Yarım Kalanlar

《 3 》

Harundan

En son Kenan kızı bulduğunu söylemişti. Eğer şimdi zahmet edip de kalkarsa bana detayları anlatıcak. Kenan sabah bana kızın fotoğrafını vermişti. Üstüne de ağzını yayarak konuştuğundan dolayi benden en sonunda okkalı bir dayak yedi. Tamamen kendi suçu. Cidden bu çocuk gelicek gibi değil.

H: KENAN, nerdesin be oğlum KENANN

K: geldim abi yaa, ne bağırıyorsun. Zaten öyle bir yapıştırdın ki bir kulağım çınlıyor senin yüzünden. Ben senin için uğraşayım sende bana kötü davran öyle mi. Bak kıymetini bilmelisin. Sana katlanabilen tek insanım be-(n)

Kenan aniden sustu. Onu durduran şey harunun ona olan bakışlarıydi. Kenan ise harundan mesajı almış gibi kafasını aşağı yukarı hafifçe sallayarak ana konuya geçmeye karar verdi.

Kenan elindeki dosyayı önlerinde duran küçük masaya koydu ve içini açtı.

K: kız bu abi, zaten göstermiştim sana fotoğrafını. Bilgilerinin hepsi burda yazılı ama ben önemli olanları sana özetliyim kısaca. Harunun sessizliği ile onayladığı anladı Kenan.

K: abi kızın adı Eylem. Eylem Aksu. Kız 19 yaşında ve hala lise sonda. Ailesi küçükken ölmüş ve akrabaları ona bakmayı reddetmiş. Bildiğin kimse istememiş onu. Yani akraba ilişkisi sıfır kızın. Bize evlilikte sorun çıkarmaz. Yurtta büyümüş biri. Ailesinin vefatı üzerine okula geç başlamış. Aynı anda hem okulunu okuyor ve evi için işte çalışıyor. Kızın durumu son zamanlarda iyi değilmiş yani hem maddi ve hem manevi zorlukta şu anda. Parayı bulsa çöker yani başka şansı yok zaten. Ve şu anda lisede son yılı. Ne dersin abi, okey mi?

H: okey olm okey. Tamamdır aradığımız kişi bu işte. Ancak bu kızı benle evlenmesi için nasıl ikna edicez onu düşünelim bir.

K: abi ben onu da düşündüm. Kızı ya boş bir anında sarhoş yapıp kandırıriz. Ya da para teklif edersin abi.

H: iyide öyle rastgele kıza para teklif edemem. Bir saygınlığım var benim. Ele bunu.

K: ama abi bu para işini bir düşünelim. Çünkü kızın şu anda en ihtiyaç duyduğu şey bu. Zayıf noktasından vurmak en iyisi değil mi.

H: olabilir ama daha farklı bir yol düşünmeliyiz bunun için. Peki ilk dediğin neydi. Biraz aç bakalım olayı

K: abi şimdi kızı sarhoş etsek veya öyle bir anında yakalasak geriye tek kalan sey kızın sabah kalktığında seninle birlikte olduğunu düşünmesi.

S: ya da bir kaç ay çabalayıp kızın kalbini normal bir şekilde calabilirsin sonra ver elini evlilik.

K: vayy sen uğrar mıydın buralara ya!

H: zamanımız yok. Benim en kısa sürede babama bir gelin göstermem lazım. Yoksa ölümüm onun elinden olucak. Bir keresinde bana evlenmezsem mirastan men edeceğini fln söyledi.

S: durum o kadar ciddi yani

Kenan alaylı ve donuk bir ifadeyle elini çırpı ve alkışladı serdarı.

K: günaydın serdarcım. Aramıza hoşgeldin.

Serdar sinir ve şakayla karışık elini yumruk yaparak kenana doğru kaldırdı.

S: Almıyım seni ayağımın altına bücür

K: hahh dene bakalım nasıl seni yere seriyorum

Kenanın ayaklanmasıyla harun bu karmaşanın başlamaması adına

H oturun oturduğunuz yere. Benim işim başımdan aşkın sizden yardım istiyorum. Siz gelmiş napıyorsunuz. Tabii başı yanıcak olan siz değilsiniz yaa benim.

S & K: afedersin abi

H: tamam konuya dönelim.

S: ne yapicaz peki

Kenan gururla sırıtarak
"Tabii de benim planıma uyucaz"

Serdar cidden bu deliye mi güveniceklerdi diye geçirdi içinden. Bunu sormak istercesine haruna döndü

S: harun?

Ortamda bir süre sessizlik hakim oldu ardından harun koltukta rahatça arkasına yaslanarak konuştu

Ben ne yapıcağımızi buldum galiba. Hem işin içine yalan girmiycek hem de kötü bir şey yapmiycaz kıza. Aksi bir şekilde yararına olmalı ki kabul etsin demii.

Harunun aklına her ne geldiyse kendinden emin bir şekilde daha da yayıldı koltuğa. Rahatlığından dolayı serdar ve kenan şaşırmıştı. Az önce stresten kafayı yemek üzereydi ama şimdi o kadar rahattı ki görende nikahı basmış sanıcak. Serdar ve Kenan ise hiç bir şey anlamamıştı. Ama abilerinin kötü bir şey yapmıyacağını bildiklerinden onlar da daha fazla üstelemediler.

Peki harun ne düşünmüştü?