Bölüm 12

237 24 4
                                    

Belki de Tom doğru söylüyordur... Neden ona bir şans vermiyordum ki? Hemen Tom'u bulmalıydım. Tom'u okulun her köşesinde aradım. Hiç bir yerde bulamamıştım derken arkadan Tom'un sesi geldi.

"Kayla! Lütfem beni bir dinle!" dedi. Sözünü bitiremeden ona sarıldım. İlk başta şaşkınlıktan karşılık verememişti. Sonrasından karşılık vermişti. Başımı öpmüştü. Ağlamaya başladım.

"Tom ben sana yemin ediyorum ki ben seni aldatmadım! Annem için hastanedeydim ve kimseyle konuşmak istemiyordum!" dedim. Hâlâ sarılmaya devam ediyorduk.

"Ben de seni aldatmadım Kayla. Yemin ederim ki seni aldatmadım. Her şey geçicek." dedi. Huzur veriyordu.

"Biliyorum Tom, biliyorum."

————————————————————————————

Okul bitişinde ev yerine hastaneye gittim. Hemen annemin yattığı odaya gittim. Doktorlar bana üzgün bir ifadeyle baktı.

"Biliyorsunuz anneniz komaya girdi. Bu süreçte size kim bakacak?"

"Arkadaşlarımın evinde kalacağım."

"Tamamdır tatlım." diyip odadan çıktı. Telefonum çalmaya başladı. Babam arıyordu.

"Alo, efendim?"

"Kızım, bizim yanımıza gelmen gerekiyor."

"Hayır, arkadaşlarımda kalacağım."

"İtiraz istemiyorum."

"Her zaman isteklerin olmuyor ama." diyerek yüzüne kapadım. Bir doktor gelip odadan çıkmamı söyledi. Ben de Tom'ların evine gitmiştim. Tom kapıyı açınca çok sıkı sarılmıştım ona.

"Birkaç gün burada kalabilir miyim?"

"Evet, olur lütfen gel." dedi. Tamam tamam bu sefer kesin, çok şanslıydım. İçeri girdim. Tom'la sohbet ettik. Çok geç olduğundan uykum gelmişti.

"Tom, benim çok uykum geldi."

"Gel, odama gidelim o zaman." dedi. Zaten odanın yerini biliyordum. Odaya girip yatağa yattım. Tom da yanıma. Belimden sarılıp kendine çekmişti beni. Öyle de uyuya kaldık. Uyandığımızda hemen yüzümü yıkamaya gittim. Makyajımı yaptım. Fakat bu evde hiç kıyafetim yoktu.

"TOMM!"

"Efendim?"

"Ben ne giycem?" Tom yattığı yerden kalktı. Dolabının kapağını açtı. Bir tişört ve pantolon uzattı. İkisi de çok büyük geliyordu ama her neyse. Giyindim ve Tom'un yanına gittim. O da şapkasını takıyordu.

"Bak yeter artık çok yakışıklıyım ama ne istiyorsan yapabilirsin farkındasın di mi? Öyle bakmaya gerek yok." dedi. Bu cümle gülmeme sebep oldu çünkü kendini çok beğenmiş biriydi. Ee tabi haklıydı.

O sırada Bill geldi yanımıza.

"Hadisenize arkadaşlar çok sıkıldım sizi beklerken."

"Sen benim burada olduğumu nerden anladın lan?" diye sordum.

"Sesleriniz geliyordu." Tom'la beraber kafamızı Bill'e çevirdik.

"KONUŞMA SESLERİNİZ DİYORUM!" dedi.

"Tamam hadi çıkalım." dedim.

"Kayla çöp poşetine benziyorsun lan." diyip güldü. Üçümüz de gülmeye başladık. Evden çıkıp okula doğru yürüdük. İlk dersime gittiğimde Carter yanıma oturdu.

"Naber Kayla? Buluşalım demiştim de reddetmiştin. Neden reddettin?" derken Tom gelip Carter'ı ittirdi.

"Bak sebebi geldi işte." dedim Tom'a bakarak.

"Ne?" diye sordu Tom.

"Anlatırım bir ara." dedim. Carter sinirli bir şekilde sandalyeden kalktı. Carter kalkınca hemen Tom oturdu.

"Neyin sebebiymişim ben?"

"Carter'ı reddetmemin."

"Ne diyon lan?" dedi.

"Sakin ol ya. Carter beni arayıp buluşmak istediğini falan söyledi de reddettim. Senin için." diyip öptüm. Tom sinirliydi ama karşılık verdi tabi.

"Sevgili olduğumuzu bilmiyor mu? Neden sordu böyle bir şeyi?"

"Ne bileyim."

"Amına koymazsam Arap olayım." dedi. Kafiyeli olması çok komiğime gitmişti. Bu yüzden gülmeye başladım. O da benle beraber gülmeye başladı. Teneffüs zili çaldığında çok mutluydum çünkü matematik ruhumu emiyordu. Fakat teneffüs olunca Tom, direkt Carter'ın yanına koşmuştu. Birbirlerine girmişlerdi. Hiç karışmadım çünkü zaten Carter, Tom'a çok fazla vuramıyordu. Ki benim de içimin yağları eriyordu. Olivia'yı ben, abisini de Tom dövüyordu.

Canım sevgilim işte.

Hocalar gelip onları ayırdı. Tom, Carter ve ben müdürün odasına yönlendirildik.

"NEDEN YAPTINIZ BUNU HER OLAYDA SİZİN ADINIZI DUYMAK ZORUNDA MIYIM BEN? GEÇERLİ BİR SEBEBİN VARDIR UMARIM TOM!"

"Var hocam. Tabi ki var. Kayla'yla buluşmak falan istiyormuş yavşıyormuş!"

"Bundan sana ne çocuğum? Kayla'yı ilgilendirir bu."

"Hocam nasıl bana ne?"

"Evet sana ne harbiden?" dedi Carter.

"Hocam Tom'dan ben rica ettim. Çok rahatsız olmuştum da."

"Bu seferlik kurtuldunuz. AMA BİR DAHAKİNE ACIMAM ONA GÖRE! Çıkın şimdi."

Üçümüz de çıkmıştık. Tom, başka bir şey yapmasın diye kolunu tutuyordum. Yeterince bela almıştık. Başka bir tanesine daha hiç gerek yoktu.

"İyi misin?" diye sordum Tom'a.

"Seni düşünüyorum iyi geliyor." diyip gülümsedi. Ben de gülümsedim çünkü bu çocuğun her sözü kızarmama sebep oluyordu.

"Ciddi soruyorum, iyi misin?"

"Ben de ciddi söylemiştim, iyiyim."

Hiç düşünmeden ona sarıldım. O da karşılık verdi. Çok özlemiştim ve bu özlemimi gideriyordum.

NOT:
NASIL HİKAYELERİNİZ 2K FALAN OKUNUYOR AMK AHAHEHAHSHAH BENDE Mİ SORUN VAR

NERDESIN? - TOM KAULITZOn viuen les histories. Descobreix ara