21. Fırtınadan Önce Esen Rüzgar

9 6 0
                                    

Hani yağmur yağmadan önce şimşekler çakar ya he işte ben o şimşeği görmeden dünyama yağmurlar yağıyor.

Ben yıkıldım. Sevdiğim adama yardam edemdim.

O şuan ne yapıyor bilmiyorum.

Canımdan can gidiyor.

" Ali daha ne kadar kaldı." Dememle
Telofonu bana uzattı.

Konumda 2 saat varılır diyordu.

Merve çok sakindi. Ali'de aynı sakinlik vardı.

" Siz niye bu kadar sakinsiniz. Benim sevdiğim adam nasıl durumda oldunu bilmiyorum ben! Siz! Nasıl sakin olabilirsiniz! " Dedim beni ama dinliyen yoktu.

Sinirle güldüm. Gaza daha çok yüklendim.

" Yavaşla Melike." Diyen Ali'ye baktım.

Ardından daha çok gaza yüklenip araba solmaya başladım. Karşıma çıkan sakin sessiz yola saptım.

" Yanlış yola girdin." Diyen Ali'yi umursamdım.

1bucuk saat sorna vardımız yere baktım. Arabanın ön iki tarafına vurdum. İki yerde açıldı. Siyah silah vardı.birtane gümüş. Uzanıp gümüşü kendime siyahı merveye verdim. Almadı. Sadece baktı.

" Ben alamam." Dedi.

Silahı Ali'ye uzatım onu zorlamayazdım.

" Merveyi sen koru" dedim kafa saldı.

Kapıdan indimde kimse yoktu. Belimdeki diyer silahı alıp ilerlemeye başladım.

Korku...

Şuan iliklerime kadar hissediyordum.

Ben yıkımımı biliyor, gidiyorum.

Yere okadar güçlü basiyordum ki...

Ayağımın altından kaymaması için

Yıkılmamak için...

" Deniz nerdesin?" Bağırdım.

Ses yoktu. Silahı yukarı kaldırdım ama sıkamadım. O el tetikte takılı kaldı

Ben sevdiğim sesten şimdi çok korkuyorum.

Neden yıkımım bukadar canımı yakıyor?

Niye?

Havaya kaldırdım elimi geri indirdim.

Etrafa bakinmaya başladım.

İlerideki arbayla otarafa koşmaya başladım.

Tam ortaya durdum. Etrafımda döndüm. Bu Sefer silahı kaldırıp tetiği çeke bildim.

Ses yankılandı.

Ses neden canımı çok yaktı?

Kurşun bile bu kadar canımı yakmazken sesi...

Etrafa bakındım.

Bedenim sızlıyordu. Üzerimdeki polis kıyafeti beni daraltıyordu. Uzanıp iki düğme açtım iki silahı belime geri koydum. Çevreye bakındım. Calıkta ki haşırtılarla o tarafa ilerledim. Silahı tutup elime aldım.

Çalıya yaklaşınca düşünmeden silahın arkasını girmeden bir yere sertçe vurdum.

Yere düşen askeri formalı bir asker ve Selim'in çığlığıla naptım yeni sindirmistim.

..............

Karşımdaydı deniz.

Ama ne sarila bildim. Nede haraket edemedim. Ayaklarım kasıldı. Hareket edemdim.

Toprak ayağımın altından kayıyordu.

Sen güçlü kadınsın dik dur. Göğüs dışarı karın içeri düzelt kendini senin yıkımın bile insan korkutur.
DİK DUR MELİKE.

içimde verdiğim savaşla dikleştirdim kendimi.

İç Ses canım neden bukadar çok yanıyor neden? Ben yıkıldım. Beni bir adam maffeti.

Dik dur evde yıkıl ama.seni kimse böyle görmesin. Kimsenin eline koz verme dik dur anladın mı?

Çok yoruldum ama. Hemde çok yoruldum. Yıkılmak için bekliyorum artık , artık yok olmak istiyorum. Sepep çok...

Gelen sesle kasıldım.

" Sarilsana sevgiline Melike" dedi o tanıdık ses canımı yakan ses beni sevgiden mahrum eden o ses

Kafamı kaldırıp. O yöne baktım.

Denizin yanında duran annem beni sevmeyen ölsem umursamicak annem
Beni asala kızı yerine koymayan annem...

" Hadi evlat söyle... De ki biz kardeş olabilirmişiz. Biz sevgili anlamayız kardeşim de ne duruyorsun söylesene... Heralde gururu yemedi. Haklı hayat zordur. Her gerçek tokat gibi yüze vurur." Dedi annem dediğim kadın

Ama ben anladiklarimla istem dışı ayaklarım titredi. Yere diz çöktüm.
Ben maffeti. Herkez herşey beni maffeti.

Esen rüzgar fırtınanın habercisiydi.

Yıkımın habercisiydi.

Bu fırtınadan sonra kimse eskisi gibi olamicakti.

Ben karşımda 10 dan fazla asker vardı. Onlar bu yıkımın şahitleri olucaktı. Benim güçlü deyil güçsüzlüğümü görüceklerdi.

Ben Melike cesur annesi tarafından küçümsenen Melike cesurum ben ben kırılmış ama kendini toplayıp Bir araya getirmeye çalışan Melike cesur toplarken kendini. Batan camları Sevgi sanan Melike cesur.

Ve işe yaramicanı şimdi anlayıp yıkılan Melike cesur...

..........

Çocukluk Aşkım Ve Komutan Where stories live. Discover now