3.BÖLÜM

6 1 0
                                    

  Doruğu yolcu edip İlkeyi içeri aldım.
İlke  'ne oluyor? 'der gibi bakışlar atıyordu. İlke bu zamana kadar hep bana birini ayarlamaya çalışmış ama hep başarısız olmuştu. Benim için aşk herkes de olduğu gibi üç harften ibaret değildi. Ben gerçekten sevebileceğim birini bulursam ona bağlanabilirdim. Sürekli sevgili yapıp ayrılıp başka sevgili yapmak değil tek bir kişiye hayat adamaktı benim için aşk. Umarım bir gün öyle birini bulabilirdim.

" Çay içer misin? "
" Olur "
İlkeye bardak alıp salona ilerledim. İkimize de çay doldurdum ve cevap bekleyen İlke'ye cevabını vermek için konuştum.
"Şimdi şöyleki bu çocuk yani Doruk okula yeni geldi. Geldiği gün onunda  maketlerinin benim gibi çok iyi olduğunu öğrendim. Tabi bunu ben  öğretmenden duydum. İşte baya geniş kitlesi olan bi yarışma varmış. Sinan Bey katılmamızı istedi. Bizde kabul ettik. Yani olaylar böyle. "
"Vay be tam bir aşk hikayesi doğuşu. Ama maalesef ki baş karakter sensin. Sen ve aşk...Dik dik baktığına göre sinirlendin.Tamam sustum. " ağzını fermuar kapar gibi kapayıp çayından bir yudum aldı.
İlke gidince kareli pijamamı giydim ve yatağımı  yolunu tuttum.
Sabah her zaman olduğu gibi kahvemi içecektim ki  kahve yok. Kahve yok o zaman güne güzel başlamak yok.
Dolabımın önüne gidip, beyaz oversize bir tişört ve bol bir kot pantolon  aldım. Üstümü giyinip. Günlük makyajımı yaptım. Saçlarımı yapıp boynuma da bir zincir kolye takınca tamamdım.
Tam kapıyı açacaktım ki kapı çaldı. Kapıyı açtım ve İlkeyi gördüm. Normalde ben onun kapısını çalardım, bu yüzden garip hissetmiştim.
"Arabanın anahtarını verecektim dün akşam, unutmuşum. "
"Ah doğru. Madem anahtar sende verde arabayla gidelim  okula. "

Arabayı park ettikten sonra ben okul kantinine gitmiştim.
"Bir tane kahve alabilir miyim? "
Kahvemi alıp boş bir masaya geçtin ve telefonumu çıkarttım. Sonra yanıma hala lise deymiş gibi davranan biri geldi ve,
" Ee merhaba Ece. Şey... Okul çıkışı boşsan-"
"Maalesef boş değil. Şansını başka zaman dene. "
Doruk yanıma sandalye çekip oturdu.
"Kendini liseli zannediyor herhalde.  Neyse okul çıkışı boş musun? malzemeleri almaya gidelim diyecektim."
Neden bilmiyorum ama haftada en az bir erkek gelip bana çıkma teklif ediyordu. Ve onları dinlemek bazen sıkıcı oluyordu. Kimi klişe yöntemleri kullanarak şiir okuyor. Kimi cool takılıyormuş gibi umursamaz bir şekilde soruyor ama cevabım hep "hayır".
" Sanırım boşum gidebiliriz. "
"Biraz solgun gözüküyorsun iyi misin? "
"Ne ben mi solgun gözüküyorum. İyiyim. Niye solgun gözükiyim ki!"   

     "Neyse ben sınıfa gidiyorum. "
    Kahvemden son yudumumu alıp ayağa kalktım.

    Derse girince garip bir şekilde karnım ağırmaya başlamıştı. Acaba Doruk'un dediği gibi solgun mu gözüküyorum diye telefonun kamerasını açtım ve kendime baktım. Gerçekten hiç iyi gözükmüyordum. Kapatıcı Sürmene rağmen göz altlarım mor gözüküyordu.

Karnımın ağrısı şiddetlenmişti,kafamı sıraya gömüp kollarımla karnımı sardım . Arkamdan bir ses,
"İyi misin? "
Kafamı kaldırıp arkama baktım .

