9. Saatli Bomba

49 36 0
                                    

İnsanı siz neye benzetiyorsunuz. Ben insanı saatli bombaya benzetiyorum. Çünkü onlarında bir dayanma süresi var zamanı geldinde ya öldürür ya kalbini kıraçak sözler söylerler insan tam işte saatli bomba oluyor.

O yüzden tehdit eder insanı tehdit ediği insan dayanamayıp ya ona kötü cümle kurar yada zarar verir. Hayatın koşulları insana

Ne öğretti önemli insana dövüşmeyi öğrettimesen hayata ayakta duramaz

O insan yaşıyamaz kendi ayaklarını üzerinde duramaz ama artık birisi öğretmesede o kişiye öğreten şimdiki hayat

hayat insana vurduğu tokatlarla insan ayakta durmayı başarıyor. Tabi insan öğrenesiye kadar hayat ona tokat atmayı eksik etmiyor.

İnsanın canı yanıyor ama sorna tak mıyor. Acısın bıktım diyor sorana bir bakıyor hayatın koşullarını zorlukları öğreniyor.

Ayakta durmayı bilmeyeni yerde sürürler bunu asla unutmayın insanın çok sıkıntılı dönemi olur o zor dönemi ayakta durmayla deyil savaşarak atlatmak gerekiyor.

Yoksa ayağınızdan tutar sizi düşürürler saatli Bomba olmak için süreyi güzel geçirmek dolunça patlamak demektir.

Ona dönerken onunda bana dönük oldunu gördüm. Nefesini dudaklarımda hissetmemele kendimi arkaya atım yataktan düşmeme neden oldu bozuntuya vermeden günlük işlerimi yaptım. Kahvaltı hazırladım. Komutanı kaldırmak için yanına gittim. "komutan hadi kalk çok uyudun. " biranda onun altında buldum kendimi "hepsini gördüm. " demesiyle "n- ne gördün. *"dedim güldü. "hepsini ne yaptıysan ama niye benden korku-" demesine izin vermeden "ben açım yemek yemek istiyorum paşa izin verirsen eyer "güldü

Gamzene elimi  soksam ayıp olur mu ki?

maviş gözlerini üstümden çekildi. Kahvaltı yapmak için oturduk ne o ne ben konuştuk beli oluyor. Beyefendinin zoruna gitmiş gibi duruyor.

Ben napim benim mi suçum sanki Allah Allah ya olan bana oluyor. Kahvaltılıkları kandırdık masayı topladık hiç konuşuyordu beli oldu ilk adımı benim atmam gerekiyor. Tabak yıkıyor ay yerim

hayalimdeki erkek benimsin

Arkadan beline doladım elimi "napıyon"
"Gömlegim içeride giyim"burnumu kırıştırıp cıplak beline yanağımı koydum benden Uzaklaşmak istesede izin vermeyip daha çok sarıldım. Kendime bastırdım. "napmak istiyorsun" seni desem şaka şaka "bana niye tirip atıyorsun naptım." bir anlık bişiy yaptı anlamadım belim mutfak tezgahına yaslı şekilde buldum. Yaklaştı çok yakındı nefesini yüzümde hissediyordum. "neden yakın olmaktan korkuyorsun benden kork-"böldüm "bak alışık deyilm komutan bana şuan çok yakınsın kalbim tekliyor artık anla napıyon komutan"bir an kafasını boynuma yaklaştırdı. Küçük küçük öptü sesimi çıkarmadım.

Ondan irendimi düşünsün istemiyorum. Erkeksi kokusu burnuma doldu. Saçı yüzüme deydi için kaşınıyordu. Geri doğru çekildi. " niye öyle yüzüme bakıyorsun*dedim "vücutun ben öpünce niye bu kadar titriyor yaklaşınça niye titriyorsun benden korkuyorsun ni-"dedi anlamıyor bu çocuk beni "bak komutan senden korkuyor olsam böyle olmayız senin beni boynumdan öpmene izin vermem anladın mı beni niye böyle oluyor bende bilmiyorum vücutum beklemedim tepki veriyor. Ben senden kor-"hay senin telofonunada baya konuştu telofonla yanıma geldi. "beni çağırıyorlar gitmem gerek sorna konuşalım "dedi"ben belki gizeme giderim haberin olsun "dedim. Yanıma geldi. ' nezaman söylersin sevgili oldumuzu onlara "dedi '1 yada 2 haftaya kadar söylerim "tamam anlamında kafa saladı. Boynuma eyilip öptü sorna dudaklarını yukarı doğru yol aldı  yanaklarımı buldu. " gelirim hertürlü yanına görüşürüz. " kafa saladım sorna yanaktan öptüm o gittinde kedimi yata atım. Gene düşüncelerim ve ben kalmıştım. Her şey aklımın içinde düzene girmiyordu,Daha çok karışıyordu. Canım yanıyordu, bunları düşünerek uykuya daldım.

