7

923 88 7
                                    

Hoşgeldinizzz

Medya: Loren Larson

-------------------------------------**Hatırlatma**

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-------------------------------------
**Hatırlatma**

Az önce yeşil olan çimler ve ağaçların yaprakları şu anda kırmızı rengindeydi ve etrafta hafif bir sis dalgası vardı. İtiraf etmek gerekirse güzel gözüküyordu ancak bu pek normal bir durum olmadığından ister istemez acaba bu neyin işareti? Bundan sonra bir şeyler mi olacak yoksa sadece renklerimi değişti? Gibi aklıma birçok soru geliyordu.

Bu sorularımın cevabınaysa çok yakın bir gelecekte öğrenmek zorunda kalmıştım.

****

Birkaç saniye daha sessizce bakıştıktan sonra bu sessizliği Yoko bozdu "Tamam bu durumla ilgili yapabileceğimiz hiçbir şey olmadığından bence uyuyalım"

Jeremy "Çok mantıklı bir karar" Dedi ve arkasını dönüp yere uzandı.

Şokla o ikisine bakmadan edemiyordum. Sanırım bu tür anormallikleri her gün yaşıyorlardı da bu kadar normal karşılamışlardı.

"Biriniz nöbet tutsun da uyuyalım artık" Dedi Jeremy yattığı yerden.

"Bana bakın ben o kadar güç kullandım hiç öyle nöbet falan tutamam ona göre" dedim bende boş vermeye karar vererek.

Yoko gözlerini devirdi " Aman sende iyi ki  gücünü kullandın ammada çıtkırıldım bireymişsin"

"Evet o çıtkırıldım kız daha bir saat önce kıçını kurtarmıştı hatırlatmak isterim" Dedim sırıtarak.

"Of tamam ben tutarım yeter ki sus artık"

"Bir şey dememiştim ama sen bilirsin" Deyip yere kırmızı çimlerin üzerine uzandım.

Gözlerimi kapatmamla günün yorgunluğunun verdiği ağırlıkla kısa bir sürede uyuya kalmıştım.

Uyumadan önceyse aklımda Jeremy'e seslenecek başka bir ad bulmam gerektiği geçiyordu. Jeremy isminden nefret ediyordum.

O yüzden de bundan sonra Jeremy'e soy adıyla hitap etmeye karar vermiştim. Karter oldukça güzel bir soy adıydı.

***

Sabah sıcacık yatağımda Elena'nın beni uyandırmasını ve Aster ile birlikte kahvaltıya inip mis gibi karnımı doyurarak uyanmayı o kadar çok isterdim ki. Ben uyumaya çalışırken dibimde tartışan ikili bana hiçte yardımı olmuyordu.

Başlangıçta yalnız olmaktansa kalabalık olarak ormanda daha rahat hareket edebileceğimizi düşündüğümden yorgunluğumu kullanarak onları yanımda tutmuştum ancak ikisinin de sürekli birbirleriyle tartışması ve üstüne birde ikisinin de inatçı olması beni yol yakınken onları bırakıp kaçmam ile ilgili düşündürüyordu.

Çaresizce etrafıma kısa bir bakış attım ardından tekrar önümdeki ikiliye döndüm. Nedense şikayet etsem de gidesim hiç gelmiyordu.
Sanırım bu birkaç saatte kendi kendime onlara bağlanmıştım.

Horace AkademisiWhere stories live. Discover now