二十三

3.5K 337 393
                                    

Merhabalar~

Biraz geciktim ama bu sefer uzun bir bölümle geldim. Açıkçası çok zor yazdım ve kontrol ettiğimde hiç içime sinmedi ama bunu yazarken 1528368373 kez okumuş olmama bağlayıp pes ettim en son. Umarım batırmamışımdır 🥺

Keyifli okumalar 💜

🍼🍦🍭

Hoseok'un bahçe için satın aldıktan sonra uzunca bir süre alaya maruz kaldığı rattan salıncağın böylesine iş göreceğini bilseydi eğer, Jungkook evin her odasına bir tane yerleştirirdi zira Jimin'in isteğiyle bütün akşamlarını çınar ağacının altında usul usul sallanarak geçirmişlerdi.

Yoongi ve Taehyung pizzalarını bitirip Hoseok tarafından kendilerine servis edilen kokteylleri içerken Jungkook ve Jimin onlardan tamamen bağımsız bir şekilde salıncağa kurulmuş, sohbet ediyordu. Aslına bakılırsa buna sohbet demek çok zordu; daha ziyade Jungkook, öfkesiyle herkesi şaşkına çeviren sevgilisinin gönlünü almak adına komik bir uğraş veriyordu.

Oğlan, sırtını salıncağın yan tarafına yaslamış, bacaklarını Jungkook'un kucağına yerleştirmişti. Göğsünde kavuşturduğu kolları ve büzülmüş dudaklarıyla, sevgilisinin yalnızca birkaç santim uzağındaki yakışıklı suratına bakmamaya çabalarken onun kolları arasında olmasa işi daha kolay olabilirdi tabii. Neticede bu zorlu görevde galip gelmek için seçebileceği tek yol, geniş masada kimi zaman gülüşüp kimi zaman didişen arkadaşlarını izlemekti.

Jungkook, boynuna doladığı koluyla oğlanın sırtını desteklerken boştaki eliyle de asık suratını okşuyordu. Öğrendiklerinin ne kadar can sıkıcı olduğunu bildiğinden büründüğü bu hali anlayışla karşılıyordu lakin bir yandan da yüzündeki hayal kırıklığı yerini korudukça giderek daha suçlu hissetmeden edemiyordu.

Başparmağı çiçek çocuğun elmacık kemiğini şefkatle okşarken kendisinden kaçırıp durduğu gözlerine bakarak, "Çok güzel görünüyorsun," dedi, içtenlikle.

Bahçe aydınlatmaları ve salıncağın rattan örgülerine sarılmış ledlerin ışığı oğlanın nihayet kendisine dönen gözlerini parlak birer mücevherden farksız hale getirdiğinde tenini okşayan parmağı bir an için durdu. Dakikalardır gözlerini buluşturmak için verdiği çaba başarılı olmuştu fakat Jungkook harekete geçemeyecek kadar sersemlemiş hissediyordu.

Jimin'in gözleri genç adamın afallamış bakışlarıyla buluştuğunda bir şeyden kaçmak istermiş gibi yeniden bahçeye döndü. Anlaşılan sevgilisinin kendisine aşkla bakan gözlerine direnememekten korkuyordu.

Jungkook derin bir nefes verdikten sonra oğlanın yumuşacık yanağını okşamayı sürdürerek, "Hala kızgın mısın?" diye sordu. Cevap açıktı, lakin amacı oğlanın ağzından en azından birkaç kelime işitebilmekti.

Çabası yeniden sonuçsuz kaldı zira Jimin bir cevap vermek yerine dudaklarını iyice büzmüş ve gözlerini durmadan oynadığı parmaklarına dikmişti.

Jungkook, oğlanın tavır almış haldeyken bile böylesine tatlı olabilmesine gülümsemeden edemedi. Güya ciddi ve inatçı bir imaj çizmeye çalışıyordu fakat kendi kot ceketine sarınmış gövdesi kollarının arasındayken farkında olmadan mayışmıştı bile.

Çiçek çocuğun bedenini fark ettirmemeye çalışarak git gide göğsüne yaklaştırırken derin bir nefes verdi ve, "Özür dilerim," dedi. Gözleri oğlanın beklenti dolu gözleriyle buluştuğunda onu taklit eder gibi dudaklarını büzmüştü. Acınası bir şekilde, kendisi üzerinde epeyce etkili olan bu hareketin sevgilisinde de aynı hisleri uyandırmasını umuyordu.

Gayesi nispeten sonuç verdi. Belki herhangi bir barışma emaresi görmemişti ama en azından oğlan çatık kaşlarla oynadığı parmaklarını izlerken, "Onu yalan söylemeden önce düşünecektinmiş," demişti, alıngan bir edayla.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 25, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

barbie || kookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin