Senden

491 61 44
                                    

Seni, senden de yakın, yalnız ben tanıyorum,
Sana, seni en sıcak bir ben anlatıyorum.
Kimse varamaz senin ben kadar yakınına;
Çok zamanlar kendimi sanki sen sanıyorum.

Sana seni anlatsam, anlatırım kendimi.
Sende seni araken kendimi arıyorum.

08.37

Komodinin üstündeki dijital saate baktım. Yorgun hisseden vücuduma tezat bir şekilde uyanmış olduğum saat beni zerre alakadar etmezken boş ve büyük yatağımda bir tur döndüm.

Chan yoktu.

Elimle gözümü ovalayıp derin bir nefes verirken gözlerim tavana kaydı ve dünü anımsadım. Tekrar gözlerimi kapatırken olanların gözümde canlanması izin verdim.

"Bende bu aşkı çok yanlış yollar kullanarak yok etmek istiyorum."

Ellerim ensesine kayarken gözlerimi tekrar kapatıp dudaklarına uzandım fakat benden uzaklaştığını hissedince gözlerimi araladım.

Dolu gözlerinden bir damla yanağına doğru kayarken kafasını iki yana salladı.

"Kalbinde bir başkası varken öpme beni."

Titreyen dudaklarımı birbirine bastırıp ensesindeki saçları okşadım. Kalbim cayır cayır yanıyordu sanki pişmanlık duygusuyla.

"Özür dilerim."

Mırıldanarak alnımı boynuna yasladım. Göz yaşlarım durmak bilmezken yaptığım şey yüzünden beni itmedi, beni terk edip gitmedi de. Sarılmaya devam etti sadece.

İkimiz de konuşmadık bir süre, kucağında savunmasız bir şekilde yatıp iç çekiyor; beni yargılamayacağını bilerek yapıyordum tüm bunları.

"Hyunjin,"

"Hm?"

Belimde duran eli hareketine devam ederken konuşmasına devam etti.

"Eğer sana şimdi izin verirsem ikimiz de üzülürüz. Onu kalbinden atmak istemiyorsun, sadece bir süreliğine unutmak istiyorsun."

Çenesini saçlarımdan çektiğinde yüz yüze geldik. Eli bu sefer yanağıma çıktı.

"Kalbin ona karşı atmayı bıraktığında senin için burada olacağım Hyunjin."

Alnıma dudaklarını bastırıp kolunu bacaklarımın altından geçirerek beni kucağına aldı, hiçbir şey söylemedim, söyleyemedim.

"Şimdi biraz uyumalısın."

Bedenimi yatağa bırakıp üstüme ince bir şey örttü ve son kez saçlarımı okşayarak beni düşüncelerimle yalnız bırakarak çıkıp gitti.

Üstümdeki örtüyü çekip yatakta doğruldum, uyuşukça etrafıma bakınıp ayağa kalktım. Banyoda birkaç işimi halledip geri çıktıktan sonraysa alt kata indim.

Mutfaktan gelen tıkırtılar kaşlarımı kaldırmama neden oldu. Adımlarımı hızlandırıp kafamı mutfak kapısından içeri doğru uzattım. Chan elindeki bardakları masaya bırakmak için döndüğünde göz göze geldik.

"Gittin sanmıştım."

"Kahvaltı ettiğinden emin olmak için burada olmam gerektiğini düşündüm."

Hafifçe gülümseyip sandalyeye oturdum ve kupayı elime aldım. "Teşekkürler."

Göz devirip, "Söylemedin varsayıyorum." dedi ve karşımdaki sandalyeye oturdu usulca. İkimiz de dün gece hiçbir şey olmamış gibi tostlarımızı yiyerek birlikte mutfağı topladık.

middlemist, hyunho Where stories live. Discover now