildi.

Evimdeki hiçbir iletişim aracı yerinde yoktu. Dışarı çıkmam gerekiyordu, komşulara gitmeli ve yardım istemeliydim.

Kapıdan çıktığımda, sokakta da kimsecikler yoktu. Her yer sessiz ve sakindi. Yürüyerek komşuların evine doğru ilerledim, umutla kapıyı çaldım. Kapı açılmadı. Komşularımın da nerede olduğunu bilmiyordum.

Gittikçe tedirginleşerek sokakta dolaşmaya devam ettim.

Birden aklıma bir fikir geldi. Evinin yakınındaki markete gitmeliydim. Belki orada birileri vardı ve durumu açıklayabilirdi. Umutsuzca markete doğru koştum. Market de bomboştu. Sahibi bırakıp nereye gitmiş olabilirdi ki?

Artık ne yapacağımı bilemez haldeydim. Her yer sessizlik ve gizemle doluydu. Bir ân önce bu durumun nedenini öğrenmeliydim. Tekrar evime dönmeye karar verdim. Belki bir ipucu bırakmışlardı.

Evimin kapısına geldiğimde, içeri adım attım ve hâlâ boş olduğunu gördüm. Bir süre sessizce düşündüm.

Arkadaşlarımın nerede olduğunu, neden kimseyi bulamadığımı anlamaya çalışıyordum.

Birden, bir ses duydum. Ürpererek kapıyı açıp dışarıya çıktım. Komşu bahçesinden gelen çığlıklar yüreğimi hoplattı. Hızla bahçeye doğru koştum ve orada korkunç bir manzara ile karşılaştım.

Masa ve sandalyelerin olduğu yerde oturan biri vardı ve bana bakıyordu. Yüzü maskeli olduğu için onu hemen tanımıştım. Bu oydu! Gerisin geri koşmaya başladım.

Eve girip kapıyı kilitledim. Tüm pencereleri kapattım. Elimi cebime attığımda boş olduğunu fark ettim. Telefonumu düşürecek zamanı bulmuştum!

Hızla mutfağa koştum. Elime aldığım bıçağı sıkı sıkı tuttum. Katil beni yine bulmuştu!

Hiçbir şey anlamıyorum, izimi kaybetmeme rağmen beni nasıl buldu?

Beni öldürmeye kararlıydı. Bundan kaçış yoktu.

Bir ses duydum sanırım. İçeride olamazdı, hayır, bu mümkün değil! Her yeri kilitlediğime eminim.

Banyonun penceresi açık kaldı! Orayı kilitlemeyi unuttum. Gerçekten küçük pencereden girebilir miydi?

Ayak seslerinin yaklaştığını hissediyorum. Kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladı. Elimdeki bıçak olması beni güvende hissettirmek yerine iyice geriyordu.

Geceyle DansWhere stories live. Discover now