  "İyiyim, yani sayılır. "
Söyler ken ağrıdan sesim titremişti.
Tam o sırada hoca dersi bitirdi ve dersten çıktı.
Doruk yanıma geldi,
"İlkeyi aramamı ister misin veya eve gitmek? "
"Gerek yok sadece biraz karnım ağrıyor başka bişey yok. "
" sen kendini görmüyorsun tabi.
Ders boyu  şekilden şekile girdin. Ben izin alırım sen git dinlen. "
Ders boyu beni mi izlemişti? Bak işte bu çok saçmaydı.
" Gerek yok diyorum Doruk! Geç otur işte , geçer birazdan. "
Şimdi herşey yerine oturmaya başlıyor. Kesin regl olacaktım. Benim regl dönemlerim her zaman çok ağır geçerdi ve çoğunlukla hastanelik olurdum.
Doruğu dinlemek yerine kafamı tekrar sıraya gömdüm. Doruk yanımdan ayrılıp 5 dakika sonra geri döndü.
" Kalk hadi gidiyoruz."
" senin zorun ne bırak beni işte. "
Kulağıma doğru eğilip,
" ister isteyerek ister zorla böyle acı çekmene razı gelemem gidiyoruz."
" Kalkmiycam gelde kaldır hadi."
Bir anda bir kol bacaklaramın altına ve diğeri sırtıma gitti ve zemin yok oldu.
"Salaklaşma Doruk indir beni! "
"Doruk herkes bize bakıyor indir tamam geleceğim!"
Ayaklarımı bile vuramıyordum. Karnımın ağrısı beni içine çekmişti.
Beş dakika sonra kendimi Doruk'un arabasında buldum.
"Hastaneye gitmek ister misin? "
Cevap vermek yerine kafamı iki yana salladım.
"Cevap veremediğine göre hastaneye gidiyoruz. "
Ah işte şimdi yandım.
Yaklaşık 20 dakika sonra  kendimi kolumda serum acilde yatarken buldum.
İçeriye doktor girdi ve konuşmaya başladı,
"Beyefendi tam olarak neyi oluyorsunuz? "
" Ben aarkadaşıyım bir sorun mu var?"
"Bir soru  yok. Ece hanımdı dimi? "
Kafamı evet anlamında aşağı yukarı salladım. Doktor eğer Doruk'un yanında regl döneminde olduğumu söylerse çok utanırdım.
" Ece hanım anladığım kadarıyla bu ağrılar sürekli yaşadığınız bişey. Bende diğer doktorlardan farklı bi şey söylemiyeceğim serum bitince çıkabilirsiniz. Geçmiş olsun. "
" Pardon doktor Bey  ama bir sorun veya benim duymamam gereken bişey mi var? "
" Aslında utanılıcak bir şey değil ama sanırım Ece Hanım söylememi istemiyor . Yani ben bakışlardan öyle anladım . Serum bitince çıkabilirsiniz. He birde yine ağırırsa yazdığım ilaçtan iç. Tekrardan geçmiş olsun. "
Doruğa doktor reçeteyi uzattı. Doruk yanımdaki koltuğa geçip oturdu. Sanırım Doktorun ne demek istediğini soracaktı.
" Merak etme sormiyacağım ne olduğunu."
"Teşekkür ederim, hem ne olduğunu sormadığın için hemde -"
"Teşekküre gerek yok sonuçta kim olsa seni öylece sınıfta bekletmezdi. "
"Bak işte bu doğru. Ah okulda karnımın ağrıdığı yayılsa başım beladaydı. Düşünsene bi anda tüm erkekler gelip 'ben götürücem hastaneye' diye kavga etse. Çok komik olurdu. "
"  Aman ne komik erkeklerin peşinde kuyruk olmasından zevkmi alıyosun. "
"Hayır, zevk almıyorum aksine böyle olmasından nefret ediyorum. "
" vay be! Bak işte bu tamda sana yakışacak bi hareket. "
Bana göre bi hareket mi? Ne demek istedi ki.
  Eğer şuan Doruk bana çıkma teklif ederse kusarım.
  Gerçi öyle birşey yapmaz az önce doktora çok içten bir şekilde arkadaşım demişti.
" Serum  bitti , hemşireyi çağırabilir misin? "
"Tamam."
Hemşire naif bir şekilde serumu iğnesini çıkarttı ve küçük bi yara bandı yapıştırdı.
Hastaneden çıkıp Doruğun arabasına  doğru yürüdük. Doruk gelip kapımı açtı ve bende güldüm.
İkimizde sessizliğimizi koruyordu sonra Doruk radyoyu açtı ve en sevdiğim şarkı çalmaya başladı.
MANGA ~DURSUN ZAMAN~
"Bu benim en sevdiğim şarkı. "
" Benimde gitarla çalmayı en çok sevdiğim şarkı "
" sen  gitar mı çalıyorsun? Bende hep öğrenmek istedim ama pek vakit bulamadım nedense. "
"Banada ablam öğretmişti. "
Ablasından bahsederken yüzü bir anda düştü. Ablasıyla ilgili kötü bir anısı olabilirdi bu yüzden kurcalamayacaktım.
"Senin kardeşin varmı? "
"Benim iki kardeşim var. Biri sinir bozucu abim. Diğeride hep güzelliğini kıskandığım küçük kardeşim. "
"Niye kıskanıyorsun  ben onu anlayamadım. "
"Neyse ne, karnın ağırıyor mu? "
" yok , iyiyim. "
Bir eczanenin önünde durduk ve Doruk arabadan inmeden önce kimliğimi aldı.
5 dakika sonra elinde ilaçla arabaya döndü.
" Doktor'un dediği ilacı ve artıdan vitamin aldım. Nasıl kullanılacağı yazıyor üstünde. "
" Teşekkür ederim. "
Doruk beni odama kadar getirmişti ve kendi de odasına gitmişti.
Üstümü çıkarıp sıcak bir duş aldım ve halen daha regl olmadığıma dua ettim.
İlacı ve vitaminleri içip  yattım.
 
Okula yetişemeyecektim.

GÜNAHSIZ AŞKIN KURBANLARIWhere stories live. Discover now