Sisyphe

588 70 123
                                    

Kitap yavaştan okunmaya başladı ama hiç yorum yok... 🥲

...

Seni öylesine yaşadım ki,
İnan..
Artık nereye baktığım belli değil,
Ne yaptığım belli değil,
Vardığım sonrasızlıktan.

Odamdaki çalışma masasının üstünde, dikkatimi önümdeki eskiz defterine vermişken kaşlarım dikkatle çatıldı.

Ara sıra kuruyan dudaklarımı dilimle ıslatıyor, boştaki elimde gevşekçe tuttuğum kalemle oynuyordum.

Kurşun kalemin başını ısırıp biraz düşündükten sonra eskizime son dokunuşları da yapıp derin bir nefes verdim. Geri çekilirken iki kalemi de masaya gelişigüzel bıraktım ve kenardan aldığım ıslak mendille kurşun kalemin kirlettiği parmaklarımı sildim.

Defteri aldım elime ve geçen günkü temasımızdan oluşan çizime baktım.

Ofisinde onun kitabıyla ilgili konuşurken kucağında oturduğum anı hayal edip kağıda dökmek benim için zor olmamıştı.

Resme biraz daha bakınıp defteri kapattım ve ayağa kalktım. Uzun süredir oturduğumdan dolayı olacak ki kaslarıma ağrı girmiş yüzümü buruşturmama neden olmuştu.

Yavaş adımlarla odamdan çıktıktan sonra cebimdeki telefonu çıkarttım ve Changbin'in numarasını tuşladım.

Birkaç çalıştan sonra arama yanıtladı.

"Bakın bakalım kimin aklına beni aramak gelmiş"

Söylediği şeye karşılık sırıttım ve dolaptan süt çıkardım.

"Şerefsizlik yapma, sen her gün arıyorsun sanki?"

Kaşlarımı kaldırdığımda karşı taraftan Changbin'in gülme sesi geldi kulağıma. Bende güldükten sonra raftan herhangi bir kase aldım.

"Söyle bakalım ne işin düştü bana?"

"Dövme yaptırmak istiyorum"

Karşı taraftan birkaç saniye boyunca ses gelmeyince telefonu hoparlöre aldım ve masaya bırakıp mısır gevreğini çıkardım.

"Sesim geliyor mu? Bu orospu çocuğu telefonu değiştirmem lazım artık"

Güldüm ve sütü kaseye dökerken "iPhone alma zamanın geldi bence" diye mırıldandım fakat duyduğundan pek emin değildim.

Duymaması işime gelirdi aslında, çünkü her an samsung'u övmeye başlayabilirdi.

"Dövme mi yaptırmak istiyorum demiştin?"

Küçük bir mırıltı eşliğinde onayladım. "Bugün gelebilir misin o zaman?"

"Gelirim. Bir saate oradayım o zaman"

Beni onayladığında daha fazla uzatmayıp telefonu kapattım ve mısır gevreğimden birkaç kaşık yedim. Biraz sonra midem bulanmaya başladığı için gevreğin kalan kısmını döktüm.

Üstüm dışarı çıkmaya müsait olduğundan sadece ceketimi ve gereken diğer şeyleri alıp evden çıktım, kapının üstüne ise gelme ihtimaline karşılık Minho için küçük bir not bıraktıktan sonra otobüs durağına doğru yürüdüm.

Bileğimdeki saate baktıktan sonra ellerimi cebime yerleştirdim ve beş dakika sonra gelecek olan otobüsü beklemeye başladım.

Hava bugün hafif rüzgarlıydı. Yakıcı bir sıcak yoktu, bu gülümseyip birkaç saniyeliğine de olsa gözlerimi kapatmama sebep oldu. Bu havada sahilde yürümek çok iyi hissettirirdi.

middlemist, hyunho Où les histoires vivent. Découvrez maintenant