Contract/Hyunlix

17.

Dudağıma yapıştı. Ah, özlemişim. Karşılık verdim. İşin içine dillerimiz de karıştığında Hyunjinin ağzına küçük bir inleme bıraktım. Üzerine sırıttı. Şerefsiz. Artık öpüşmekten nefes nefese kalmışdım. Omuzunu patpatladım ve geri çekildi.

"Peki tamam, inkar etmeyeceğim, dudaklarını özledim. Ama şuan da bunu yapamayız Hyunjin şirkete gitmeliyiz."

"Şirket umrumda değil"

"Ama benim umrumda. Bizi koyduğun hale bak. Gerizekalı."

"Bana ne ya."

"Tamam söz, gece yaparız ama şuan olmaz."

"Söz mü?"

"Dedim ya"

"Tamam. İçeri geçiyorum, gel."

"Üstümü giyineyim geleceğim"

"Az önce ki şeyleri giyme Felix"

"Of kıskanç köstebek"

"Gerekirse ondan da oluruz"

"Öylesin zaten"

Göz devirdim.

"Şimdi çekilmezsen öleceğim"

"Kalk tamam."

Üzerimden çekildi ve yanımda oturdu.

"Bir kere daha öpeyim mi"

"Hayır öpm-"

Dudağıma yapıştı. Mal.

"Mm"

Dudağıma yapıştığı için konuşamıyordum. Mırıltılar bırakıyordum öylesine.

Sonunda zar zor kurtuldum.

"HYUNJİN AMK YA"

"Sakin ol şampiyon"

"Şampiyon anandır. Git üstümü giyeceğim"

"Gittim tamam"

Gitti. Çıldırtıyirdu beni, cidden.

Kapıyı kitledim ve dolabıma bakmaya başladım. Üstüme bol sweat altıma ise bol kot pantolon giydim. En azından bu kıyafetle izin verirdi değil mi?

Kapının kilidini açtım ve aşağı kata indim.

"İnstagram postlarının yorumlarını gördün mü sen?"

"Evet ne olmuş"

"Nasıl ne olmuş ben de okumadın sanıyordum, niye söylemiyorsun"

"Neyi söyleyeyim Hyunjin, doğru ya"

"Kendine gel Felix öyle bir şey yok"

"Ya tamam bırak kuduruyorlar işte."

"Hele şu 'e'ye bak yok ben onun gibi güzelleri hak ediyormuşum. Sktir amk"

"Neyse gel uzatmayalım."

"Anahtar?"

"Al."

Arabanın anahtarını Hyunjine attım.

"Yakaladım."

"Dur evin anahtarını yukarıda unuttum"

"Bende."

"İyi"

Kapıdan çıktık ve kitleyip arabaya bindik. Hyunjin şoför koltuğuna ben ise yanındaki ön koltuğa.

Radyodan 'Taste' açtım.

"Felix."

"Hm"

"Zaten şimdi öyle bir durumdayım ki her an seni becerebilirim, şunu açıpta azdırma beni"