"Seni seviyorum...".

"Güzelim benim. Ben de seni seviyorum. O halde görüşürüz. Seni daha fazla tutmayayım...".

"Görüşürüz.".

***

Telefonumu bir hışım yatağa bıraktığım gibi sert bir soluk vermiştim. Jungkook'u unutmak adına Bogum ile barışmam ne kadar doğruydu bilmiyorum ama ona 'seni seviyorum' derken canım yanmıştı.

Ben Jungkook'u seviyorum...

"Taehyung.". Hizmetli ajummanın sesini işittiğim an burnumu çekip bir hışım ona çevirdim bakışlarımı. "Efendim.".

Ajumma usulca bana doğru adımlamış ve uzanıp elimi tutmuştu. "Bay Jeon seni çağırdı. Aşağıda mutfakta. Eunmin de yanında...". Başımla onu onaylamış ve hızla odamdaki aynanın önüne geçip kıyafetlerimi ve saçlarımı düzelttim.

"Gidiyorum şimdi.".

***

Mutfağa geldiğim an girişte beklemiş ve Eunmin'e mama yediren Jungkook'u seyredurmuştum. Çok güzel göründüklerini geçirdim içimden yine. Onlar güzeldi...

"Taehyung, orda durma gel. Otur yanımıza.". Başımı belli belirsiz sallayıp usulca yanlarına oturmuştum. Yorgun bakışlarım ile onları seyrederken, Jungkook elindeki kaşığı masanın üzerine bıraktığı gibi bakışlarını bana çevirmişti.

Sertçe yutkundum...

"Beraber kahvaltı yapalım mı?". Kaşlarımı anlamaz bir eda ile havalandırmış ve kuşku ile mırıldanmıştım. "Buraya beni, bunu söylemek için çağırmadınız herhalde?".

Burnundan sert bir nefes vermiş ve başını mutfağın girişine çevirip seslenmişti. "Jihye!". Mutfağa koşar adımlarla bir kız girdiğinde, gözlerimle onu baştan ayağa süzmüştüm.

Bu kimdi ki? Onu burada daha önce görmemiştim.

"Eunmin'i al.". Kız hızla başıyla Jungkook'u onaylamış ve Eunmin'i kucakladığı gibi mutfaktan çıkmıştı. Bakışlarım Jungkook'a kaydığı an tek kaşımı kaldırıp sorgulayıcı bir tonda mırıldanmıştım.

"Kim bu kız?". Ellerini saçlarına atıp tutmanlarını geriye yatırdığı an derin bir nefes almış ve kollarını önündeki masaya yaslayıp kollarının üzerine abanmıştı.

"Eunmin'in bakıcısı.".

"Ne?". Gözlerim şok içerisinde aralandığı an hızla ayağa kalkmıştım. Sikeyim inanamıyorum...

Kovdu mu yani beni? Benden bu kadar kolay mı vazgeçti...

"Eş-eşyalarımı topl-". Dolu dolu olan gözlerim ile mırıldanmaya başladığım an, ayağa kalkarak bana sıkıca sarılmış ve cümlemin yarım kalmasına neden olmuştu.

Kollarını etrafıma sardığı an bulunduğum yerde donup kalmıştım. O an kulağıma fısıldamıştı. "Bu evde Eunmin'in bakıcısı olarak değil...Benim güzelim olarak kalmanı istiyorum.".

Jungkook

Sözlerimi işittiği an usulca kollarımın arasından sıyrılmış ve kocaman açtığı şaşkın gözleri ile bana bakmıştı. "Saçmalıyorsun.". Buz kesen sesi ile fısıldadığında kalbimde müthiş bir sızı baş göstermişti. Onu öyle incitmiştim ki...

For Baby | TAEKOOK |Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon