#Giriş

390 43 4
                                    

Fake

#Giriş

Kai,pişmanlıkla alevlenen gözleri ile mezar taşını süzdü.Acıyla bağıran harfler ve sayılar,günahı ile parlarcasına yanıyordu.

'DO Kyungsoo

12 Ocak 1993
20 Ekim 2014

Huzur içinde yat.'

Sonbaharın soğuk rüzgarı,Kai'nin açıktaki esmer cildine yaramazca saldırıyordu.

Kai sessizce mırıldanmaya başladı.

"Üzgünüm." Harfler,ağzından ağırca yuvarlanıyordu.Kelimeler boğazını düğümlerken,nefesinin kesikleştiğini hissediyordu.

Koyu gözleri defalarca,kararmış mezar taşının üstündeki isimde gezindi.

Kyungsoo...

Kyungsoo ölmüştü.O artık yoktu.
Kai,bunun hakkında bir şey yapamazdı.
Hayır,kendini üzgün hissetmiyordu.Açıkçası o,Kyungsoo'ya karşı hiçbir şey hissetmiyordu.
Ama yinede bir tarafı daima ona,suçlu olduğunu söylüyordu.

Nefesini titreyerek verdi.
Dikkatini,dikenlerini kızgınca parmaklarına batıran çiçeğe verdi.
Dudakları hafifçe yukarıya doğru kıvrıldı.

"Bunu sana getirdim.Kardeşin,bana pembe gülleri sevdiğini söyledi." Dudakları acıyla gerilirken,elindeki çiçeği sakarca salladı.

Sıcak kokusu etrafa saçılan çiçek,acıyla gerilmiş mezarlığı rahatlatamıyordu.

Kai ağırca yutkunmaya çalıştı.

'O öldü.Senin yüzünden öldü,Kai.Eğer onu reddetmeseydin,o halen yaşıyor olacaktı.Katil!'

Kai,kafasının içinde onu tekrar suçlayan sesle dişlerini sıktı.
Bu sesten,ona katil demesinden nefret ediyordu.
Hızlıca kafasını salladı.Ona bağıran,zincirleyen sesten kurtulmak istiyordu.

Siyah paltosunu ağırca giyinen bulutlar,gökyüzünde melodili bir şekilde dans etmeye başladığında,yağmur birkaç damlasını yeryüzüne akıtmaya başlamıştı.

"Kyungsoo.Özür dilerim."
Kai hızlıca söyledi.Acele etmeliydi;yağmur başlamıştı.
Elindeki çiçeği hızlıca,diğer çiçeklerin arasına,toprağa fırlattı.

Damlalar şiddetli bir hüzünle mezar taşlarına çarparken,birkaçı Kai'nin yanağına hızlıca düştü.

***********

Kyungsoo'nun bedeni titremeyi kesmedi.Elleri ve omuzları hızlıca sallanıyordu.

Boğuluyorcasına nefesi kesiliyordu.
Kalbinin biriktirdiği acı,onu bitiriyordu.
Çenesine doğru hızlıca yuvarlanan göz yaşları arasında acizce inliyordu.
Duvarlarını yıkarcasına bağırışları sesini kısmıştı.

Bitmişti;o tamamen bitmişti.
Değersiz hissediyordu:tamamıyla.
O reddedilmişti.

Ağlaması şiddetlediğinde,terlemiş elleri arasındaki sallanan metale baktı.
Ona,derince sırıtıyordu;gülümseyişi öldürücü bir nefislikti.

Soğuk metali,beyaz cildine değdirdiğinde yabancı soğukluk ile ürperdi.

Islak kirpiklerini birkaç defa hızlıca kırpıştırdığında,boynunda oluşan acı ile inlemeleri şiddetlendi.

"Kai,Kai,K-Kai..."

Hıçkırıkları artarken bıçağı derine ittirdi.

***********

Şerit halindeki dudakları ağırca hareketlenirken,bakışları Kyungsoo'yu incelemeye başladı.
"Sana yardım edeceğim."

Kyungsoo duydukları ile iri gözlerini daha da genişletti.
"B-bana mı?Ben ge-gerçekten teşekkür ederim." Heyecanla bağırırken,uzun kazağıyla akan burnunu sildi.

"Önemli değil.Ama-Tabi ki karşılığında senden bir şey istiyorum."
Kyungsoo,parmaklarını iç içe geçirmiş ve ona,yüzünde oluşan sırıtmayla bakan kişiye dikkatlice baktı.

"Karşılık mı?"
Kyungsoo tereddüt ediyordu.Anlıyordu,karşılıksız yardım olmazdı.
Ama yine de bu,ne tür bir karşılık olabilirdi?Kyungsoo'ya etkileri nelerdi?
Bilmiyordu,gerçekten ve bundan fazlasıyla korkuyordu.

Koyu gözleri,karşısındaki şüphe ve gizeme takıldı.Kendisi kadar sıradışı bir şey istiyor olabilirdi.

"Merak etme,o kadar da kötü bir şey değil." Dedi Kyungsoo'nun zihnini okurmuşçasına.

"Sonuçta,aynı kişiye karşıyız.Öyle değil mi?" Kahkası ağırca zemine çarparken,Kyungsoo'nun sırtı gerildi.

*****

Y/N: Garip bir giriş oldu.Farklı zamanlardan kesitler tarzında. \(¬_¬)/
Bir KaiSoo hikayesi,yeeyy!! o(≧▽≦)o

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 24, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Fake | KaiSooWhere stories live. Discover now