《 2 》

156 57 0
                                    

Harundan

Dün akşam bir sevkiyat gerçekleştirdim. Gayet başarılı ve oldukça kazançlı bir iş olmuştu, tabii aramızdaki haini saymazsak. Dün gece bizim bir kaç adamımız aklınca işime çomak sokmaya çalıştı. Bak adı üstünde sadece çalıştı çünkü yapamadı. Serdar sağolsun. Serdar benim şoförümdur ve bir yandan da en sağlam adamlarımdam biridir. Birde Kenan var. İkisi benim en güvendiğim adamlardır. Neyse dünkü sevkiyattan sonra, babam beni aradı. Yine ve yine bana aynı şeyleri söyledi.

Şöyle anlatayım.

Annem yok, vefat etti. Ben küçükken tabii. Onu az çok hatırlıyorum ama kokusu bir başkaydı annemin. Ve bir çete eğlence uğruna melek gibi olan anneme kıydılar. Ardından babam gözünü karartmıştı. Gece gündüz demeden o adamların izini sürdü ve hala da sürüyor.Babam aslında normal bir iş insanıydı. Annemin olayından sonra kirli işlere bulaştı. Yıllar birbirini kovaladıkça babam işlerini büyütüyor ve ben büyürken de bana özel eğitim veriyordu. Zamanında onun yerime geçmem için bunun gerekli olduğunu söylüyordu, ki haklıydı da. Gün geçtikçe tam bir mafya babası olmuştu. Babam işleri ilerlettikçe geçen zamanda o çete de elbette  kendini  geliştirmiştu. Şu anda nerdeler veya başlarında kim var bilinmez. Kimsede o çeteye bulaşmaz genelde. Demek istediğim bu aralar onlardan ses seda çıkmıyor. Yeraltının gizli çetesi de derler onlara. Yabi uzun zamandır onlardan haber alan yok ama herkes onların hala var olduğunu biliyor. Belkide onların da amacı buydu. Gizemli bir şekilde işlerini yürütüyorlar bu yüzden hala babam onlara ulaşabilmiş değil. Gelelim asıl konuya beni dün gece neden aradı?

Babam annemden sonra kimseyi sevmedi, sevemedi yani. Benim de kardeşim yok yani ailenin tek çocuğuyum. Bu mafya işleri gereği soyumuz devam ettirecek bir çocuk lazım. Buda benim bir çocuğum olması gerektiğini gösteriyor. Babama bunu yapmayacağını ve gerekirse çocuk sahiplenmeyi düşündüğümü söyledim. Ancak o ise bana ısrarla adam akıllı bir kızla evlenip bizim kanımızdan bir torun vericeksin veya en kötü ihtimalde çocuk olmasa da bir yuvan olmalı diyip duruyor. Ve son zamanlarda bu ısrarı yoğunlaştı. Bu konuyu kenana da anlattım ve ortak bir yol bulduk. Açıkçası benim pek içime sinmememişti ilk başta ancak sonra kafama yattı.

Harun ise şimdi ise oturmuş Kenanı bekliyordu. En son Kenan kızı bulduğunu söylemişti. Şimdi onu bekliyorum. Kenan ise saatlerdir odasından çıkmıyordu.

H: KENAN

Harunun Kenanı çağırmasıyla Kenan geldi sonunda.

H: hayırdır Kenan, koskoca ülkede bana kız mı yok. Saatlerdir ne yapıyorsun.

K:  var abi varda, senin yanına yakışır bir yenge seçmek benim en onemli görevim olduğu için bende ozenle en iyisini yapıyım dedim.

H: tabii sana da laf çıktı demi

K: vallahi kusura bakma abi ama söylesene kimin eline yengesi ni bizzat seçme hakkı düşüyor

H: senin

K: evet ve bende bu hakkım doğrultusunda fazlasıyla özen gösteriyorum

H: pekala sadede gel. Buldun mu

K: ayıp ediyorsun abi öyle birini buldum ki istese de bu işi sensiz bitiremez

H: hayırdır nedenmiş 

K: abi konu uzun yaa akşam anlatırım sana ama şimdilik sana bir fotoğrafını veriyim

Kenan ceketinin iç cebinden fotoğrafları çıkarttı ve bana uzattı.

H: Aman kenan tutulayım fln deme kıza. Bak ben daha evlenmeden ihaneti kaldıramam ona göre

Harunun yaptığı şaka üzerine uzun süre gülmesi kenanı kızdırmış olmalı ki imalı bir şekilde

K: valla abi ben tutulmadım ama kıza baktığında senin için aynı şeyi söyleyebilir miyim bilmem.

Harun aniden ciddileşti ve bir süre içinden düşündü. Yok artık koskoca Harun Karaca aşık mı olucak. Olucak iş değil.

K: Abi daldın bi. Oysaki daha bakmadın bile fotoğrafa. Acaba zihinsel bir yolla kızdan bir ileti felan mi aldın

Odayı kenanın kahkahası doldururken anında Kenan kaçmaya başladı bile. Harun delirmişti resmen. Ne kadar şakasına söylese de bir taraftan alınmıştı.

İkisi birer çocuk gibi davranıyordu şu anda. Harun kovalıyor Kenan ise ondan kaçarken hala konuşarak onu kızdırıyordu. Harunun içinde yatan masum bir tarafı vardı işte. Kim bilir belkide o böyle olmak istememişti. Böyle olmaya zorlanmıştı. Ama onun içindeki kopan fırtınaları kim bilebilir ki...

Yarım KalanlarWhere stories live. Discover now