Enlèvement

302 30 16
                                    

Marinette:
Sen bunu nerden öğrendin?

Blacknoir:
Benim her yerde kulağım var Leydim.

Yarın buluşuyoruz değil mi?

Marinette:
Aynen

Sen yat o zaman görüceksin beni.


Blacknoir :
Zaten görmediğim gün yok ki..
Her neyse yarın benimle tanışacaksın Leydim.

Marinette telefonu kapatıp cevapsız bırakmayı seçmişti. Ondan ne kadar çok çabuk kaçarsa o kadar hızlı kurtulabilirdi.

Şirket bugün olduğundan daha yoğundu sebebiyse Marinette'in yaptığı küçük çaplı sürpriz ile herkes iş başına geçmişti.
Marinette'in şirkette ki işi tamamen bitince önce annesinin yanına uğradı daha sonra evine gitmişti.
Sıcak bir duş aldıktan sonra e-maillerini kontrol etti. Ardından kısa bir dizi keyfinden sonra saat on civarında yatağına girmişti.

Sabah sekiz buçuk civarında kalktığında bugün için daha dinçti. Yatağından kalktığı gibi lavaboda işlerini halledip kıyafetlerini giymişti. Kahvaltısını da yaptıktan sonra şirketine gitmişti.
Bugün daha da yoğun çalışılacaktı.
Çünkü hafta sonuna yetiştirilmesi gereken elbiseler vardı.

Marinette dikiş kısmında oldukça ilgiliydi çünkü yapılacak en küçük hata her şeyi mahvedebilirdi.
Şirkette saat dörde kadar kalmıştı ve hiçbir aksilik çıkmadan gününü bitirebilmiști.
Çalışanlara veda ettikten sonra evine gitmek üzere yola koyuldu. Bugün de annesinin yanına uğrayıp bir paket kruvasan ve makaron aldı. Daha sonrasında evine giderken bir anda arkasından ufak bir çıtırtı duydu. Arkasına döndüğünde küçük siyah yavru kedi olduğunu görünce rahatlamış bir şekilde gülümsedi.

"Hey ne yapıyorsun burda minik"

Elindeki kutulara rağmen biraz da olsa eğilip başını okşadı. Daha sonrasında kalkıp yoluna gidecekti. Ta ki arkasından bir el ağzını kapatana kadar. Neye uğradığını şaşırmıștı resmen. Elinde ki kruvasan ve makaron kutuları yere düşmüştü ve yüzünü tamamen kaplayan elden kurtulmaya çalışıyordu. Gözlerinin önüne inen bir örtü ile tamamen her yer karanlık olmuştu ve

Marinette yenilmişti.

"Günaydın Leydim."

Marinette şok olmuş bir şekilde kalakalmıștı.

"S-sen?"

Kara kedi bağlı elinden tutup öpmüştü.

"Evet ben, bugün buluşuyorduk değil mi?"

Marinette elini çekemiyordu. Elleri ve ayakları bağlı bir şekilde Eiffel kulesindeydi.

" Sen kara kedi.. Sen o yazan kişi.."

Kara kedi ufak bir şekilde sırıtmıștı.

"Bu böyle olmayacak bebeğim gerçek duygularını istiyorum."

Marinette git gide gerilirken Kara kedi ona doğru yaklaştı. Gözlerinin rengi bu sefer farklıydı, siyahtı. Ve Kara kedi tek hamleyle yeşil gözlerini ortaya çıkardığı zaman Marinette'in nefesi kesilmişti adeta. Yine ve yine başlıyordu, büyülenmeye.

O sırada Kara kedi ise bileğinde ki ipi çözüyordu.
Marinette iplerden kurtulmuştu ama Kara kedinin gözlerinden kurtulamıyordu ve yavaş yavaş algıları kapanmaya başlamıștı.

Kara kedi biraz olsun geriye çekildi ve arkasını dönüp manzaraya karşı bakıyordu.

"Buraya gel Marinette, bu güzel manzarada konuşalım."

Marinette'in aklından bir çok kez hayır cümlesi geçti veya kaçma fikri. Ancak o hiçbirini yapmadı. Usulca kalktı ve Kara kedinin yanına gitti.

"Algıların kapalı olabilir ama sana dediğim hiçbir seyi unutmayacaksın. Bu yüzden sana açık konuşacağım. Seni kaçırmak planlarımda yoktu yada büyüleyip durdurmak. Ama beni dinlemeye niyetin yoktu bu yüzden bu yöntemi denemek istedim üzgünüm. Sadece bana bir şans vermeni istiyorum seni sevmeme izin versen? "

Marinette'in aklı ile kalbi bir değildi ve şuan söyleyeceği şeyden ilerde pişman olacağı kesindi.

" Anlıyorum Kara kedi, sana bir şans vereceğim. "

Sanki kendisi değilde bir başka Marinette söylüyordu. Buna rağmen Kara kedi mutlu olmuştu. Büyünün etkisini unutmuştu o an.

İkiside kendilerini kandıran büyüden ibaret mutlulardı. Ve bu şekilde ilişki yürütemeyeceklerdi.

Simdi bunu bir geçiş bölümü gibi düşünelim çünkü suan düzgünce yazamıyorum..

Ayrıca taslakta ki son bölümü yayınladım..

Mascarade〝Marichat 〞 Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang