GÜNAHSIZ AŞKIN KURBANLARI

26.BÖLÜM

Sabahın erken saatlerinde Ahu gizlice yanıma gelip bana sarılmıştı ve birlikte uyuya kalmıştık.

Telefonumun sesiyle uyandım.
Sabahın köründe kim arıyo diye bakmadan sinirle telefonu açtım.

"Yav kardeşim sabahın köründe bi insan aranır mı ya. Biraz anlayış lütfen. Sabah sabah niye milleti uykusundan ediyorsunuz ya! "

"Günaydın çakma prenses. "

Çakma prenses mi?
Kahretsin ben ilke arıyo zannetmiştim.

"Çakma prenses mi? Günaydın günaydın. Ben ilke arıyo sandım da kusura bakma. "

"Sabahın körü dedin ama saat öğlen oldu bilmem haberin varmı güzelim. "

"Öğlen mi! Dorukcum öğlen değildir ya değildir dimi? "

"Yo öğlen oldu dedim ne oldu ki güzelim? "

"Ne olmadı ki. Bu gün misafir gelicek demiştim sana erken kalkıcaktım. Of annem öldürecek beni. İyiki aradın yoksa ben daha uyurdum. "

"Ama çok kızıyorum sayın gelecekte annem olacak kayınvalideciğime. Sürekli iş yaptırıyor seni. "

"Gelecekte annem olacak kayınvalideciğim ne be! Annem bunu duysun varya seni damatlıktan men eder. "

"Niye ya bence çok güzel oldu. 'Kayınvalideciğim'. Onu boşverde ben seni çok özledim ve kızım. "

"Al benden de o kadar  kısa sürede ne kadar da alışmışız birbirimize. "

"Eh bi fotoğraf at da günümüz aydınlansın güzelim. "

"Eh atiyim bari kapatıyorum ozaman. "

"Görüşürüz ... "

Telefonu kapatıp whatsapp'a girdim fotoğraf çekecekken göğsümde masum masum uyuyan Ahu'ya kaydı gözlerim. Kadraja onuda alıp bir fotoğraf çektim ve Doruk'a yolladım. Altına gelen bin tane özledim mesajı, bin tane iltifat ve bin tane Ahu ile ilgili mesajları görmezden gelerek hızlıca banyoya koştum.

Ben elimi yüzümü yıkarken Ahu'da uyanmış bana bakıyordu.

"Günaydın minik prenses. "

"Günaydın koca prenses. "

"Koca prenses ne be? Benim nerem kocaman. "

Yalandan sitem eder gibi konuştum. Ahu'da anlamış olacakki gülmeye başladı.

Onu odasına yollayıp bende dolabımın önüne geçtim  bi altlık ve bir tişört bulup üzerime geçirdim.

Annen uyanmam ama çok kızmıştır kesin.

Hızlıca aşağıya inip kendine ve Ahu'ya kahvalyı hazırlamak için mutfağa girdim.

"Oha! "

Masa, mutfak tezgahı her yer yemeklerle doluydu. Bu kadın bunu nasıl beceriyordu.

"Anneye oha denmez. Ayrıca saat kaç kızım dün o kadar dedim misafir gelecek diye. Neyse bak fırında poğaca var onlardan koy kardeşinle birlikte yiyin. "

"Abim ne zaman geliyo. Akşama burda olur dimi? "

"Akşama kalmam gelirim dedi. "

Ahu gelene kadar sofrayı kurmuştum. Bir yandan yemek yiyor bir yandan Doruk'la konuşuyordum.

"Kızım sen hayırdır ya sürekli telefon. Aniden aramalar falan? He?"

"Ne hayırdırı anne ya? "

"Aramızda gizli mi var sanki kızım varsa biliyim bende. "