bir rus bir türk

süpriz

sonunda acele acele de olsa evden çıkabilmiştim. 

bugün hiç yaşamadığım kadar ilginç bi sikiş deneyimi yaşamıştım ama artık sikim acıyo gibiydi. 

deniz, bizim siteye taşındığından beri nerdeyse durmadan sürekli birlikte olduk. bu artık bi düzen haline mi gelmişti yoksa zaman buldukça birlikte olunan bi birliktelik miydi bilmiyorum.

etot'un benim üstümde çok fazla bi etkisi olmuştu. öyle ki küçük rus çocuklarıyla birlikte olmaktan pek hoşnut olmazdım ama bunların ablası olan etot, resmen ruslara karşı olan bakış açımı değiştirmeme sebep oldu.

kelimenin tam anlamıyla işime dört kolla sarılıyodum. 

böyle bi düşünceden sonra dersin başlamasına beş dakika kala sınıfa girmem biraz absürttü. 

tekrar genel olarak sınıfa baktım ve gerçekten çocuklara karşı bakış açım değişmişti. 

hava zaten sıcaktı, yetişmek için de koştura koştura gelmiştim. ter içinde ve susuz kalmıştım. soluklanmak için masa geçip biraz bekledim. o sırada telefonum titredi. zaten şu an ders anlatmıyodum, bakabilirdim. 

yabancı bi numaraydı. içimden "ya hayır ya, bardaki kız yazmış olmasın lütfen" diye ağlanıyodum ama mesajın içeriğine bakınca o kızın olmadığına emin oldum. mesajı yollayan etot'tu. 

e: "bize naptigina bak, perisan ettin bizi" 

+1 video 

meraklanmıştım. aklımdaki şeyden mi bahsediyodu yoksa türkçe yazmayı pek bilmediği için mi çoğul konuşmuştu. 

videosunu açtım. 

videoya önce amını göstermekle başlamıştı, sonra da kendini gösterip "yorgunuz" diyodu. amını görmek beni azdırmıştı. çok arsız bi sikim olduğu için de am görünce hemen kalkma moduna geçmişti. 

b: hiç de bi şey yapmadım halbuki 

e: içi hala soğuk 

b: kıyamam amına, ben gelince ısıtırım (gözleri dolu dolu emoji) 

e: ama biraz sert yap, isinsin iyice

b: sert sert sokucam sana 

e: okula gelsem isitir misin ? 

b: okulda olmaz, iyice sabırsızlan. akşam gelince fazlasıyla doyururum seni 

e: nasıl yani yemek mi yicez 

böyle demesine çok gülmüştüm. 

b: sikimi yemek olarak düşünürsen, sana yedire yedire doyururum 

e: cok aciktim

b: akşama kadar biraz daha acık 

deniz'in beni bu kadar istemesi sikimi daha da sertleştiriyodu. 

b: gitmem gerekiyo, akşam görüşürüz

son mesajım buydu ama şimdilik. 

sikim semsert ve dimdikti. yirmi tane çocuğun karşısında böyle dikilemezdim. zaten yeni yeni alfabeye geçmiştik. onun için "ders kitaplarınızı açıp yirmi üçüncü sayfayı açın. harfleri tek tek defterinize yazıp, alıştırma yapın" dedim. 

her ne kadar özel okul da olsa eğitiş ve öğretiş hiç değişmiyodu. 

biraz rahatlamıştım. rahatlamaktan kastım da sikimin inmesiydi.