Bölüm 2

324 28 58
                                    

"Nasıl?" dedim istemsizce. Yani neden onun yanında olduğum için bana ters ters bakış atsınlar ki? Kim ki bu Tom?

"Bilmiyor musun?" Dedi. Ne diyordu bu çocuk?

"Ne?"

"Hani müzik grubumuz var ya Tokio Hotel. Hani gitaristim. HANİ VAR YA!"
O an istemsizce kahkaha attım.

"Bir siktir git Tom ya. Ben de ciddisin sanıyorum!"

"Kayla. Şaka yapmıyorum."

"Ne?" hemen telefonumu açıp google'a 'Tokio hotel' diye arattım. Birçok sonuç çıktı. Tom doğru söylüyordu. Kafamı telefondan kaldırıp Tom'a baktım. Göz göze geldik.

"OHA ÇOK İYİ LAN!"

Tom gülmeye başladı.

"Teşekkür ederim. Her neyse gel sınıfa gidelim."

Bir şey demeden yürümeye devam ettik. İnsanların bakışlarını her ne kadar görmezden gelmeye çalışsam da rahatsız ediciydi. Çok geçmeden sınıfa gelmiştik. Tom'un yanına geçtim.

"Kullanacak mısın?"

"Neyi" dedim

"Boşver."

"Söylesene ya! Aklımda kalacak şimdi. Merak ettim."

"Kalmaz kalmaz. Almanya'yı sevdin mi bu arada?"

"Sayılır. Eski okulumu da özledim ama burası da güzel."

"Siktir et orayı."

"Öyle kolay olmuyor işte o."

Çok geçmeden hoca geldi. Dersi falan anlatmaya başladı. Kafamı masaya koyup gözlerimi dinlendirdim.

————————————————————————————

Öğle yemeği vakti gelmişti. Ama ben okulda kaybolmuştum. Harika!
Sonrasından Tom'u gördüm. Arkasından tanımıştım. Tişörtünden tuttum.

"Tom! Bu okul neden bu kadar büyük ya! Kaybettim sandım seni."

"Ben de seni arıyordum. Hadi gel yemeğe gidelim."

Tom ve arkadaşlarının oturduğu masaya oturdum. Gustav'ı tanıyordum zaten. Georg ve Bill'le de tanışmış oldum.

"Ee, Tom ve Bill ikizsiniz di mi siz?" dedim.

"Nerden anladın?" dedi Bill.

"Yani lens kullanıyorum ama kör de değilim." dedim

"Genellikle insanlar onları çok benzetmiyor" dedi Georg."

"Ben benzettim ama. Her neyse siz müzik grubuydunuz değil mi? Hepiniz mi?"

"Evet" diye atladı Gustav konuşmaya.

"Dinlerim bir ara"

"Tavsiye ederim. Bir de gitaristi çok yakışıklıymış. Çok beğendim." dedi Tom. Bu masadaki herkesin gülmesine sebep oldu.

————————————————————————————
Okulun geri kalanı da böyle geçmişti. Sıkıcı yani. Hem de baya sıkıcı.

"Kayla, numaranı versene. Bir gün buluşuruz falan. Hatta istersen okuldan sonra biz azcık çalışacağız. Ders değil yani şarkı. İstersen gel. Yani gel."

"Tabii, gelirim." diyip numaramı verdim. Açıkçası okulun ilk gününden arkadaş bulmakta şanslıydım. Okul bittiğinde Tom okuldan çıkmadan önce kolumu tuttu.

"Bize gelmiyor muydun?"

"Hemen mi?" dedim salak gibi. Yemin ederim kendimden utanıyorum.

"Nasıl yani?" dedi Tom. Güldüğü için ufak sesi titredi.

"Yani okuldan sonra hemen mi çalışacaksınız dinlenmeden?"

"İhtiyacımız yok."

"Benim var."

"Bizde dinlenirsin boşver gel."dedi. Fazla uzatmadan tamam diyip gittim. Evleri çok güzeldi. Ne büyük ne de küçüktü.

"Oğlum beni neden direkt buraya getirdiniz ya! Çok uykum varr!" dedim kendimi koltuğa atarken. Diğer herkes te koltuğa yayıldı.

"Benim odama geçip dinlenebilirsin istersen." dedi Bill.

"Teşekkür ederim. Ama daha tanışalı 8 saat olan birinin yatağına yatacağımı sanmıyorum." dedim gülerek. Diğer herkes te benle beraber gülmeye başladı.

"daha 8 saat önce tanıştığın birinin evine gelip koltuğuna yatıyorsun ama." dedi Tom.

"Sen de daha 8 saat önce tanıştığın birini evine çağırıyorsun ama."

"Sen de daha 8 sa-"
Tom bir şey derken Georg sözünü kesti.

"Tamam susun bir ya! Ne 8 saatmiş."

"Tamam ya ne kızıyorsun." dedi Tom.

Herkes ayağa kalkıp çalışmaya başladı. Gerçekten güzel çalıyorlardı ve Bill de gerçekten güzel söylüyordu.
————————————————————————————
Gözlerimi yabancı bir yerde açmıştım. Bu yatak kimindi be? Gözlerimi kapıya çevirdim ve Tom'u gördüm.

"Burası neresi lan?" dedim

"Odam. Uyuya kaldın ben de iyi bir insan olarak rahat etmeni istedim."

"Ne kadar rahat ettim anlatamam. Çok bir bok değişti."

Tom ve ben gülmeye başladık.

"Yemek yaptım. Gelsene mutfağa."

"Tamam." dedim. Yemek falan da yapabiliyordu demek ki.

"Diğerleri nerde?"

"Onlar evine gitti. Bill de uyudu."

"Ne? LAN HAVA KARARMIŞ AMK!"

"Daha yeni mi fark ediyorsun?"

"EVET!"

"Uyumasaydın fark ederdin. Bu arada saat geç oldu. İstersen burada kal."

"Yani sana ne kadar güvenirim bilmiyorum ama..."

"Sakin ol ya! Yemiycem herhalde."

"İşte ondan şüpheliyim." dedim kısık bir ses tonuyla.

"Nasıl?" dedi Tom.

"Boşver. Bekle anneme haber vereyim."
Anneme haber verdikten sonra Tom'la sohbet etmeye başladık. Yaklaşık yarım saat sohbet ettiktem sonra bayağı bir uykum gelmişti.

"Uykum geldi." dedim

"Gel benle o zaman" dedi Tom. Onu takip etmeye başladım ve uyandığım odaya beni geri götürdü.

"Teşekkür ederim." dedim

Ben yatağa yattığım zaman şaşırtıcı bir şekilde Tom da yanıma yatmıştı.

"Napıyorsun lan?" dedim Tom'a bakarak.

"Benim yatağım başka nereye yatacağım." dedi.
Çok takmadım ve uyudum. Sonuçta yarın sabah okul vardı.

NERDESIN? - TOM KAULITZWhere stories live. Discover now