-33-

25.1K 1.4K 196
                                    

Genç kız edebiyatı kategorisinde Foxy 1. sırada! İki hafta bile olmadan 50K'yı geçtik. Hepinize teşekkür ederim <3

🌟

Dünün aksine bu sefer Berkay'dan önce uyanmıştım. Hala kollarımın arasında mışıl mışıl uyuyordu. Normalde istemeden çok erkenden uyandığını biliyordum ama dün benimle uyuduğu için uykusunu daha çok aldığını söylemişti. Anlaşılan bugün de öyle olmuştu.

Onu uyandırmadan uzanıp saate bakmış ve geri ona sokulmuştum. Saat on bir olmak üzereydi. Parmaklarımı önce yüzüne çıkarıp hafifçe okşadım yanakları. Sonra alnına dökülen saçlarını geriye ittirdim. Çok masum uyuyordu. Yüz ifadesi o kadar tatlıydı ki dayanamayıp eğildim ve dudaklarına minik bir buse kondurdum.

Geri çekildiğimde hafif mırıldanmalar çıkardı ama uyanmamıştı. Yanaklarına da öpücük kondurdum ve yavaşça yataktan kalktım. Banyoya girip işlerimi hallettim ve tipime çeki düzen verdim, uyanınca uzaylılara benziyordum çünkü.

Geri döndüğümde Berkay hala uyuyordu. Sessizce odadan çıktım ve merdivenlerden inip mutfağa girdim. Dün o erken uyanınca kahvaltıyı hazırlamıştı o yüzden ben de bugün hazırlayacaktım. Açık konuşmak gerekirse çok güzel yemek yapıyordu. Onun kadar iyi yapabilir miydim bilmiyordum.

Dolap kapağını açıp malzemelere baktım ve ihtiyacım olanları çıkarıp bir şeyler hazırlamaya başladım. Yukarı çok ses gitmesini istemediğim için olabildiğince sessiz davranıyordum. Çünkü mutfaktan gelen tak tuk sesleriyle uyanmanın iğrençliğini biliyordum. Sağ olsun annemle aynı evde yaşarken hep böyle uyanıyordum.

Kendi kendime şarkı mırıldanarak kahvaltıyı hazırlamış ve tabakları masaya koymaya başlamıştım. Yaptığım mantarlı omleti tabağa koyarken arkamdan belime bir kolun sarılmasıyla irkildim. Hemen sonra Berkay'ın dudaklarını boynumda hissettim. Kokumu içine çekerek kocaman bir öpücük bıraktı boynuma. Huylandığım için onu biraz omzumla boynum arasında sıkıştırmak zorunda kalmıştım.

Gülerek "Günaydın" dedim. İki eli de karnımın üzerinde duruyorken çenesini omzuma yaslamıştı ve yaptıklarımı izlemeye başlamıştı. "Merak ediyorum. Hem çok güzelsin. Hem çok şirinsin. Resime yeteneğin var. Az önce duyduğuma göre sesin de güzel. Gelen kokulara göre de çok güzel yemek yapıyorsun. Bunların hepsi nasıl tek bir vücuda toplanmış olabilir? Bot falan mısın sen?"

Elimdeki tahta kaşığı bırakıp ona döndüm. Yüzünde o yeni uyanmışlığın verdiği şişlik vardı. Bir insan nasıl hem seksi hem tatlı olabiliyordu? "Bence sen bana fazla abayı yakmışsın. O yüzden sana öyle geliyor." Ellerini iki yanımdan mutfak tezganına yasladı ve üzerime doğru eğildi. Tezgahla arasında olduğum için kaçacak bir yerim yoktu. Kaçmak isteyen de yoktu zaten.

"Sana abayı yaktığım doğru ama bana öyle gelmesi konusunda yanılıyorsun. Mükemmel insan yok diyenler seninle tanışmamışlar sadece." Bu çocuğun ağzı ne güzel laf yapıyordu. Ağzı laf dışında başka güzel şeyler de yapıyordu, dün akşam deneyimlemiştim. 

Yüzüne öylece gülümseyerek bakakalınca sırıttı ve eğilerek burnumun ucuna minik bir öpücük bıraktı. "İclal Hanım, bana aşık olduğunuzu zaten dün yeterince anladım. O yüzden şimdi böyle güzel bakmayı kesip yemeğinizle ilgilenmelisiniz çünkü yanacak gibi duruyor." Gözlerimi büyütüp hızla arkama döndüm ve kenarda duran spatulayla krepi alıp tabağa koydum. Bu pişmesi için koyduğum son krepti o yüzden işim bitmişti. Artık kahvaltımızı yapabilirdik.

Masayı hazırlamama yardım etti. Fox ve Şero yine ortalıkta koşturmaya başlamıştı. Evin gürültüsü yerli yerindeydi. Berkay'la yerimize geçtikten sonra tam tabağımı hazırlayacakken elimden aldı. Anlamaz gözlerle ona bakarken tabağımı yemeklerle doldurmaya başladı. "Ne yapıyorsun Berkay? Ben hazırlayabilirdim kendi tabağımı."

Foxy | Yarı Texting (ARA VERİLDİ)Where stories live. Discover now