Contract/Hyunlix

6.

"Lix gerçekten üstüne bir şey giymeyecek misin?"

"Hyunjin, eğer giymek isteseydim şimdiden giymiş olurdum değil mi?"

"Of tamam. İstersen çıplak uyu bana ne bundan. Neyse uyu. İyi geceler güzelim."

"Ah, ne geceler iyi ne de ben güzelim Hyun, seni düşünmekten..."

Dedim fısıldarcasına.

"Duydum."

"Sie. Ne duydun?"

"Ne geceler iyi ne de ben güzelim dedin"

"Hm hm aynen onu söyledim. Uyu, iyi geceler"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Gözümü açtığımda Hyunjin yatakta yanımda uzanmış, aramızda 2-3 cm kalacak kadar yakınlaşmıştı. Hiç bir şey söylemedi. Ben de söylemedim. Sadece 2 saniye bir başka gözüme bakıyordu, ya sola, ya sağa...

"Günaydın bebeğim."

"Sence bu kadar yakınlık fazla değil mi?"

Evet, fazla değildi. Hatta daha azdı. Ama gururumun bozulmaması için böyle davranmak zorundaydım.

"Hayır bebeğim. Belki de daha fazlası gerekli"

İçimden "Evet! Evet! Evet! Daha fazlası!" Demek geldi. Ama yapamadım. Gururlu olmaya çalışıyordum. Yani, daha önce ondan nefret etdiğimi şimdi de daha fazlasını istediğimi söylemek. Ne bileyim işte.

"Hyunjin ne işin var yanımda? Hani kanepede yatıyordun?"

"Güzelim sabah oldu artık"

"Harbi mi lan?"

"Good morning sunshinee"

"Ya bi sie. Saat kaç?"

"11"

"HASSİKTİR"

"Şşt no küfür bebeğim"

"Ya Hyunjin okula geçikeceğiz."

"Yoo, müdüre hasta olduğunu ve benim de seninle ilgilenmem için ikimiz içinde izin aldım. Bir kaç günlüğüne."

"Lan sen gerizekalı mısın? Benim yerime niye izin alıyon? Hem niye yalandan benim hasta olduğumu söyledin en azından tersine söyleyebilirdin!"

"Yani şimdi demek istiyorsun ki, sen hastalan ben de seninle ilgilenmek için seninle kalayım, değil mi?"

"OF HYUNJİN!"

Yattığım yerden kalktım ve oturdum.

"Neyse git bana yemek getir"

"Ya sen dün böyle değildin ne oldu birden?"

"Yalan söylediğin ve beni okuldan birkaç gün mahrum bırakman için olabilir mi?!"

"Tamam pes. Ne istersin?"

"Zıkkım Hyunjin. Ne veriyorsan ver de, evime gideyim."

"Hiç bir yere gitmiyorsun."

"Öylemiymiş?"

"Öyleymiş."

"Öyle san Hwang"

Diyip şap diye ses çıkaran nah çektim. Yataktan kalkmak isterken birden Hyunjin elini belime doladı ve gitmemi engelledi.

"Napıyorsun?"

"Sence?"

"Hwang ya kahvaltımı getir ya şuan giderim."