Rüya: 9

3.3K 262 34
                                    

İyi okumalar güzellerim ❤️

Yorum yapmayı unutmayın ✨

Gözlerimi açtığımda çiçeklerle dolu bir bahçede olduğumu fark etmiştim. Yavaşça yerden kalkıp üstümü silkelemiştim.

Nerdeydim ben?

Etrafa bakındım. Gördüğüm iki katlı villa ile adımlarımı oraya doğru atmaya başladım.

Kapıda nöbet tutan askerleri görünce durdum ama onlar sanki beni görmemiş gibiydi. Birkaç adım daha atarak askerlerin yanına gidip onlara dokunmaya çalıştım ama elim askerin içinden geçince irkilip geri çekilmiştim.

Ne oluyordu?

Villanın içinden gelen bir bebeğin ağlama sesiyle istemsizce villaya yöneldim. Birden kendimi bebek odasında bulunca şaşkınlıkla etrafa baktım. Beşikte iç çeke çeke ağlayan bebekle beşiğe yöneldim.

Sarı saçlı ve henüz birkaç aylık olduğu belli olan bebek yüzü kızarık bir şekilde ağlıyordu.

Neden kimse bebeğe bakmıyordu?

Birden odanın kapısı yavaşça açıldı. İçeri genç bir beta girdi. Sessiz olmaya özen göstererek bebeğin beşiğine yaklaştı. Arada arkasına bakması şüphe uyandırıyordu.

Beta eline bebeğin küçük yastığını alıp bebeği boğmaya başlayınca onu engellemek için öne atıldım ama ona dokunamıyordum!

Bebek yavaş yavaş durgunlaşmaya başladığı sırada odanın kapısı sert bir şekilde açılmış içeri sarı saçlı bir alfa girmişti.

Alfa bir şeyler diyordu ama onu net duyamıyordum. Birden genç betayı yakalayıp boynundan kırarak öldüren alfayla yüzümü buruşturmuştum. Bebeğe bakınca alfaya nefes nefese baktığını görmüştüm.

Alfa yine anlamadığım şeyler söylemeye başlamıştı. Bebeğe kısa bir bakış attıp ölü bedenle odadan çıktı. Bebek ise elini emerek yatmaya devam etti. Birden bebek bana bakıp ellerini birbirine vurup, garip ama tatlı, hareketler yapmaya başlamıştı.

Birden her yer bulanık olmaya başlamıştı. Gözümü istemsizce kapattım. Gözümü tekrar açınca aynı odada olduğumu fark ettim. Sadece artık beşik yerine yatak vardı.

Cam kenarında oturan çocuğa verdim dikkatimi. Elinde iki kalemi araba gibi yere sürterek oyun oynuyordu.

Gerçi nerdeydi çocuğun oyuncakları?

Çocuk birden kafasını kaldırıp kapıya bakmaya başlamıştı. Kapı açılınca içeri sarışın iki alfa girmişti. Biri genç biri yaşlıydı. Galiba çocuğun babası ve abisiydi.

Abisi çocuğu kolundan tutarak sürüklercesine odadan çıkan babasını takip etmişti. Bende onları takip etmeye başladım.

Banyo gibi bir yere gelince abisi onu sandalyenin üstüne oturtup kenara çekilmişti. Üçü yine anlamadığım bir şeyler konuşurken kafasını iki yana sallayan çocukla babası ona sert bir şekilde vurunca korkuyla yerimden zıplamıştım. Resmen sandalye sallanmıştı!

Çocuk kızaran yanağını eliyle tutarken babası ona sert bir şekilde birşeyler diyordu ve abisi ise boş boş çocukla babasına bakıyordu.

Nasıl bir aileydi bunlar?

Babası banyo tezgahından bir kap alıp içindeki şeyi çocuğun saçlarına sürmeye başlayınca merakla ona baktım. Babası kaptaki şeyi çocuğun saçlarına sürdükten sonra çocuğa sert bir şekilde birşeyler demiş ve büyük oğluyla banyodan çıkmıştı.

Çocuk ise eli yanağında iç çeke çeke ağlıyordu. Diğer elini saçına götürüp eline biraz garip şeyi sürdükten sonra bakmak için yüzüne yaklaştırdı. Koklayıp yüzünü buruşturarak elini burnundan uzaklaştırdı.

Yine olduğum yer değişmişti.

Bu sefer depo gibi bir yerdeydim. Etrafa bakınca yine çocuğu görüp yanına gitmiştim ki çocuğun baktığı yere bakınca babasının birinin eline çivi çakarak birşeyler dediğini gördüm.

Babası bir yere yönelince oraya baktım. Masanın üstünde gördüğüm şeylerle nefesim kesilmişti resmen. İsmini bilmediğim ama tehlikeli olduğu belli olan birkaç alet vardı.

Babası sıvı birşeyi alıp sandalye de oturan adama yaklaşıp birşeyler dedi. Adam ise kafasını hızla iki yana sallamaya başlamıştı.

Çocuğun babası ise sırıtarak adamın kafasından aşağı sıvıyı döküp boş şişeyi yere atmıştı. Adam acı içinde kıvranıyordu. Birden adamın yüzü eriyince midemin bulandığını hissettim.

Adam birkaç acı çektiğini belli eden hareketten sonra gözleri açıp bir şekilde ölmüştü.

Aklıma gelen çocukla çocuğun oturduğu yere baktım. Çocuk düz bir ifadeyle cansız bedene bakıyordu.

Birden yer sallanmaya başlayınca yere düşüp gözlerimi kapatarak sarsıntının geçmesini bekledim.

Gözlerimi açınca bir odada olduğumu fark ettim. Hızla doğrulup nerde olduğumu anlamaya çalıştım. Odaya giren yaşlı beta ile oturur pozisyon aldım.

" günaydın alfa " dedi ve elinde tuttuğu tepsiyi kucağıma bıraktı.

" günaydın " dedim mırıldanarak.

" Daha iyi misin? " diye sordu.

" bilmiyorum " dedim

" bugün seninle benim küçük sürüme gideceğiz. Merak etme orda güvende olacaksın" dedi saçlarımı okşarken.

Sadece kafamı salladım. Beta yanıma oturup kaşığı çorbama daldırıp içmem için bana uzattı. Bense birşey demeden bana uzattığı her kaşığı kabul ettim.

Kendimi garip hissettiğim için ne konuşasım ne de hareket edesim vardı.

İçimde hissettiğim boşluk çorbayı zorla yuttum. Ağlamamak için direndim ama yine ağlamaya başlamıştım. Beta ise sabırla benimle ilgilenmeye başlamıştı.

Merhaba güzellerim ❤️

Bölüm nasıldı?

Sizi seviyorum ❤️

Görüşürüz 🌸

Rüya [Omegaverse] [Tamamlandı]Where stories live. Discover now