Mémoire

273 27 48
                                    

Marinette sabah uyandığında içinde bir boşluk vardı sanki. Bu sefer tonlarca mesaj almamıştı, günaydın mesajı yoktu, tedirgin değildi.

Biraz rahatlamak için duşa girmişti ardından o anda aklına gelmişti. Bugün katılacağı gizli bir davet vardı. Bunun için tasarladığı siyah elbisesi ve maskesini almıştı. Özel davetliler maske kullanacaktı, bu yüzden özellikle süslü ve oldukça siyahlara bürünmek istemişti.
Eğer basın orda olduğunu duyurursa bu Chloé ve Luka'yı kaybedeceği anlamına gelirdi. Bunu göze alamazdı. Her ne kadar Adrien'in tasarımcısı olmak en büyük hayali olsa bile onlara ihanet etmemeliydi.

En azından şimdilik böyleydi.

Çantasınıda alıp telefonunu son kez kontrol etti. Ciddi ciddi herhangi bir numaradan mesaj yoktu. Hâlâ inandırıcı gelmiyordu. Sanki bir anda bir yerden fırlayacağını düşünse bile.

Kafasını salladı. Neler düşünüyordu böyle. Hayatından çıkmasını kendisi istedi ve şimdi yokluğunu çekmek çok saçmaydı.
Hayatınıza bir anda girip günlük rutin olan şeyler çıktığı anda yaşadığınız boşluk tarif edilemez. Marinette'de aynı şeyi yaşıyordu. Ama doğrusu buydu.

Olmak zorundaydı.

Aşağı indi ve özel araç onu almaya gelmişti. Bu da bir önlemdi. Aracı takip edilebilirdi.

Hızlı bir şekilde Agreste Malikanesine gelmişlerdi. Büyük ve ihtişamlı malikane. Hep burada çalışmak istemişti. Ama artık imkansızdı. Marinette'e göre imkansız diye bir şey yoktu ancak şuan gözlerinin önündeydi. Yinede bu da bir başarıydı. En azından tasarımları beğenilmişti ve sergilenecekti.

Hayranlığı bir kenara atıp davetiyeyi güvenlikçiye gösterdi. Büyük bahçeye geldikten sonra en kuytu köşeye çekildi. Burada sohbet edeceği herhangi birisi yoktu.

Lila ve arkadaşlarını görmüştü. Egolu bir tavırla işinin rahatlığından bahsediyordu. İlk defa imrenmiști Marinette. Hüzünle oraya bakarken yanına gelen Adrien'i fark etmemişti bile.

"Bu konumu asla hak etmiyor."

"Evet.."

Marinette iç çeke çeke söylemişti. Ancak bir anda donup kalmıştı. Yavaşça yan tarafına baktığında siyah takim elbise icinde büyüleyici Adrien Agreste ile karşı karşıyaydı.

"Adrien?"

"Marinette?"

Marinette şaşkınlığını üzerinden atıp gülümsedi.

"Fark etmedim geldiğini."

"Anladım onu. Sen bu davette ne yapıyorsun onu anlat"

Marinette dudaklarını ısırmıştı. Bu bir alışkanlıktı onun için. Yalan söylemeden önce tedirgin olup dudaklarını ısırır yalan düşünürdü. Refleksti işte. Adrien'in gözü aninda oraya döndü ve gülümsedi.

"Yalan söylemek yok matmazel."

Marinette bir anlığına nefes almayı unutmuştu sanki. Adrien'in bunu demesiyle ısırdığı dudağını aninda serbest bırakmıştı.

"Sen.. Nasıl.. Yani daha konuşmadan yalan söylediğimi nasıl anlayabilirsin?"

Adrien'in gülümsemesi genişledi.

"Tedirgin oldun bir anda gözlerin her şeyi ele veriyor."

Marinette rahatladı. Bir an bu huyunu bilip bilmediğini kendi kendine sorgulamıştı sanki.

"Ah hayır. Sadece özel davet aldım maskemden anlarsın."

Adrien aklına yeni gelirmiş gibi kemerine taktığı maskeyi çıkardı.

Mascarade〝Marichat 〞 Where stories live. Discover now