esneyerek açtım gözlerimi telefonu aldım saat 20.00'di gizemi aradım.
"alo" dedim
"aaa melike hanım sen ararmıydın" dedi
"gizem size gelimi ne yapıyonuz" dedim
"senlik deyil bizimkiler içki içelim dedi tamam dedik başliçaz birazdan" dedi
"Tamam bende geliyorum denemekten zarar gelmez "dedi
" iyi madem bekliyoruz seni "dedi
" tamam geliyor bekleyin beni"dedim
"görüşürüz hadi" dedi gizem ve kapatı.
Üstümü gidim 10-15 dakikaya varmıştım. Kapıyı çalınca semih açtı kapıyı "hoşgeldin"diyip içeri gösterdi. Kafa sallayıp girdim. "siz hepmi yapıyonuz bunu" dememle gizem güldü "arada yapıyoz sen busafer denk geldin. " kafayı sallayıp oturdum. Gizem barda koydu bana uzadı. "al bakalım beyencen mi?" eldım elinden azıma götürdüm bir yudum aldım. Eşki ve baharatlı tuaf bir tat ama yavaş yavaş tadı hoşuma gidiyordu. Arada genzimi yaksada hoşuma gidiyordu. Gizem konuştu. "İlk denemen olsa bile tepki çok vermedin"hı hı yaptım beş bardak kadar içmiştim vücudum uyuşmuştunu hissediyordum. " gizem bir bardak dahaa versenee"azından harfleri uzata uzata çıkıyordu. Bir anlık kapı çaldı. Boşluma geldi. İrkildim "kapıya ben bakarım" diyip etrafa carpa carpa gidiyordum. Enson sert birşeye çarptım "özür dilerim gel öpim barışalım' yapıp duvarı öpüp kapıya gittim açtımda komutan gördüm. " aaa kim gelmiş aşkım gelmiş noldu sevgilim "dememle güldü azımı yaya yaya konuşuyordum. "sen içmezdin niye içtin" demesiyle bizimkilerden sesler geldi. Semihin sesini duymamla oraya döndüm. " noldu komutan hep buradasın melikenin çevresinde hayırdır " gülüyordum o sırada evet içki etki vriyordu. Gizem geldi. " bunun ne işi var burada ya burda olmanın nedeni ne senin konuşurmusun açaba "demesiyle güldüm "sevgilisini görmeye gelmiş ama yanlış zamanda "arkadan neee yapma sesi duydum. Umursamadan konuşan gizeme döndüm. " ne diyon sen melike dediğinin farkında mısın sen sevgilim diyorsun "güldüm komutana dönüp gözüm dudaklarına kayıp kayıp duruyordu bu yol iye alemet deyil de hayırlısı "komutan benim sevgilim duydunuz seviyorum onu ister anlayın ister anlamayın"diyip ağır kahveyi kafaya diktim. Semih ve gizem ara ara içiyordu çok ağır diye ben hepsini diktim diye şaşırmış duruyorlardı. Komutana doğru yürürken kolumu gizem tutu"melike sen iyi misin? O tek dikişte bitirilecek bir kahve deyil biliyor dimi." hı hı yapıp konuştum "ben ayılıyom yavaştan komutanı seviyorum ve seviçemde"

aynen ondan kafam üçüz melike

bir anda arkadan bağırma sesi duydum iki serhoş bağırıyordu "kanıtla ozaman senin dudağını kimse öpmedi. Öpsün görelim. "Demesiyle tereddüt etmeden komutana doğru ilerliyip dudaklarını dudaklarımda buldum. Küçük küçük hareketlerle dudaklarını dudaklarıma dha bastırdım. ama o öyle kalmıştı. Dudakları yumuşaktı hayatımda ilk kez bir insanın dudaklarını öpüyordum. Hep saçma bulurdum ama şimdi o ben saçma bulduğum şeyi yapıyordum onu öpüyordum. Mutluydum bu hisi yaşamak  için çok geç kaldımın farkına yeni yeni varıyordum. Onunla vücuylarımızın arasındaki mesafeyi kapatım. Ellerim koluna tutundu. Sorna da aşağı doğru yani ellerine gitti. Hayat durdu sanki o an herşey herkes benim çevremde döndüğünü düşündüm duygularımın arasına yeni bir duygu diyemem duygular eklendi.

Diye bilirim. O duygular huzur, sevinç bu iki duygu bana biraz fazla yabancıydı. Ama o karşıma cıkanadek yani komutan görene kadardı. Onu her dakika kelimelerle deyil öperek anlatmak istiyordum.

Hayatıma hoşgeldin özgür deniz senin özgürlüğünü sırlamiçam daha genişletiçem denizler gibi büyük hissettim sevgimi sana gösteriçem asla bırakmak yok komutan artık baş belanın oldum. Bu dudakların tadını hep bakıçam sana söz veriyorum komser olan ama olamayan kızdan sana bir söz...

                                🏠
Onay ve yorum yapmayı unutmayın hatamı görürseniz lütfen güzel bir dile söylemeyi unutmayın teşekkür ederim takip ederseniz paylaştım bölümlerden haberdar olursunuz.
Birde biraz ara Veriçem okuyan yada gören yok, herkez görsün diye ardı ardına ara vermeden yazdım. Ama boşuna olduğunu anladım herkese iyi günler dilerim.
Belki yakına onunçu bölümü atarım.
Okudunuz için teşekkür ederim

Çocukluk Aşkım Ve Komutan Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang